28/BAŞLANGIÇ

563 52 54
                                    

Merhabalaaaaaaaar☆★

Çok yorgunum.
Ama bir şeyler yazmak bana iyi gelir benceee =]

Bu ara karşıma sürekli şekerpare ve okyanusla alakalı şeyler çıkıyor.

Bidee bir proje yapmam gerekiyor. Ve projemin içinde şekerpare geçicek. ☆

Okyanus vol2=Ben          =]

Ben bu bölümün başını yazarken bir yere gitmem gerekti. Ve zehirlenicem falan sandım. Beni zehirleyeceğini sandığım kişileri eskiden seviyor olmak can yakıcı.

Neyse iyiyim veeeeee zehirlenmedim.

Herkese ve her şeye rağmen
Devamkeeeeeeee☆
_________________________________________

Yatakta oturur pozisyona geldi Okyanus. "Ne dedin sen?!" Diye bağırdı. Çenesi seğiriyordu ve gözlerinde daha önce görmediğim öldürücü bakışlar vardı. Bende yatakta oturur pozisyona geçtim. "Tamam sakin ol" Diye mırıldandığımda sağ elimi alıp avuç içini öptü. Bir süre karşı tarafı dinledi.

"Tamam, Kadıköy'deki cafemin adresini ver geliyorum" dedi. Sesi daha deminkine göre sakindi. Sonrasında telefonu kapattığında bakışlarını bana çevirdi. "Gitmem gerekiyor güzelim" dedi ve alnımı öptü.

Yataktan kalkıp yerdeki tişörtünü giydi. Bende ayağa kalktım Okyanus'u geçirmek için. Dış kapının önüne geldiğimizde "En azından bugün kimseye zarar verme" dedim. "Tamam deneyeceğim güzelim" dedi.

Sonra hızlıca apartmandan çıktı.

💙💙💙

Okyanus Karakurt

Kadıköy'deki cafemin önünde duruyordum. İçeride babam olamayan o adam vardı. Hemde canlı bir şekilde.

İçeri girdiğimde babamında, garsonunda bakışları beni buldu. Kafamı garsona çevirip "Bana bir şişe vişne şarabı ver ve git burdan" Dediğimde hemen o şişelerden birini alıp açmayı başladı.

Masalardan birinin sandalyesini çektim ve oturdum. Uzun uzun beni izliyordu.

Eğer ki burada olmasaydı oturup ağlardım.

Ama buradaydı ve ağlayamazdım.

Garson şarabı getirdi ve koşarak dışarı çıktı.

Şaraptan büyük bir yudum aldığımda o da bir sandalye çekip oturdu. "Sen ölmedin mi ya?" Dedim dalga geçerek. "Ölmemi isterdin ama ölmedim" dedi iğrenç bir gülümsemeyle. "Hayır ölmeni istemezdim" dedim ve şaraptan bir yudum daha içtim. Merakla izliyordu beni. "Öyle bir kurşunla ölmeni istemezdim." Dediğimde kaşlarını çattı.

"Amcanı öldürmüşsün" dedi.

"Senide öldürücem" dedim.

Kaşlarını kaldırdı ve cevap veremedi.
"Neden bana öldüğünü söylediler?". "O ara hapise girmem gerekiyordu. Bende öldüğümü söylettim" dedi.

"İşleri bana bırakmak istedin" dedim ve bir yudum daha aldım. "Öyle olması gerekti" Dediğinde kahkaha atmaya başladım. "Öyle olması gerekti" dedim ve kafamı arkaya atıp kahkaha atmaya devam ettim. "Hayatımı sik sonra öyle olması gerekti de!" bir yudum daha aldım. Ve elimdeki şarap şişesini duvara fırlattığımda yerinden sıçardı korkuyla.

ŞEKERPARE/Yarı Texting Donde viven las historias. Descúbrelo ahora