8.

118 14 20
                                    

"Sahil'i hiç bir yerde bulamadık" dedim Usagi ve Arisu ile yürürken.

"Bu yere geri döndük" dedi Arisu.

Çadırılarımızın yanına döndük. Çadırımızı farklı bir yere taşımıştık Arisu'da bizimle kalmaya başlayınca.

Çadırımın kenarında çayımı yudumlarken Yuzuha "Vizelerimiz doluyor bu oyuna katılmalıyız" dedi.

"Benim 3 gün daha sürem var" dedi Arisu elindeki kağıda bakarak.

"Benimde" dedim Usagi'ye bakıp.

"Sahilin yerini bulup bu saçma oyuna bir son vermek için 3 günüm var" diye ekledi sözüne Arisu.

"Gerçekten sabah bizimle ava gelecek misin?" diye sordu Usagi ayağa kalkıp çadıra yönelerek.

"Sorun olur mu? Yolunuza çıkmamaya dikkat ederim" dedi Arisu onun olduğu yöne başını çevirip.

"Doğada yaşarken öğrendiğin becerilerden birkaçını geç olmadan bende öğrenmek istiyorum" diye sözüne devam etti.

Usagi onu dinlemeye devam ederken bende kendi çadırıma girmek için ayakkabılarımı çıkarıyordum.

"Arkadaşlarım bana inanarak can verdiler...Artık tek bir dakika bile boşuna harcayamam" dedi.

Cidden arkadaşları öleli 1 hafta olmuşt neredeyse 1 haftadır bizimle kalıyordu ve her dakika onun ve arkadaşlarının anılarını arkadaşlarının ne kadar iyi olduklarını dinliyorduk. Ve gerçekten bundan bıkmıştım. Her ne kadar yaşadığı şeye saygı duysam bile.

Usagi gülümsedi ve "İyi geceler" dedi ona bakıp. Sonra çadırının fermuarını kapadı.

O çadırının fermuarını kapayınca bende çadırıma girdim ve "İyi geceler" dedim Arisu'ya ardından bende çadırımı kapayıp uzanmamla uyumam bir olmuştu çünkü çok yorulmuştum.

***
Sabah uyanmamızla ava çıkmamız bir olmuştu. Sabahları asla erken uyanamazdım. Ama ablam bu konuda resmen bir uzmandı.

Her zaman erken uyanır işlerini erkenden hallederdi. Ben ise her zaman geç uyanır her şeye geç kalırdım.

İşte bu yüzden erkenden ava gitmek benim için hiç iyi olmamıştı.

Arisu ve Usagi önden ilerlerken ben arkalarından onları takip ediyordum.

Bir anda durduk Yuzuha Arisu'ya bakıp yerdeki çukuru işaret etti ve "Bu bir çamur çukuru" dedi.

"Yaban domuzları burada banyo yapar" dedim arkadan onlara yaklaşarak.

Usagi başını evet anlamında salladı ve "Hatta yaprak tomurcuklarını yemek için kazdıkları yerleri ve dişlerini bilerken bıraktıkları izleri görebilirsin" dedi.

"Odaiba'da yaban domuzu var mı?" dedi Arisu bize bakıp.

"Şehirlerde kimse kalmayınca hayvanlar çoğaldı" dedi Usagi sonra elindekini yere bıraktı."Ayak izlerini takip etmek avlanmanın en önemli noktasıdır" dedi ayak izlerini işaret edip.

Yere çömeldik. Bu sefer ben konuştum.

"Hayvanların yaşam alanı  bir ağ gibi çok geniş. Avlanırken yapman gereken bu ağların hatlarını birleştirip hayvanların hareketlerini anlayabilmek." dedim ileriye bakarken.

"Yani tek bir noktaya odaklanmayıp büyük resmi öğrenmeye çalışmalıyız" dedi Arisu bu sözümün ardından ayağa kalkıp

"Çabuk öğreniyorsun" dedi Usagi ona.

"Battleland'da aynı şekilde savaşırdım" dedi Arisu hemen.

"Battleland mı?" dedi Usagi ayağa kalkıp.

"Çevrimiçi bir oyun!" dedik Arisu ile aynı anda.

Usagi bize bakıp güldü.

"Bildiğini bilmiyordum" dedi bana bakıp.

"Bir zamanlar çok oyun oynardım" dedim gülumseyerek.

Ardından tekrar ava odaklandık.

***

"Durum ne?" dedi telsizimden Usagi.

Yanımda duran Arisu teleskopundan bakıp "Galiba yaklaşık 10 oyuncu var." diye cevapladı onu.

"Gruplaşmışlar sanırım" dedim telsizimi ağzıma tutup.

"Orası nasıl?" dedi Arisu ardından.

"Burada 4 kişi var. Konuşup oyuna katılıyor gibi yapacağım" dedi Usagi ona telsizinden.

"Bekle Usagi!" demesiyle merakla ona baktım.

"Ne?" dedi Usagi.

"Oyuncuların bileklerine bak" dedi Arisu ona.

"Bileklerine mi?" dedi Usagi ona

"Asma kilit taşıyan var mı? Spor salonunda kullanılan cinsten" dedi Arisu telsizine.

"Buradan bakınca..iki kişide var" dedi Usagi.

"O iki kişiye dikkat et" dedim ona.

"Anlaşıldı"

***
"Kazananlar binadan ayrıldı. Tahmin ettiğim gibi hepsinde kilit vardı" dedi Arisu telsizinden.

"Bölgemden üç kişi ayrıldı ve farklı yönlere gittiler" dedi Usagi'de ona.

"Kilitli iki kişi takım gibi. Aynı bölgeye geri dönüyorlar. Onları takip edeceğim" diye ekledi sözüne.

Arisu ile elimizdeki telsizler ve başımızdaki kapşonlarımız ile kendimizi belli etmeden onları takip ediyorduk.

"İşte bu başardık! Hadi geri dönelim" dedi oyunculardan birisi.

"Usagi?" dedim telsizimi elime alıp.

"Sizde gördünüz mü?" dedi hemen.

"Bunlar o grup eminim" dedi Arisu.

"Arabaları var" dedi Usagi.

"Eski arabaları grup olup topluyor olabilirler" dedi Arisu.

Sadece arabayı izliyordum. Birden araba hareket edince telsizimi hızla ağzıma tutup "Hareket ettiler!" dedim. Usagi "Burdakilerde" diyince hızla koşmsya başladık arabanın peşinden.

"Araba Maihama'ya doğru gidiyor" dedim koşarken telsize.

"Buradakiler de" dedi Usagi hemen.

Arabalar hızla ilerlerken bizde arkalarından koşarak onları takip ediyorduk.

En sonunda köprü gibi bir yerde Usagi ile buluştuk.

Arisu teleskopuyla bakarak "Burası mı sizce" dedi bize.

"Verde bi bakayım vermeden nasıl göreceğim o kadar uzaktaki yeri ben aptal" dedim ve elindeki teleskobu çekiştirdim.

Teleskopu alıp baktığımda karşımda girişinde sahil yazan otel gibi bir yer gördüm. Muhtemelen burası sahil denilen o yerdi. Yoksa nasıl elektrikleri olabilirdi.

"Bence burası" dedim teleskopu gözümden indirip.

"Sorularımızın cevabı burada mı?" dedi Usagi.

O sırada başımın arka tarafına tutulan bir şey hissettim. Tam başımı ablama çevirecekken başıma çöp poşeti geçirdiler.

Gerçekten çöp poşeti mi? Bunu her kim yapıyorsa ciddi olamazdı.





𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now