45

4.5K 320 15
                                    

Selam güzeller🌸

Çok boşladım buraları biliyorum🥹
ve sizide çok özledimmm😭
Ama gönlünüzü alacak bi bölümle geldim💞🌸

İyi okumalar🌸💞
Yıldız ve yorum bırakmayı unutmayın
_____________

Alinin arabasının uzaklaşmasını izledim kapının önünde. Aklımdan geçenlerle nabzım yükseliyordu. Gözündeki hırs öfke bi başkaydı.

"Yenge içeri girsen, Ali ağam kızmasın," diye seslendi kapıda bekleyen adamlardan biri. Daldığım düşüncelerden çıkıp açtığı kapıdan girip avluya yürüdüm.

"Ağanın işi kızmak zaten." Kendi kendime söylenip sesleri takip ederek mutfağa doğru geçtim asık suratla. İnşallah annesi yoktur diye geçirdim içimden. Daha bu sorunu çözmemişken bide Miran çıkmıştı ortaya. Beni mutfağın girişinde görünce sohbetlerini yarıda bırakıp bana sarıldılar. Sadece eltilerim vardı mutfakta, rahat bi nefes alıp sandalyelerin birine oturdum.

"Siz geldiğinizden beri yataktan çıkmıyor anam," dedi Fatma beni rahatlatmak ister gibi.

Başımı sallayıp masadaki sürahiyi elime alıp temiz duran bardaklardan birine suyu doldurup içtim.

"Neyin var eltim, ne bu suratın hali. Kavga mı ettiniz yoksa?"

Anlatıp anlatmamak arasında kalmıştım ama bu konakta sır saklamanın imkansız olduğu geldi aklıma. Benden duymasalar akşama yayılırdı haber. Böylece üstünkörü özetledim hastanede başlayan bu saçma hikayeyi. Şok içinde beni dinleyen yüzlere bakarken gittikçe sesim kısıldı. En büyüğümüz olan, Mustafa abinin eşi masada duran telefonu eline alıp aceleyle kocasını aradı. Ben itiraz etmek istesemde Zeynep beni durdurdu.

"Böylesi en doğrusu eltim. Alinin gözü döndüyse Mustafa abiden başka kimse onu durduramaz."

Onların telaşını görünce benimde aklıma daha kötü şeyler gelmeye başladı. Malum Ali gitmeden telefonumu parçaladığı için arayıp sesini bile duyamıyordum. Zeynepin telefonundan defalarca arasamda bir kere bakmadı. Kızlar benim gerildiğimi fark edince birbirlerine bakış atarken benide yatıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Belimi tuttuğumu gören Fatma salondan getirdiği kırlenti koydu sırtıma.

"Ben çok çektim gebelikte bu bel ağrılarını. Bilirim acısını."

Yanıma sandalye çekip oturduğunda başımı omuzuna yaslayıp beklemeye devam ettim. Diğerleri mutfakta bişeylerle uğraşırken Saliha çarşıya gittiğinde yaşadığı bi hadiseyi anlatıyordu heyecanla. Hepsinin üstünde gezdirdim gözlerimi. Bende artık onlardan biriydim, onların torunlarına, yeğenlerine hamileydim. İçim ısındı yüzümde gülümseme oluşurken. Bu koca ailenin bi parçasıydım bende ve beraber daha büyük olacaktık. Annesi ve ablası beni ne kadar istemeseler bile girmiştim bi kere aralarına. Burdan uzak kalmak çözüm değildi. Urfada olduğum süre girip çıkmam gerekti bu konağa. Ben saklanmayacaktım artık, onlar bu durumu kabulleneceklerdi.

Ah birde Ali biraz sakinleyip güzel anlarımızı bozmasaydı. Sevgisi, nefreti, öfkesi, hırsı hepsi birbiriyle yarışırken kendini kaybediyordu. Bazı tavırlarını değiştirip şekillenmesi gerektiğini anlaması lazımdı. Madem bi yuva kurmaktı niyeti, o zaman her hareketini dürtülerine göre yaşayamazdı. Hala ses seda yoktu müstakbel eşimden. Saliha masanın diğer ucuna geçip yıkadığı koca meyve tabağını önüne yerleştirdi. Eline aldığı elmayı soymaya başladığında konu Ali ve benden çıkmıştı.

"Sen kimle gittin kız çarşıya. Anamda odadan çıkmıyor hiç."

Saliha sırıtmasını bastırken omuz silkip kestiği bi parça elmayı bana uzattı. Elinden alıp yumurtlayacağı haberi merakla bekledim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Aşiret GeliniWhere stories live. Discover now