20

98 8 77
                                    

Girdiğimiz yer videodaki yöneticilerin olduğu yerdi. Ama buradaki herkes ölmüştü. Bir sürü televizyon vardı.

Yanlarına biraz yaklaşıp feneri tuttuğumda kafalarından lazerle vurulduğu anlaşılıyordu.

"Yok artık!" dedim bir an için.

Odada biraz dolandık ve inceledik. O anda içeri Chishiya ve Kuina girdi. Chishiya'yı 5 gündür falan görmemiştim.

"Beklentim yüksek olan birinden de bu beklenirdi" dedi bana bakıp.

Cevap vermeyip elimdeki fenerle etrafı inceledim.

Sonra biraz yanıma yaklaşıp "Yine karşılaştık" dedi.

Bilerek karşılaştığımızı düşünecektim neredeyse artık.

Sonra "Sayenizde artık tüm kartlar elimde...Teşekkürler" dedi gülümseyerek.

İşte şimdi sabrımı iyice taşırıyordu.

"Senin teşekkürüne ihtiyacımız yok o aldığın kartları şimdi götüne sokabilirsin" dedim.

"Burayı nasıl buldunuz?" dedi Arisu ona.

Chishiya cebinden bir kağıt çıkardı ve "Bunun metro istasyonunun haritası olduğunu anlamam biraz zaman aldı dedi ve elindeki kağıdı bize gösterdi.

"Tüm oyun kartlarını topladığımızda ne oluyor? Buraya gelince öğrenirim sandım. Ama tek bir şey öğrendim-" diyip bize doğru yaklaşırken Arisu "Onlar oyun yöneticisi değil" dedi.

"Evet. Onlarda bizim gibi insanlar ve buna ek olarak onların üstünde biri var." dedi Chishiya

"Kim olabilirler ki?" diye sordu Usagi.

"Kim bilir. Uzaylı olabilirler" diye cevapladı onu Chishiya.

Tek kaşımı kaldırıp ona baktım ve "Beyinsel sıkıntıların olduğunu düşünüyordum. Ve sende bunu kanıtlamış oldun bu sözünle" dedim.

Tam bana cevap vereceği sırada odadaki tüm ışıklar yandı. Sonra bir anda bir video başladı.

"Tüm oyunculara tebrikler" dedi bir kadın. Bu kadın Mira'ydı.

"Ne?" dedim.

"İlginç" dedi Chishiya.

"Resimli kart oyunları hariç şu ana kadar oynanan tüm sayı kartı oyunlarını bitirdiniz. Ve kazananlar belli oldu. Sayısız hayatı frda ederek güzel bir zafer elde ettiniz. Acaba kaç yoldaşınız öldü?" dedi televizyondaki Mira.

Sonra ayağa kalktı ve "Hatırlamaya çalışın. Silahla öldürülenler" dedi. Sonra ekranlardan bir kaçına silahla öldürülen insanlar çıktı. Sonra Mira "Canlı canlı yakılan o kız" dedi. Sonra o kızın görüntüsü de ekranlara geldi.

"Lazerle vurulanlar ve boğulanlar" dedi bu kez Mira ve onların görüntüsü de geldi.

Bir süre durdu ve "Kafası patlayanlar. Yoldaşlarınız" dedi o esnada kafası patlayanlarda ekrana geldi. Arisu'nun arkadaşı da vardı.

"Şu ana kadar hissettiğiniz umutsuzluk ve unutamayacağınız ölümler...Çok etkilendim!" dedi Mira ve ağlama taklidi yaptı.

Ne de sinir bozucuydu.

"Bütün oyunculara sesleniyorum! Size bir hediye vermek istiyoruz." dedi mutlulukla.

"Asıl dünyaya mı gönderiliyoruz?" dedi Kuina.

"Yeni oyunlar olacak!" dedi heyecanla. Ne biçim konuşuyordu bu ya.

"Fok balığı gibi konuşuyorsun!" dedim ekrana bakarsk.

"Seni duyamaz" dedi Chishiya ve kıkırdadı.

"Gelin şimdi de resimli kartları oynayalım!" dedi sonra Mira.

"Yeni oyunlar mı?" diye sordu Kuina.

"Bu fikri sevmedim diyemem" dedi Chishiya bana bakıp.

"Dört gözle bekleyin!" dedi Mira o iğrenç sesiyle.

Hepimiz onu izlemeye devam ederken tekrar konuştu "Sonraki aşama yarın öğlen başlayacak" dedi.

"Yani yine savaşmamiz gerekecek" dedi Usagi.

"Evet. Ama bu sefer bir fark var hedefimizi biliyoruz" dedi Arisu ekrana bakarken.

***
Buradaki işimiz bitince elimdeki market poşetleriyle tek başıma çadırıma dönüyordum.

"Akira! Bir dakika bekler misin?" diyen Chishiya'nın sesini duyana kadar

Durdum. Yanıma ilerledi.

"Özür dilerim. Keşke bunları yapmasaydım. Ama yaptım ve şu an düşününce seni kullanmak hiç doğru gelmiyor." dedi.

"Geç oldu ya! Değil mi? Sanki biraz geç oldu bunu anlaman. Sen bunları yapmadan önce düşünecektin" dedim tekrar ilerlediğim sırada yine onun konuşmasıyla durdum.

"Kaç kere özür dilemem gerekiyor? Seni kaybetmek istemiyorum anlamıyor musun?" dedi.

"Hiç özür dilemen gerekmiyor çünkü istemiyorum senden hiç bir şey Chishiya! Hem anlamıyorum beni madem bu kadar kaybetmek istemiyorsun neden öldürmeye çalışıyorsun? Ölseydim beni temelli kaybederdin" dedim.

"Ölseydin..o zaman ben hayatımı da kaybederdim." dedi.

"O da ne demek öyle?" dedim

"Boşver. Sen özürümü lütfen kabul et. Çünkü daha fazla dayanamıyorum Akira lütfen. Herkes ikinci şansı hak eder."

"Tamam" dedim birden nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde.

"Yani?" dedi gülerek.

"Tamam özürünü kabul ediyorum Chishiya" dedim gülümseyerek.

"Ee nereye gidiyorsun?" dedi.

"Evime daha doğrusu çadırıma. Ya sen sen nerede kalıyorsun?" dedim.

"Henüz bir yer bulamadım. Bu gidişle sokakta yatacağım" dedi.

Bir an için durdum. Tek kalıyordum ve belki de onu da yanıma alabilirdim.

Ama ona daha doğru dürüst güvenemiyordum bile.

Bir an için tüm bu olanlar hiç yaşanmamış gibi "Tamam. Şey..benimle yat" dedim ne dediğimi bilmeden.

"Ne?" dedi benim dediğime şaşırarak.

Bir dakika ona az önce çok rezil bir şey söylemiştim ve utancımdan kıp kırmızı olmuştum.

"Ee şey yani benimle kal...yani kalabilirsin" dedim.

"Ciddi olduğunu sanmam. Bana güvenmiyorsun eminim" dedi.

"Ciddiydim. Hadi gel benimle." dedim.

"Tamam. Sağol..çok sağol" dedi.

"Ama bir dakika dur. Şu elimdeki poşetlerden birisini al. Çok ağır da" dedim ve kıkırdadım

"Ah, şey tabii" dedi elimdeki poşetlerden birisini alıp.

Ve birlikte yürümeye başladık.










𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now