39/BAZEN

331 30 24
                                    

Ben nasıl bir kadınım hiç sevilmemişim...
_________________________________________

Sebahat Arslantaş (Buket'in annesi)
11 yaşındayken...

Duvarları rutubetli, kapısı kırılmış olan küçük odamda zamanın hemen geçmesi için Allah'a dua ediyor, yalvarıyordum. Annem bir sağa bir sola koşuşturup duruyor ve bağırıp çağırıyordu. "Büyü yaptılar bize!" Sesim soluğum çıkmıyordu korkudan. "Senin o yengen olucak kadın büyü yaptı bize!" Bacaklarımın titremesini durduramayacağımı anlayınca yere oturdum usulca.

"Babam nerede?" Dizlerimi kendime çektim. "Babana da büyü yaptılar!" Diye haykırdı öfkeyle. "Ne büyüsü anne?" Diye sorduğum sırada yerdeki halıyı kaldırdı. "Büyü yaptılar" Diye mırıldandı bir kaç kez. Yere eğilip bakmaya başladı. Yerde herhangi bir şey yoktu ama bu annemi memnun etmemişti.

"O orospu büyü yaptı bize!" Ellerini saçlarına geçirdi ve dolabıma doğru ilerledi. Hiçbir şey anlamıyor, sadece izliyordum. Dolabımın kapaklarını açıp içindeki bütün kıyafetleri yere döktü. Ne yapacağını hem görmek istemiyordum hemde merak ediyordum. "Büyü yaptılar..." Diye tekrarladı.

Gözlerimin dolmaya başladığı sırada babam odama girdi hışımla. "Nerede o kağıtlar?!" Bağırmasıyla yerimden sıçradım. "Ne kağıdından bahsediyorsun?" Diye sordu annem. "Nerede o ezik büzük kağıtlar?!" Diye bir kez daha bağırdı bana. Gözlerimle yatağımın altını gösterdim "oradalar."

Hemen yatağın yanına gitti ve yere eğilip yatağımın altındaki origamilerimi aldı. "Bunlara büyü yapmışlar" dedi origamileri göstererek. Gözlerim şaşkınlıkla irileşip kaşlarım havaya kalkarken "yakalım" dedi annem, "yakalım bunları, hemen yakalım." Dediğinde hiçbir şey söylemedim.

Origamilerimi dışarıya çıkarıp herkesin gözlerinin önünde tek tek yaktıklarında da bir şey demedim. Bir şey söylesem, haykırsam ne olurdu bilmiyorum. Ama bence pek de bir şey olmazdı.

Ağladım ama.
Çok ağladım.

Ama ağlamamın sebebi origamilerimin yanıp kül olması değildi.
Ağlamamın sebebi böyle akrabalarımın olmasıydı.

Ya da bilmem.

Belki de ağlamamın sebebi hepsi ya da hiçbiriydi.

Belki de ağlamamın bir sebebi yoktu.
Belki de ağlamamın sebebi çoktu...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Buket Arslantaş

Sabah alarmım çalınca Okyanus'u uyandırmadan kalktım yataktan. Tuvalete gittim ve yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Yüzüm gözüm şişmişti.

Tuvaletten çıkıp giyinmek için odama gittiğimde Okyanus uyanmıştı. "Günaydın" dedim ı harfini uzatarak. "Günaydın yavrum günaydın" dedi boğuk bir sesle. Dolabımdan okul kıyafetlerini aldığımda yataktan kalktı. "Ben içerdeyim hazırlanınca çıkalım güzelim" dedi ve odamdan çıktı.
Bende hızlıca hazırlandım ve evden çıkıp okula gittik...

💙♥️💙

Stresten ve heyecandan dudaklarımı yiyordum. Daha okulun bitmesine 4 ders vardı ve tam şuan da Türk Dili ve Edebiyatı dersinden konuşma sınavı oluyorduk. Hoca konuşma sınavını bu hafta içinde yapacağını söylemişti ama bugün yapacağını söylememişti.

Edebiyat hocam çok kötü bir hoca değildi ama sınavları çok zordu.

Listeden karışık kaldırıyordu ve bu beni daha da strese sokmuştu. Ellerimi çeneme koyup derince nefes verdim ve bacaklarımı titretmeye devam ettim. Çokta samimi olmadığım bir çocuk sorulan soruya kaçamak cevaplar verip yırtmaya çalışıyordu. Ki bende kendimden pek iyi bir konuşma beklemiyordum.

ŞEKERPARE/Yarı Texting Where stories live. Discover now