29.

79 8 48
                                    

Chishiya ile yukarı çıkıp ortada durduk. Karşımıza Yaba çıktı arkasından baktım. Kotoko'nun yanına gidiyordu.

Sonra Banda geldi ve Matsushita'nın yanına gitti o da.

"6 kişi kaldık. 3 grup var. Vale bu turda hamlesini yapacak. Pekala...bu son tur olacak" dedi Chishiya.

Tahmin etme vaktimiz geldiğinde tekrar hücrelerimize girdik.

Simgemi söyledim.

Kimse hücresinden çıkmadı. Belki bir planları vardır diye bende hücremde durdum. Çünkü Chishiya'da çıkmamıştı.

Sonra bir kapı açılma sesi geldi ve Matsushita çıktı.

Kupa Valesi o çıkmıştı ve bu şaşırtıcı değildi.

"Kazandım" dedi ve kahkaha atmaya başladı.

Sonra kapımı açıp hücreden çıktım.

"Çok yazık kendini belli ettin seni aptal" dedim.

Sonra Chishiya'da çıktı hücresiden ve "Kupa Valesi olduğunu anlamıştım" dedi ona gülümseyerek.

"Nasıl?" dedi surat ifadesi çok komikti resmen rezil haldeydi.

"Katil Banda'yla partner olduğunda ssni gördüm. Banda'nın sözleri seni etkilemiş olsa da kimse bir yabancıyı bu kadar çabuk kabullenmezdi."

Sonra hücresinden çıkan Banda konuştu.

"Çoğu insan benim gibi birisine yaklaşmak istemez. Beni öldürmeye kalktığına göre ya bir dolap çeviriyorsun ya da aptalın tekisin. Ya da psikopat ya da sosyopatsın." dedi Banda

Matsushita "Sen-" diye söze gireceği sırada Banda devam etti

"Sınamak için seni hedef almıştım. Beni kontrol edebileceğini sandın. Ayrıca herkesten üstün olduğuna emindin."

"Kendine bu kadar güvenmenin sebebi ise özel bir role sahip olmandı. Kupa Valesi yani" dedim.

"Üzgünüm ama Vale ben değilim. Kupa Valesi Banda!" dedi sinirle Matsushita Banda'yı işaret edip.

"Üzgünüm ama Vale o değil" dedi o esnada merdivenlerden inen Yaba.

Daha sonra bizim olduğumuz yere doğru yürüdü ve "Kotoko'yla bağ kurdun. Kotoko'ya gerçek simgesini söyledim. Yine de öldü. Demek ki onu başka birisi yönetiyordu." dedi Yaba.

Sonra Matsushita durdu ve "O zaman...o zaman bu adam şüpheli!" diyip Chishiya'yı işaret etti.

"Kes sesini seni aptal! Kendini belli ettin ve şimdi sırayla herkese iftira atıp kendini daha da rezil hale getiriyorsun!" dedim sertçe ona.

"Kafeteryada takılırken hep aynı anda atıştırmalık aldığınızı gördüm. Kotoko'yla iletişim kurmak için kafeteryayı kullandınız. Her ikiniz de kontrol ediliyormuş gibi yaptınız. O atıştırmalıkların 4 çeşidi var. Aldığınız atıştırmalıklar yoluyla simgelerinizin doğruluğunu teyit ettiniz" dedi Chishiya.

"Sonra Kotoko'ya simgemi yanlış söylememi söyledin. O kadına gerçekten güvenmiştim. Son an hariç." dedi ardından Yaba.

"Ne zamandır beraber çalışıyorsunuz?" diye sordu Kupa Valesi yani Matsushita.

"Açılışta bu oyunun başkalarına olan güvenimizi ölçen bir sınav olduğu söylendi. Biz de bu tavsiyeye uyduk. Güveni sağlamanın en kesin yolu ikna, manipülasyon, baskı kurmak, beyin yıkamak, hipnoz ya da aldatma değildir." dedi Yaba

Daha sonra Banda'nın yanına geldiğinde durdu ve "Eşitliktir" dedi.

"Durun biraz! Vale hala içinizden biri olabilir! Evet belki sizi kandırmaya çalıştım ama sırf bundan sebep beni Kupa Valesi ilan edemezsiniz!" dedi Matsushita.

***
Chishiya ile cezaevinden yani nihayet up uzun süren oyunumuzdan çıktık.

"Şimdi nereye gideceğiz?" dedi Chishiya.

"Buraya gelmeden önce bir yerde sığınıyordum" dedim. "Hala güvenliyse oraya gideriz" diye ekledim.

Tamam anlamında başını salladı. Sonra birlikte yürümeye başladık.

"Bisiklet olsaydı sen sürerdin bu kez ha?" dedim ve kıkırdadım.

"Evet. Bir dahakine ben sürerim demiştim sana ve hala geçerli" dedi.

"Sürersin tabii." dedim gülerek.

Sonra Chishiya bir anda elini elime götürdü ve elimi tuttu.

Gülümsedim.

Yürümeye devam ettik ve benim oyundan önce sığındığım yere geldik.

Hemen kendimi yere attım.

"Çok yoruldum daha bir yere kıpırdayamam" dedim.

Chishiya güldü ve oturdu.

"Uykum var ama bu yer çok sert lanet olsun"  dedim.

"Markete gitsek iyi olur" dedi daha sonra.

"Of sen tek başına gitsen" dedim sızlanarak.

"Hadi ama beni yalnız bırakma birlikte gidelim işte." dedi Chishiya.

"Tamam ama bari 1 saat uyusam" dedim.

"Maça papazı gelebilir öyle her zaman uyuyamayız" dedi Chishiya.

"O zaman nöbet tutarız Chishiya bir sen uyursun bi ben uyurum olmaz mı? Mesela şimdi ben 1 saat uyusam da sen nöbet tutsan güzel olur ha?" dediğimde Chishiya ayağa kalkıp bana bakıyordu.

"Hadi ama birlikte gidelim. Sonra gelince söz uyursun."

"Yoksa tek başına çıkmaya korkuyor musun Chishiya?" dedim alay ederek.

"Hayır korktuğumdan değil. Sadece burada geçirdiğim zamanı hep seninle geçirmek istiyorum." dedi.

"Pek inanmadım. Ama öyle olsun bakalım" dedim ve yattığım yerden kalktım.

Sonra Chishiya tutmam için elini uzattı güldüm ve "Sende iyi alıştın ha" dedim ve elini tuttum.

Birlikte çıkıp yakınlarda market aramaya başladık.

Ancak sağanak bir şekilde yağmur bastırmıştı. Hırkamı almamıştım. Ama zaten fazla soğuk değildi çok rüzgar esmiyordu.

Esiyordu aslında ama ben umursamıyordum.

Chishiya üzerinden hiç çıkarmadığı hırkasını çıkarttı birden.

"Hasta olacaksın" dedim.

Ama o hırkasını bana uzattı ve "Asıl sen hasta olacaksın. Giy şunu hemen" dedi.

"Yok giymem ben sen giy hem üşümüyorum soğuk değil" dedim.

"İlla zorla ben mi giydireceğim Akira giy diyorsam giy bir kerede inat etme" dedi.

"Tamam be. Ama övünüp durma bana hırka verdiğin için sonradan" dedim ve hırkasını giydim.

Chishiya öyle bir ıslanmıştı ki sıçana dönmüştü. Aslında bende öyleydim. İkimizde ıpıslaktık.

"Al işte bak bizi çıkardın dışarıya ama yağmur yağıyor. Şimdi de hasta olacaksın" dedim.

"Ne yani ben tek başıma çıksaydım yağmur yağmayacak mıydı sanki?" dedi Chishiya.

"Belki" dedim gülerek.

"Abartma Akira istersen. Hem vaktimi hep seninle geçirmek istemem kötü mü?" diye sordu.

"Hayır. Ama daha hiç böyle olmadı" dedim. Sonra "Belki de hep dışlandığım içindir" diye ekledim.

"Biliyor musun bilmem ama seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum" dedi.

Ona cevap vereceğim sırada karşıda bir market gördüm.

"Şimdi beni ne kadar sevdiğini bırakta şuradaki markete girsek iyi olur" dedim karşıdaki marketi işaret edip.

"Ah peki tamam" dedi.

Sonra gidip markete girdik.





𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now