23/BİLİYORSUN

760 80 90
                                    

Bu kitap için çalma listesi yaptım biliyorum ama bu bölüme ayrı bir şarkı var. Biliyorsun★

Başka bir çalma listeside yapsam mı?
Hikaye kafamda daha da şekillenmeye başladı.

Eee ben biraz kötüyüm.
Tamam tamam ben baya kötüyüm.

Aynı kabusları görüp duruyorum. Kabuslardan çok korkar bir hale geldim. Kabus dediklerimde geçmişte yaşadığım şeyler.

Aynı sesler beynimde yankılanıp duruyorlar..

#Nefesaldığınsüreceumutvardır.

Peki ya nefes almıyorsa anne?

=][][][][

Ben bu bölümü ağlayarak yazıyorum ama siz gülerek okuyun olur mu?
_________________________________________

Okyanus'un amcası mı gelmişti?
İyide polis heryerde onu arıyordu.

Okyanus duydukları yüzünden kaşlarını çattı ilk başta. Ama sonra somondan bir çatal daha alıp bana baktığında gülümseyerek "Mekanı boşaltın" dedi. Koruma kafasını salladı ve arkasını dönüp diğer korumalara elleriyle bir şeyler yaptı. Diğer korumalarda hızlıca dolu olan masalara gidip insanlara kalmaları gerektiğini söylemeye başladılar.

"Okyanus ne oluyor?" Diye sordum kısık sesle. Gözlerini yüzüme çevirip "Bir şey olmuyor şekerparem" dedi ve masanın üstünden elimi tuttu.
Bir şey oluyordu ama.

Restoranttaki herkes çıktığında aynı koruma Okyanus'a bakıp "Ne yapalım efendim?" Diye sordu merakla. Okyanus gözleri bendeyken "Gelsin bakalım" dedi. Koruma hızlıca "Tamamdır efendim" dedi ve koşarak diğer korumaların yanına gitti.

Okyanus garsona bakıp "Bana her zamankinden getirir misin?" Dedi. Garson hemen kafasını salladı ve mutfağa doğru gitti. İçki mi içecekti?

Kısa bir süre sonra restoranın kapısı açıldı ve içeriye korumalarla beraber yüzü gözükmeyen bir adam girdi. Okyanus'un amcası...

Restoranın kapıları kapanınca adam yüzündeki maskeyi, gözlüğü ve kafasındaki büyük şapkayı çıkarım bizim masaya doğru gelmeye başladı. Okyanus amcasına bakarak "Vay bee buraya gelebildiysen helal olsun sana" dedi alaylı bir tonla. Amcası şapkasını yere fırlattı ve boş bir sandalyeyi masaya çekip oturdu. Gözleri kısa bir süre beni süzüp Okyanus'a çevrildi.

"Binalarımı patlattın. Asıl sana helal olsun be!" Konuşan kişi amcasıydı ama çok bağırıyordu. Okyanus bacak bacak üstüne attı. "E ama ben sana söylemiştim." Okyanus konuşmaya devam etti. "Eğer ki uyuşturucu işine girersen, yakarım seni demiştim" Okyanus bunları söylerken garson gelmiş ve bir içki şişesini bırakıp gitmişti.

"Canına mı susadın lan sen!"Diye bağırdı amcası. Okyanus sanki bir şey olmuyormuş gibi somunundan bir çatal daha yedi. "Hayır susamadım" dedi sakin bir sesle. İçki şişesini açıp boş olan kadehe doldurmaya başladı ve "Buraya geldiysen sen canına susadın galiba" dedi. Amcası gülümsedi birden. "Bak bak bak sana ne olmuş be!"Amcasının sesi hala çok yüksek çıkıyordu.

Okyanus şarap dolu kadehden bir yudum alıp "Kes sesini ve siktir git burdan" Dediğinde amcası kaşlarını çatıp masaya vurdu. "Dünkü boka bak ya sen!" Diyen amcası yine çok bağırmıştı. Okyanus kadehten bir yudum daha aldı ama kadehi öyle bir sıkıyorduki kırılamaması mucize gibi bir şeydi.

"Siktir git amca!" Bu sefer Okyanus'ta bağırmıştı. "Sen aynı babana benzemişsi-" Amca lafını tamamlayamamıştı çünkü Okyanus elindeki kadehi kırıp amcasına yumruk atmıştı. "Sana siktir git dedim" diye bağırdı Okyanus. İşte şimdi gerçekten beni korkutmaya başlamıştı. Amcasına bir yumruk daha attı. "Okyanus tamam dur" Dediğimde benim burda olduğumu daha yeni fark etti.

ŞEKERPARE/Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin