5/GİZLİ NUMARA

3K 120 32
                                    

BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
KEYİFLİ OKUMALAR.

Saat 20:48
Hızlıca kapıyı açtım. Ne görmeyi bekliyordum bilmiyorum ama büyük bir demet çiçek ve Pandora paketi görmeyi gerçekten beklemiyordum.

İkisini de elime alıp kapıyı kapattım. Çalışma masama bırakıp sandalyeye oturdum ve Pandora kutusunu açtığımda ise ağzımdan "Oha çok güzel" kelimeleri döküldü. İçinden bir yüzük çıktı ve çok güzeldi.

 İçinden bir yüzük çıktı ve çok güzeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatımda aldığım en güzel hediyeydi. Gözlerim çiçekleri bulduğundaysa hangisinin daha güzel olduğuna karar veremedim.

 Gözlerim çiçekleri bulduğundaysa hangisinin daha güzel olduğuna karar veremedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz güller. Benim aşık olduğun çiçekler.
Bana bunları o numaramı göndermişti?

Telefonumu elime aldım ve o numaraya mesaj attım.

"Bunları sen mi gönderdin?" Yazdığımda hızlı bir şekilde önce görüldü daha sonra ise yazıyor oldu.

"Evet, beğendin mi şekerparem?"

"Beğendim ama neden bunları gönderiyorsun? Kimsin sen?"

Yaklaşık 30 saniye içinde mesaj gelmişti.

"Çünkü seni seviyorum şekerparem" Yazdığında kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Bir mesaj daha geldi.

"Ben Okyanus Karakurt" Yazmıştı. İçimden 8 kere tekrar ettim. Okyanus Karakurt güzel bir isimdi. Rehbere girdim ve onu Okyanus diye kaydettim. Bir mesaj daha geldi.

"İyi geceler şekerparem" Yazdı. Bende hemen "İyi geceler Okyanus" yazdım ve çantamı hazırlayıp yatağa yattım. Aklım o kadar doluydu ki uykumu kaçırıyordu ama zorda olsa uykuya daldım.

💙💙💙

Bir Perşembe sabahına uyanmıştım. En azından yarın Cuma'ydı. Haftanın bitmesine az kalmıştı ve sabretmeliydim.

Yataktan çıktım hazırlandım ve okula gittim. Sınıfa girdiğimde herkesin yüzünde güller açıyordu. Dilara'ya bakıp "Ne oluyor?" Diye sorduğumda o da gülümseyerek "Son 5 ders boş, hocalar gelmemiş" Dediğinde bende gülümsedim. Güzel bir gün olucaktı. İlk iki ders de zaten sevdiğim derslerdi. Coğrafya ve Felsefe

Duru ve Sema' nın okuldan gitmesine şaşırmıştım ama sevinmiştim de çünkü sınıfın iq ortalaması artmıştı. Tam bunları düşünürken inkılap öğretmeni geldi ve derse başladı.

İlk iki ders bitmişti ve diğer derslerimiz boş olduğu için müdüre gidip izin istemiştik. Bu müdür de bana garip garip bakıyordu. Hatta öyle bir bakıyordu ki Dilaraya "Yüzümde bir şey mi var?" Diye sormuştum. Dilara ise "Hayır bir şey yok, normal yüzün" demişti.

E o zaman neden böyle aval aval bana bakıyordu bu müdür?

İsteğimizi İlk başta bir düşündü daha sonra ise sadece "Tamam" dedi. Bizde okuldan çıktık. Bugün eve mutsuz bir şekilde gitmiyordum çünkü evde beni mutsuz edecek kimse yoktu. Kapıyı açtım, çantamı odama bıraktım ve elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Hava çok sıcak olduğu için üstüme sadece siyah bir büstiyer ve siyah ince bir alt giyip mutfağa gittim. Buzdolabında pilav ve mercimek çorbası vardı. İkisini de pişirdim ve yemek masasına koyup yemeğe başladığımda telefonuma Okyanustan bir mesaj geldi.

Ekranda yazan şey kaşlarımı çatmama sebep oldu.

"Sağ omzundaki şeyi kim yaptı?" Yazıyordu.

Sağ omzumu nerden görmüştü?
Beni mi izliyordu?
Evde miydi?

Ellerim titrerken "Beni mi izliyorsun?" Yazdım ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi Derin bir nefes alıp bir kaşık pilav yedim.

"Kimin canını yakayım söyle bana" Yazmıştı.

Canını yakayım?

Ellerim daha fazla titremeye başladı.
"Kamera mı koydun?" Yazdım ve ayağa kalkıp etrafa bakınmaya başladım.

Hiçbir yerde kamera yok gibiydi ama kesin vardı ve güzel bir yere saklamıştı.
Bu beni çok rahatsız etmişti. Benden izinsiz bir şekilde beni izliyordu.

"NERDE BU LANET KAMERA!" Diye bağırdımda telefonuma bir mesaj daha geldi ve hızlıca okumaya başladım.

"Güzelim benim söyle bana, sana bunu kim yaptı?" Yazmıştı. O kimdi ya ona neydi!

Hiçbir şey yazmadım ve evi aramaya devam ettim.

💙💙💙

Bulmuştum.
Minicik bir kameraydı ve vazodaydı. İkiside siyah olduğu için fark etmemiştim bu zamana kadar. Kamerayı elime aldım orta parmak çektim ve yere atıp kırdığımda telefonum çalmaya başladı.

Okyanus arıyordu.
Biraz korkmuştum ama açmasam da aramaya devam edecekti bu yüzden açtım.

"Sen kimsinde beni kamera takıp izliyorsun!?" Dediğimde diğer taraftan kalın bir ses konuştu.

"Sana bunu kim yaptı şekerparem?" Dediğinde yutkundum ve "Söylersem ne yapıcaksın?" Diye sordum.

"Ne yapmam gerekirse onu yapıcam" dedi. "Ne yapman gerekiyor?" Dediğimde ise "Güzelim kimin canını yakmam gerektiğini söyle bana" dedi.

Çıkış yoktu. Her halükarda öğrenicek gibi konuşuyordu. "Annemin eski kocası benim babamdan olduğumu öğrendiğinde yapmıştı" Dediğimde sessizlik oldu. Ölüm sessizliği gibi birşeydi.

"O adamın adı ne şekerparem?" Demişti ama sesi deminkine göre çok sakin ve inceydi.

"Baran Çetin" dedim. Asla unutamıyorum o adamı. Ben aslında bir kaçamağın tohumuydum. Annem baranla evliyken babamla ilişkiye girmiş. Baran beni kendi kızı sanıyordu ama ben onun kızı değildim ve annem bunu ben 4 yaşındayken barana söylemişti. Baranda bunu öğrenince sağ kolumda tam 8 tane sigara söndürmüş x işareti çıkarmıştı ve beni dövmüştü. Annem bana bunu yaptığını öğrenince de sadece o evden götürmüştü beni. Ben 5 yaşındayken de annemle babamın düğünü olmuştu.

Siz hiç kendi anne ve babanızın düğününü gördünüz mü?

Ben görmüştüm ve hatta 5 yaşındaydım.

Okyanus konuşmaya başladı "Tamam güzelim yat artık sen. İyi geceler" demişti bense sadece "iyi geceler" dedim ve arama bitti. Yatsam da uyuyamayacaktım ki. Saate baktığımda 22:48'di. Yarının Cuma olduğunu hatırlayınca yüzümde küçükde olsa bir gülümseme oluştu. Çantamı hazırladım ve telefonumla yatağa uzandım. Biraz daha telefona bakıp yatıcaktım.

Saat tam 23:08 olduğunda telefonuma gizli bir numaradan mesaj geldi.

"Buket Arslantaş"
"Okyanus'un uğruna öleceği tek kişi sensin demek" yazıyordu ekranda.

ŞEKERPARE/Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin