22

15.9K 565 86
                                    

hey guys 🤍
yeni bölüm 🤍 iyi okumalar

_____________________________

Ne kadar derin uymuşsam uçağın inişini bile hissetmedim. Diğer yolcular uçaktan çıkmaya başlamıştı bile. Ali üstüme eğilmiş uykulu halimi üstümden atmamı bekliyordu. Boğazımı temizleyip kendimi toparlamak için çabaladım.

"Tamam çıkalım." dedim benden uzaklaşması için.

Ayağa kalkıp beni izledi. Bende ayaklanıp üstümü düzelttim. Yan yana uçaktan çıktık. Bavulumu almak için pasaport kontrolüne ilerledik. Sırada beklerken etrafıma bakındım.

"Fırat nerde?"

"Önden çıktı bavulunu alcak."

Bizimle aynı zamanda inen diğer yolcularda sıraya girince etrafımız bi anda kalabalıklaştı. Üst üste durunca bana gözüyle önüne geçmemi işaret etti. Arkamızda duran insanlar bi hayli yaklaşmıştı. Beni önüne alıp arkamadaki insanlarla böylece mesafemi büyüttü.

Sıra bi türlü ilerlemiyordu. Bu içimdeki stresin artmasına neden oldu. Kedi yavrusu gibi peşinden memleketine kadar gelmiştim. İçimdeki pişmanlık hissi büyüyorken kararımı sorgulamaya başlamıştım. Ben sıkıntıdan dudaklarımı kavlatırken halimin fark edip bana doğru eğildi.  Sadece benim duyabileceğim ses tonuyla konuştu.

"Neyin var? Huzursuz görünüyorsun."

Hızlı nefes alıp vermeye başladım. Gözlerimi ondan kaçırıp dış hatların tabelasını aradım.

"Benim burda olmam bi hata sanırım. En doğrusu dönmem.."

Elini omuzuma koyup beni kendine çevirdi. Endişem onada sıçramıştı.

"Deniz sakin ol lütfen. Eğer şimdi gidersen ve başına bişey gelirse ben naparım? Defalarca konuştuk sende biliyorsun, en doğrusu yanımda olman."

Kalp atışlarım normale dönüyordu o konuştukça. Ali beni yatıştırdığı sürede sıra ilerlemişti ve dakikalar sonra karşımızdaki polise kimliklerimizi uzattık. Bize kısa bi bakış atan adam Ali'ye gülmeye başladı.

"Vay vay! Kimleri görüyorum. İyisin inşallah Ali ağa."

"Çok şükür abim. Sen nasılsın."

Aynı samimiyette sohbeti devam ettirdi Ali. Adam bilgisayardan bilgilerimizi tasdikletirken konuşmayada devam ediyordu.

"Yengen söyledi düğün davetiyeside gelmiş. Şöyle bi karşılıklı oynarız artık Alim."

İşittiğim cümle son damla oldu. Başımdan kaynar sular döküldü sanki, zaman durmuş gibiydi. Sesler uğultu gibi uzaktan gelmeye başladı. Dizlerim gücünü kaybederken yere kapaklanmama izin vermeden belimden yakaladı Ali.

"Aman hanım kızın tansiyonu düştü galiba," diye hala konuşuyordu Polis bey.

Bir iki saniye sürdü kendimi toparlamam. Ali'nin yüzündeki renk kaçmıştı. Ruh gibi bakıyordu. Birimizden biri Feriha gibi bayılmadan çıkmak istedim sadece bu lanet yerden. Arkamdan ısrarla su uzatan kişinin elini itip kimliğimi aldım memur kabinin önünden. Ali hala beni tutmaya çalışırken onunda elini itip ordan uzaklaştım.

Çıkışa koşar adımlara yürüdüm. Açık havaya çıkmamla inanılmaz bi sıcak çarptı yüzüme. Elimi anlıma koyup gözlerimi kapatım. Siktir. Ben nasıl bi işin içine karışmıştım.

"Deniz hadi hastaneye gidelim. İyi değilsin."

Gözlerimi açmamla karşımda durduğunu gördüm.

Aşiret GeliniWhere stories live. Discover now