24/NERDEN NEREYE

673 69 80
                                    

Bazen bazı şeyler istediğimiz gibi olmaz...
Yada olamaz

Geçmeyecek, geçmeyecek bunlarda geçmeyecek.
Bu çocuk bu akşam birazcık içicek =]

Fikirleriniz benim için önemli. Bu yüzden lütfen bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Herkese ve her şeye rağmen Devamkeeee efeniiim.☆★

___________________▪︎_▪︎____________________

Okyanus Karakurt

Gidiyordu.
Arkasına bile bakmadan hemde.
Kurtuluşum dediğim kadın beni hiçbir zaman kurtaramayacak mıydı?

Belkide benden kurtulması gerekiyordu?

Arkasından gitmem gerekir miydi bilmiyorum.

Ama gitmedim.

Sokağın sonunda gölgesi bile kalmayınca dizlerim titriyordu.

Haklıydı belki de.
Haksızdı belki de.

Ne yapmam gerekiyordu bilmem. Ama ben tekrardan restoranta girdim, yarım kalan işimi bitirmek için.
Korumalar sıra olmuşlar, gelmemi bekliyorlardı. Boğazımı temizleyip yerde yatan ve hâlâ kıvranan amcamın yanına gittim. "Sana siktir git dedim dimi?" Sesim fazla sakindi. Ve o da bu sessizliğimden korkmuş gibiydi. "Daha ne ya-yapacaksın" Sol eliyle daha demin kestiğim sağ elini tutuyordu.

Cebimden silahımı çıkarıp "Bana öğrettiğin şeyi" dedim ve kafasına sıktım. Kafasından kanlar akarken gözleri kapandı. Bir daha açılmamak üzere. Canımın acıması gerekiyor muydu? Yada üzülmem?

Benim ne canım acımıştı ne de üzülmüştüm.

Arkamı dönüp korumalara baktığımda korkmuş gibilerdi. Herhalde kendi amcasını öldüreni ilk defa görüyorlardı. "Bu gece gömün" dediğimde hepsi gözlerini benden çektiler. "Emredersiniz efendim" dediler hep bir ağızdan. Son bir kez daha baktım yerde yatan ölü amcamın bedenine. "Helvasını bol fıstıklı yaparsınız" diyen sesimde hiçbir duygu yoktu. Yeni korumalarımdan biri "Neden ki efendim?" Dedi merakla. Gözlerimi yerdeki ölü bedenden çekip korumaya baktım. "Fıstığa alerjisi vardı çünkü" dedim. Kaşları havalandı birden.

Diyeceğim bakşa bir şey olmadığı için kapıya doğru yöneldiğimde başka beklenmedik misafirlerinde burda olduğunu gördüm. Halis ve adamları...

Peki Halis bizim burda olduğumuzu nerden biliyordu?

Aramızda, bizim burada olduğumuzu söyleyen bir hain yada hainler vardı.

Aramızdaki hain yada hainler kimdi?

Çok kalabalıklardı. En az 50 kişilerdi ve biz 9 kişiydik. Ama burda çatışmaya giremezlerdi. Bunu kendileri de gayet iyi biliyorlardı. Halis bir kaç adım atıp karşıma geldi. "Merhabaaaa" dedim ve sağ elimi salladım. Beni zaten az buz tanıdığı için normal bile karşıladı bu halimi.

"Merhaba merhaba, bayıltın" diye emir verdiğinde üzerime geldi bazı korumaları. Üstüme gelenlerin çoğuna yumruk attık. Ama işe yaramadı. Eninde sonunda bir şekilde bayılttılar bizi...

💙💙💙

Gözlerimi açtığımda başım dönüyordu. Etrafıma bakındığımda üstümde tişörtümün olmadığını, ellerimin tavana bağlandığını ve sadece ayak parmaklarımın yere değdiğini fark ettim. Sağ tarafıma bakınca diğer korumalarımında benimle aynı durumda olduklarını gördüm. Ama daha hiçbiri uyanmamıştı.

ŞEKERPARE/Yarı Texting Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon