30/GERÇEK GİBİ KABUSLAR

521 54 36
                                    

Boka sardı her şey.
Tamamen boka sardı hemde ya.
Hiçbir şeyin düzelmeyeceğini anlamakta koyuyor insana.

Bu arada Berke'ye küfür ettiğim için özür dilerim. Ortada büyük bir konu ve hain vardı ve bütün ihale Berke'ye kaldı. Ama hain o değilmiş. =]

Sonuç olarak haini buldum☆

...

Neyseee

Göz renginiz ne?
Benim kahverengi ama bazı arkadaşlarım güneşli havada "Oha senin gözlerin yeşilmiş" falan diyorlar. Ama kahverengi bence =]

Herkese ve her şeye rağmen Devamkeeeeeeeeeeeee
__________________________________'_'_____

Sabah gözlerimi açtığımda Okyanus burada değildi. Gözlerimle odayı taradığımda her şey yerli yerindeydi ama Okyanus yoktu.

Yataktan kalktım ve mutfağa gittim. Mutfakta yoktu sonra salona gittim ve orada da yoktu. Evin her yerini aradım ama Okyanus yoktu. İçimde çok değişik bir telaş, endişe vardı.

Sokağa indiğimde Okyanus elinde büyük bir pembe gül buketiyle bana gülümseyerek bakıyordu. Onu gördüğüme sevindiğim için bende gülümseyerek yanına gitmeye başladım. Ben gittikçe o uzaklaşıyordu. Ben ileriye bir adım atıyordum. Okyanus ise geriye bir adım atıyordu.

Koşmaya başladım. Ben koşmaya başlayınca Okyanus'ta geriye doğru koşmaya başladı. Koşmaya devam ederken bir silah sesi duyuldu. Durdum ve etrafa bakındım. Herkes sağlıklı gibiydi, kimsenin üstünde kan lekeleri yoktu. Gözlerimi diğer insanlardan çekip Okyanus'a baktığımda tam sol göğüsünden, kalbinden vurulduğunu gördüm. Ama gülümsüyordu.

Büyük bir çığlık attım. Ama kimse bana bakmadı. "Yardım edin!" Diye bağırdım ve yine Okyanus'a doğru koşmaya başladım. Okyanus geriye koşmamıştı. Koşamamış, yere yığılmıştı. Ama hâlâ gülümsüyordu. Delirecek gibiydim. Ne olduğunu anlayamıyordum.

Okyanus'un yanına gittim ve yere eğildim. "Okyanus!" Ellerimi saçlarıma geçirdim. Gözlerini kapatmamaya çalıştı.

Ama gözleri kapandı. Yüzündeki gülümseme silindi.

"Okyanus!" diye büyük bir çığlık attığımda okuldaydım ve kafamı sıraya koymuştum.
Rüya mıydı hepsi?

Kafamı masamdan kaldırdım ve etrafa bakındım. Herkes kendi işiyle uğraşıyordu. Duru ve Sema sınıfa girdiler kol kola. E ama bunlar gitmemiş miydi?

Ben hiçbir şeyi anlamazken Duru'yla Sema'nın arkasından Okyanus sınıfa girdi bu sefer. Sarhoş olduğu belliydi çünkü ayakta bile zor duruyor gibiydi. Elinde silah vardı ve kaşları çatıkdı. Ayağa kalktım ve yanına gitmeye çalıştığımda silahıyla arkamdaki erkeklerden birini vurdu. Silah sesinden korktuğumu biliyordu.

Ellerimle kulaklarımı kapattım. Ama sonra başka bir silah sesi daha geldi ve biri daha yere yığıldı. Dizlerim titremeye başlayınca yere oturdum ve sırtımı masamın ayağına dayadım. Başka bir silah sesi daha geldiğinde ağlıyordum.

Sonra başka bir silah sesi daha.
Bir silah sesi daha
Ve bilmem kaç kez daha aynı silah sesi geldi.

Göz yaşlarından etrafı pek göremiyordum. Ellerim hâlâ kulaklarımdayken Okyanus yavaş yavaş karşıma geldi. Ve silahı bana doğru doğrulttu.

Beni de öldürecekti.

Bir silah sesi beklerken gözlerimi açtım aniden.

Yataktaydım. Okyanus burdaydı. Elinde silah yoktu. Uyuyordu. Kabustu hepsi. Hepsi kabustu...

ŞEKERPARE/Yarı Texting Where stories live. Discover now