33.

80 8 130
                                    

"Nereye gidiyorsun şimdi?" diye sordu Kuina.

"Sığındığım bir yer var oraya" dedim.

"Chishiya ile birlikte misiniz?" diye sordu bu kez de.

"Evet" dedim oldukça tepkisiz bir şekilde.

Kuina güldü. Neden güldüğünü anlayabiliyordum. Ann ise hiç bir şey anlamamıştı.

"İsterseniz gelin benimle. Birlikte kalırız" dedim.

"Aslında Chishiya'nın iyi olduğunu duymak iyi oldu. Ama Ann ve ben başka bir yer bulsak daha iyi" dedi Kuina.

"Sen bilirsin." dedim sonra gitmek için yoluma dönmüşken arkamı dönüp Ann ve Kuina'ya baktım ve  "Tekrar görüşürüz umarım" dedim gülümseyip.

El salladılar. Bende el salladım ve sonra tekrar geri dönmek için yoluma döndüm.

Akşam olmuştu. Yorucuydu. Ayaklarımın hali kalmamıştı.

Nihayet kaldığım yere gelmiştim.

Chishiya ortalıkta değildi.

Fazla umurumda da değildi. Tıpkı o bana nasıl davranıyorsa öyle davranmam gerekiyordu ona. Yüz verdikçe daha fazlasını istiyordu.

Çantamı yere doğru koydum.

O sırada arkamdan birisi sarıldı. Chishiya olduğu belliydi.

Ne yapcağımı bilemiyordum.  "Ne oldu?" diye  sordum

"Küs kalmak istemiyorum. Aramız bozukken kendimi daha kötü hissediyorum. Dün sen haklıydın fazla üzerine geldim" dedi. 

Hala arkamdan sarılmaya devam ediyordu. "Hep aynısın" dedim gülerek.

Chishiya bir şey demeden boynumu öptü ve "Özür dilerim" dedi.

"Of tamam zaten boş bir kavgaydı" dedim. Sonra "Şimdi beni bırakır mısın? Sıcakladım" dedim.

Chishiya beni bıraktı. Sonra önümü ona döndüm "Ne yaparsan yap seni seviyorum Shuntaro Chishiya" dedim. 

"Teşekkür ederim beni bu halimle seven tek kişisin bence" dedi.

Gülümsedim. Bence de öyleydim ama neyse.

Sonra bir kaç saniye öylece bakıştık. "Ne oldu neden öyle bakıyorsun?" dedim gülerek.

"Çünkü çok güzelsin" dedi ve bana doğru bir adım attı ve belimden tuttu. Sonra yavaşça dudaklarımızı birleştirdik.

Nefessiz kalana kadar böyle kaldık. Sonra ayrıldığımızda Chishiya gülümsedi.

"Dün kavga etmek yerine bunu yapmış olsaydık kendimi çok daha iyi hissedermişim" dedi gülerek.

"Chishiya çok sapıksın." dedim göz devirip.

Sonra yiyecekleri koyduğumuz poşeti karıştırıp içinden Chishiya'nın bisküvisini aldım. Açıp içinden bir kaç tane yedim ve Chishiya'ya uzattım paketi.

"Zevkim her zaman iyidir benim" dedi Chishiya gülümseyip uzattığım paketi alırken.

"Her zaman mı bilemem? Ama bu bisküviler gerçekten güzel" dedim.

Güldü.

"Kuina'yı gördüm bu oyunda ve Ann'i de birlikte takım olduk" dedim.

"Kuina'nın iyi olmasına sevindim. Uzun zamandır aklımdaydı." dedi.

"Benimde" dedim.

Bir süre konuşmadık. Sonra başımı Chishiya'nın omuzuna koydum ve "Chishiya sanırım sona çok yaklaştık ve ben..." dedim ve durdum sonra "Her neyse boşver" dedim.

"Olmaz boşveremem ne oldu anlat" dedi.

"Sona ve başarmaya bu kadar yaklaşmışken...artık dayanamıyorum. Kafayı yemek üzereyim. Sanki ölecekmişim gibi hissediyorum. Artık hayatta kalmaya dayanamıyorum. Ve geri dönememe ihtimalimiz de var" dedim.

"Ne? Ama neden? Sen hayatta kalabilirsin. Zekisin, güçlüsün ve her konuda çok yeteneklisin. Pes edemezsin. Kendin için... Çünkü sen asıl dünyaya geri dönmeyi çok istiyordun. En başında beri senin hedefin buydu. Şimdi pes edemezsin. Kendin için bunu başar. " dedi.

O neden asıl dünyaya dönmek istemiyordu anlamıyordum.

"Sen neden istemiyorsun?" dedim. "Yani asıl dünyaya dönmeyi" diye ekledim.

"Burada..beni hiç olmadığım kadar mutlu edebilen birisi var. O sensin... Ben asıl dünyada mutlu eden kimse yok. Çok yalnızım... Kimsem hiç bir şeyim yok. Ama burada sen varsın ben sana burada seni sevdiğimi söyledim ve hayatımı kapsıyorsun." dedi.

"Ama normal dünyaya döndügümüzde de güzel bir hayat kurabiliriz" dedim.

"Bilmiyorum" dedi.

"Ben okuluma devam ederim. Sen sınavlarıma beni çalıştırırsın. Bir gün akşam yemeğine bize gelirsin. Usagi'yi evden atarım o akşam" dedim son dediğimi gülerek söylemiştim.

Gülümsedi. Sonra gülüşü soldu tekrar.

"Umarım olur bunlar. Ama bunların olması için pes etmemelisin Akira. Yani dayanmaya devam et. Bizim için" dedi.

"Bizim için hayatta kalacağım" dedim gülümseyip.

Sonra başımı omzundan kaldırdım ve "İyi ki varsın." diyip ona sarıldım.

O da bana sarıldı ve sarılırken boynumu öptü.

Ayrıldık.

"Daha dün akşam kavga ediyorduk" dedim gülüp.

"Saçma bir şey içindi. Benim hatamdı" dedi.

"Evet saçmaydı ve senin hatandı" dedim.

"Ne kadar açık sözlüsün. Ben hata senin olsaydı bile söylemezdim benim derdim" dedi gülüp.

"Yalancı olmaktansa açık sözlü olmak çok daha iyi. Bu halimi seviyorum" dedim kararlı bir ses tonuyla.

"Bende senin bu halini seviyorum." dedi Chishiya.

"Yani bence de seversin sonuçta sevilmeyecek bir halim yok yani bence öyle. Beni sevmeyen ve dışlayanlar düşünsün" dedim.

Chishiya kıkırdadı.

"Ne? Ama öyle değil mi? Sevilmeyecek bir yanım varsa söyle" dedim gülüp.

"Hayır yok" dedi

Gülümsedim. Bir süre konuşmadık yine. Sonra "Uykum geldi" dedim ben.

"Çok uykucusun" dedi Chishiya.

"Biraz öyleyim. Ama uyumak istiyorsan sen uyu. Ben dururum ayakta" dedim.

"Hayır benim henüz uykum yok. Sana iyi geceler..." dedi.

Ayaklandım ve Chishiya'yı yanağından öpüp "İyi Geceler" dedim.

Sonra uyumak için örtümü serdim ve  taş gibi yere uzanıp yattım.









𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now