Aşiret Gelini

43

Hello bebekler ✨🤍

Çok beklediniz biliyorum 🤍
Bu yüzden lafı uzatmadan çekiliyorum✨

İyi okumalar 🤍✨
_______________

Uyandığımızdan beri birbirimizi yemekten hazırlanıp evden bi türlü çıkamamıştık. Biraz oyalanmıştım, bunu inkar edemem ama tekrar Urfaya dönmek beklediğimden daha zordu. Günler sonra uyandığımdan beri bulantımda başlamıştı zaten, gerçi hamilelikten mi yoksa stressten mi ayırt etmekte zorluk çekmedim değildi yani.

"Deniz! Şöför bekliyor hadi! Bak kaçıracağız uçağı."

Ali sabırsızca beni defalarca ikaz edince üstümdeki baskıya daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım.

"Ya ne var? Niye bağırıyorsun bana! Zaten midem bulanıyor, çok istiyorsan kendin git."

Ağlaya ağlaya koltuğun köşesine oturup ellerimin arasına yüzümü gömdüm. Saniyeler geçmeden Ali uçarak yanıma gelip oturdu ve ona bakmam için başımı kaldırdı.

"Aşkım neden baştan söylemedin. Ben bağırdığımın farkında değildim. Özür dilerim sevgilim. Gel uzan bi sonraki uçakla gideriz."

Ben kalkmak yerdine hala oturduğum yerde ağlarken Ali bi elini belime diğerinide dizlerimin altına yerleştirip beni kucaklayınca yatağa taşıdı. Yavaşça bıraktıktan sonra anlımdan öpüp 'hemen geliyorum' diye fısıldadı ve telefonunu çıkardı cebinden. Şimdide yaptığım için utanıp ona ağlamaya devam ettim. Aslında hiçte bağırmamıştı ama sinirlerim çok bozuktu ve her edilen lafı yanlış anlamaya hazırdım. Beş dakka telefonla görüştükten sonra yanıma uzanıp beni kendine çekti.

"Konuştum şimdi, Şebnem önden uçuyor. Bizde sen ne zaman iyi hissedersen çıkarız yola."

Sırtımı göğüsüne yaslayıp başımı salladım. Üstümden o baskı kalktığı an daha rahatlamıştım. Bulantım azaldıkça gözlerim kapandı. Ben uyduğum sürede Ali oturma odasındaki yemek masasında çalışırken gelen gür sesi beni uykumdan uyandırdı. Telefon konuşmasını sonlanınca yataktan inip oturma odasında doğru küçük adımlarla ilerledim. Beni kapının eşiğinde görünce bacağını işaret edip elini uzattı gülümseyerek. Elini tutup kucağına oturdum.

"Özür dilerim," diye fısıldadım yanağını öpmeden. Aynısını yapıp yanağımda gezdirdi dudaklarını.

"Vaz geçtiysen eğer.." diye girince lafa cümlesini bitirmesini bile beklemedim.

"Hayır hayır. Geleceğim tabikide. Sabah sadece panik oldum sanırım, bilmiyorum ama şimdi iyim."

Bi elim saç diplerinde gezinirken bi kolumlada boynuna sarıldım düşmemek için. Kokusunu içime çekerken burnuna, çenesine öpücükler bıraktım ama doyamıyordum sevmeye. Koala gibi sarıldığım Alide halinden şikayetçi değildi. Bi eli bacağımda gezinirken öpücüklerime karşılık veriyordu. Bacağımın birini diğer yana atıp kendimi ona bastırdım. Alt dudağını emerken pantolonunun düğmesini açmak için parmaklarım alt bölgesinde gezindi. Düğme çözülünce fermuarını aralayıp boxerinin lastiğinde dans etti parmaklarım. Başını arkaya atıp bi inleme kopardı dudaklarından. Lastiği biraz kaldırıp elim bacak arasına girip parmaklarım onu kavrayınca kafasını anında kaldırdı ve kalçalarımdaki tutuşu sertleşip beni kendine bastırdı. Tepkisine gülümseyip önce dudaklarını öpüp ordan boynuna yalayarak indim. Adımı mırıldanırken üstümdeki kazağı bi çırpıda çıkardı. Aynı hızla sütyenimde yeri boylayınca göğüslerime gömdü başını. Ben tutuşlarımı arada sıkılaştırıp, onu okşayarak rahatlatırken koca gövdesiyle elimin altında eriyip gitti. Hırlayarak kesik nefesle boşalırken başını boynuma gömdü. Kısa sürede sakinleyip beni belimden kavrayınca ayağa kalktığı gibi yatağa yürüdü. Üstümüzdeki bi kaç parça kıfayetide çıkarınca üstüme uzandı. Erkekliğini bacak arama yerleştirip kendini içime ittiğinde tiz çığlıklarım yankılandı odada. Kulağıma fısıldadıkları beni daha fazla yükseltirken artık kendimden geçmiştim.