34

8.9K 573 98
                                    

Helloooo fıstıklar

Tatilden dönmüş, dinlenmiş bir yazar geldi

Bu arada sizin yüzünüzden kızılcık şerbetine sardım😂😂😂
Gördünüz mü pis apoyla alevin yaptığını

uzuuun bi bölüm 🤍 iyi okumalar
______________

Günlerdir geçirdiğim huzursuz gecelerden birini yaşıyordum yine. Bi türlü uykuya dalamadım ve daha fazla yatakta dönmek yerine kalkıp mutfağa geçip koca bi bardak su doldurdum kendime. Yemek masasından sandalye çekip oturdum yavaş hareketlerle. Kendi halimde kalınca sessizliğin içinde kayboluyordum. Tüm kaygılarım beni eziyordu ve duygu yoğunluğundan boğulmaktan korkuyordum. Urfadan döndüğüm gecenin sabahına dalıyordum sürekli. O günleri tekrar tekrar kafamda oynatıp her seferinde pişmanlık yaşamaya başlamıştım.

İstanbula vardığım sabah tam bir sefer aramıştı Ali, çıkmamıştım. Öfkemi en hat safalarda yaşadığım an en doğrusunun bu olduğuna karar vermiştim. Gebe olduğumu tahmin ettiğim andan beri aklımdan geçen tek şey, keşke o telefonu açsaydım oluyordu. Yol yakınken çözebilseydik, barışmasak bile aramızdaki uçurum bu denli büyümeseydi. O zaman şimdiki kadar çaresiz kalmazdım. Teyzemler haklıydı, Aliye hamileliğimden bahsetmem gerekti ama nerden başlayacağımı bilmiyordum, duyacağım şeylerden korkuyordum. Ya Helin ile birlikteyse, bizimle alakasını kesmek isterse. Ailesi ne diyecekti, belkide çocukladı red ederlerdi, kim bilir. İhtimalleri bir bir aklımdan geçirirken hala parmağımda takılı olan yüzüğe baktım. Çıkarıp atmak istedim defalarca ama yapamadım, yapmak istemedim. Geriye kalan tek anı parmağını sarak bu halka diye düşünürken ömrümün sonra kadar kendini hatırlatıcak iki anı daha bırakmış farkında olmadan. Ne kadar kasıldığımı idrak ettim ve tekrar yatağıma döndüğümde kendimi geçip bebeklerim için biraz uyumayı denedim. Artık yalnız değildim. Benden önemli iki kalp daha atıyordu içimde.

🐚

Gözümü açmam ile tuvalete koşmam bir olmuştu. Sabah bulantılarım başlamıştı ve bu berbat duygunun geçmesi bi saatimi almıştı. Hamileliğin en çekilmez dönemine girmiştim. Teyzem bıkmadan iki lokma yemem için dil döksede midem yemek almıyordu. Beni fazla ilgisiyle boğarken Levent abi daha soğuk kanlı olup başımın etini yemeden taze demlediği rezene çayını uzattı.

"Ben okudum internette, ilk üç ay normalmiş bulantıların" dedi. Bu bilgiyi benimle değilde teyzemle paylaşıyordu çünkü sakinleştirilmesi gereken kişi benden çok Berrindi.

"Deniz ben ablamı arıyorum. Sakladığımızı öğrenince beni keser, biliyorum.."

Gittikçe sesi içine kaçıyordu. Bu yaşında hala annemden tırsması sinirimi yükseltiyordu.

"Berrin yeter! Annemdem önce ben keserim seni!"

Levent abi kız kavgasından etkilenmemiş tavrıyla kahvaltısını yaparken konsantre olmuş tabletinden bişeyler okuyordu. Berrin koluma vurmayı denerken ben elini tutup onu çimdiklemeye çalıştım. Kavgamızı Leventin elinden çatalı düşürmesi bölmüştü. Bize kızdığını düşünürken tableti eline alıp bana doğru çevirdi.

"Deniz bu Ali..Ali Karabey demiştin değil mi? Sen bu adamı hiç araştırdın mı, ne iş yaptığı ile alakalı bi fikrin var mı, yani kim olduğunu biliyor musun"

Bi kaşımı kaldırıp neyi ima etmeye çalıştığını anlamaya gayret ediyordum. Benim bildiğimden fazlasını öğrendini anlamıştım.

"E evet yani gayrimenkul, inşaat işinde.. Ne oldu Levent abi, ne okudun az önce?"

Aşiret GeliniWhere stories live. Discover now