Aşiret Gelini

44

Selam fıstıklarım💞🌸

Umarım hepiniz iyisinizdir 🌸
Maalesef özel durumlardan dolayı yeni bölümün gelmesi baya sürdü.

Bu arada 500k olduk🥹 sizin sayenizde
Hepinize çok kalp💞🌸

İyi okumalar🌸💞
________________

"Ne demek gelmem. Sen bugüne bugün koca Seyit Ali ağanın gelini olcan. Sen artık aşiret gelinisin! O kapıdan girip baş köşeye kurulcan, hakkın olan yere!"

Aslında kafamda hiç yüzleşmek yoktu Alinin annesiyle. Elimden gelse hayatım boyunca görmek bile istemezdim. Zeynep aklıma bu fikri sokup çekilmişti kenara. Bunu sonra derinlemesine düşünecektim ama şimdi gaza gelip bi karar vermek istemedim. Benim problemlerimi enine boyuna konuştuğumuza göre sıra Nazlıdaydı. Zeynepin sürekli bize yaptığı gibi Nazlının omuzundan dürtüp ona döndüm.

"Bırakın konağı falan. Asıl siz ne yaptınız, neden hala bi gelişme yok?"

Konuyu açınca yerinde tedirgin halde kayıp bi kucağındaki yastıkla oyalandı.

"Ben diyim sana Fırattan bi halt olmaz. Kaç ay geçti ses seda yok."

Zeynepte üstüne gidince Nazlı ağlamaya başladı. Masadan peçete alıp Nazlıya uzatırken Zeynepe gözlerimi patlattım. Dudaklarını birbirine bastırıp ettiği lafı toparlamak için devam etti.

"Aman yengem sen ağla diye şey etmedim. Bak kız üzüldüm şimdi."

Kalkıp Nazlının diğer tarafına geçti. Bu sefer aramızda kalan Nazlı olmuştu. Biraz ağlayıp sızlandık hep beraber. Ben zaten hazırdım göz yaşı dökmeye. Ben burnumu çekip masadaki tatlıya uzanırken Zeynepin bana yandan attığı bakışı yakaladım. Omuz silkip bi kaşık aldım ağzıma. Diğerleri gibi dikkat et gibi bişey diyeceğini beklerken sırtımı sıvazlayıp gülümsedi.

"Maşallah eltim, ne güzel iştahında açılmış, yaramış vallaha hamilelik."

İşte ihtiyacım olan destek gelmişti sonunda. Gönül rahatlığıyla tatlımı yerken Nazlıda yavaş yavaş dökülmeye başlamıştı. Benim istanbula döndükten sonra Nazlı ve Fırat sürekli kavga edip defalarca ayrılıp barışmışlar. Aralarındaki ilişkiyi sadece Ali bildiği için Fırat konuyu onun açmasını uygun bulmuş. Malum Alide benim yokluğumda direk otele geçip herkesle iletişimi koparınca bi sonuca varılamamış.

Bende arabada yaptığımı anlattıktan sonra vicdan azabı çektim. Çok üstüne gitmiştim galiba. Onun tarafından bakıp anlayacak en iyi kişi bendim.

"Sizin düğünden sonra eğer Fırattan bir adım gelmezse bitircem ama," diye konuştu Nazlı hırsla. Sırıtarak Zeynepe baktım. Zeynepte ince sesiyle bi kahkaha patlattı.

"Hee ayrıl, sonra Fırat başkasıyla evlenince altın takmaya gideriz."

Nazlı tekrar ağlamaya başlarken ben gülmemi tutamadım. Tüm duygularımız birbirine karışmıştı. Konumuz dönüp dolaşıp kapanışı altınla yapıyordu.

Nazlıya bi kaşık tatlı uzattırken kendini üzmemesi için biraz konuştum.

"Ben dönmeden bu işi halledeceğim, söz bak ağlama."

Biz konuştukça Nazlıya ümit ışığı tekrar yanar gibi olmuştu. Sohbetimize devam ederken saatin nasıl geçtiğini anlamadık. Fırat arayıp aşağıda beklediğini söylediğinde ikiside ayaklanıp eve döndüler. Yalnız kalınca yediklerimizi kaldırıp biraz mutfakta oyalandıktan sonra uzun zamandır izlemediğim dizime devam etmek için koltuğa yerleştim. Ne ara daldığımı fark etmemiştim bile. Alinin öpücüklerini yanağımda ve anlımda hissetmemle uyandım. Hala elimde tuttuğum kumandayı alıp masaya koyduktan sonra beni kucağına aldı. Yatak odasına doğru giderken kendime gelmeye çalıştım.