Şuan hem ellerim ağrıyor hem bacaklarım. Çok yorucu bir günden sonra burdayım. Ağrı kesici aldım daha demin geçer yanii.
Veeeee bu gün size pozitif enerji göndermek istiyorum.☆
Evet hayatımız bok gibi gidiyor olabilir ama o sihirli sözcüğe inanıyorum ben.
Genciz, güzeliz ve hallederiz.
Bugün fal bakmayı öğrendim elini tutabilmek için son bir defa☆☆☆
Herkese ve her şeye rağmen Devamkeeee efeniiim☆☆☆☆ =]
________________________?_?______________
Buket Arslantaş
Sabah gözlerimi açtığımda Okyanus yatağın sol ucuna gitmiş mışıl mışıl uyuyordu. Zaten okul yoktu. Yani onu kaldırmama da gerek yoktu. Yataktan kalktım ve odamdan çıktım sessizce. Tuvalete gidip elimi, yüzümü yıkadım. Sonrasında mutfağa gittim ve Okyanus'a eskiden çok yaptığım bir kahvaltı tabağını hazırladım. Kızarmış ekmeğin üzerine avokado ve bal kaymak.Düz avokadoyu sevmiyordum ama kızarmış ekmeğin üzerine çok yakışıyordu.
Kahvaltı masasını hazırladığımda Okyanus'u uyandırmak için odama gittim. "Günaydın" dedim sesli şekilde. Gözlerini kısarak bakındı etrafa. "Sabah mı oldu?" Diye sordu gözlerini ovuştururken. "Evet sabah oldu ve sana kahvaltı hazırladım" dedim heyecanla. "Hamarat şekerparem benim" dedi ve yataktan kalktı. "Elimi, yüzümü yıkayıp geliyorum yavrum" Dediğinde kafamı salladım ve kahvaltı masasına gittim.
💙💙💙
Okyanus masayı gördüğünde kaşlarını kaldırdı. "Avokado sevdiğini bilmiyordum. Ellerine sağlık güzelim" dedi ve karşımdaki sandalyeye oturdu. "Düz avokado sevmiyorum ama kızarmış ekmekle çok güzel oluyor" Dedim. "Daha önce kızarmış ekmekle hiç denemedim" dedi. Ekmekten bir ısırık aldığında kaşlarını kaldırdı. "Gerçekten güzel oluyormuş" dedi ve bir ısırık daha aldı ekmekten. "Afiyet olsun" dedim ve kahvaltımıza sohbet ederek devam ettik.
(...)
Kahvaltıyı yaptıktan sonra birlikte masayı toplamıştık. Okyanus'la uzun zamandır yapmak istediğim bir şey vardı. Origami.
Karşılıklı koltuklarda oturuyorken
"Origami yapalım mı?" Diye sordum merakla. "Origami yapmayı bilmiyorum ki ben" oturduğum koltuktan kalktım ve elimi uzatıp "ben sana öğretirim" dememle o da ayağa kalktı.
Odama gittiğimizde "Ben bir tane daha sandalye getireceğim sen otur" Dediğimde kafasıyla onaylayıp sandalyeye oturdu. İçerden bir tane daha sandalye getirdim ve Okyanus'un yanına koyup oturdum. "Hangi renk yapalım?" Evde bir sürü renkli kağıt vardı çünkü origamilerimi rengarenk yapmayı çok seviyordum. "Önce beyaz yapalım" diyince iki tane beyaz kağıdı koydum önümüze. "Kağıttan tavşan yapalım bence" dediğimde "Olur güzelim" dedi.
💙💙💙
Okyanus bilmem kaçıncı denemesinde ortaya tavşan çıkarmıştı. Çok uğraşmıştı ama sonuç olarak iki tane beyaz tavşan vardı. Derin bir oh çekti ve origamiyi bana gösterip "aynı sen" Dediğinde minik kahkahalar attım. "Bir şey daha yapalım" dedim ve tekrardan önümüze beyaz kağıt koyduğumda ciddi bir ifade takındı yüzüne. "Bu sefer ne yapacağız yavrum?" Diye sordu merakla. Bir süre düşündükten sonra "kurt yapalım" dedim. "Tamam kurt yapalım" dedi ve yavaş yavaş yapmaya başladık.
(...)
Kurt yapmak, tavşan yapmaktan çok daha uzun sürmüştü. Çünkü Okyanus ben ona nasıl yapıldığını gösterirken beni izlemişi sadece. Bana değil kağıda bakması gerektiğini söylediğimde de kağıttan uçak yapmıştı. Ama bunlar önemli değildi. 2 saat harcamış olsakta ortada iki tane tavşan ve kurt vardı.
YOU ARE READING
ŞEKERPARE/Yarı Texting
Teen Fiction☆☆☆☆☆☆☆☆ Şekerpareyi yediğinde gözlerini kapattı geri açtığında gözleri dolu gibiydi ve bana bakıp "Ellerine sağlık, çok güzel olmuş şekerparem" dedi... Zamanı değildi belkide ama artık gerçekten çok merak ediyordum. "Zamanı değil belki ama bana ne...
