BÖLÜM 7

18.9K 1K 137
                                    

Medya : Ege Karanlık

BÖLÜM 7: ABLA

Saat 00.33'tü ve ben bu saate kadar kitap okumuştum. Yarım saattir şiddetli bir şekilde yağmur yağıyordu. Ve benim en sevdiğim şeylerden biriside yağmurlu havalarda kitap okumaktı.

Saatler önce herkes eve gelmişti ve akşam yemeğini yiyip salona çay içmek için geçmişlerdi. Biraz onlar ile oturup odama çıkmıştım.

Bunları düşünmeyi bırakıp kitabımı kapatıp komidinin üzerine koydum ve ayağa kalktım. Susamıştım ve masanın üstünde duran sürahinin içindeki şu bitmişti, sürahiyi elime alıp odadan çıktım.

Hızlı ama sessizce merdivenleri inmeye başladım. Asansörü kullanırsam ses çıkabilirdi o yüzden merdivenlerden inmiştim.

Yarın okul vardı ve ben bu saate kadar uyumamıştım. Bartu abim uyumadığımı bilseydi beni evin balkonundan aşağı atardı.

Ben bunları düşünürken çoktan mutfağa gelmiştim.

Çok şükür.

İn in bitmiyor ki.

Sürahiyi doldurup tekrardan yukarı çıkmaya başladım. Bir kat çıkmıştım ki önünden geçtiğim odadan ağlama sesi geldi.

Bu odada yanlış hatırlamıyorsam Ege kalıyordu.

Bir anda şiddetli bir şekilde gök gürledi. Bunla birlikte içerideki ağlama sesi dahada şiddetlendi.

Artık dayanamayıp içeri girdim.

Kesinlikle bu görüntüyü beklemiyordum. Ege, yorganı kafasına kadar çekmiş bir halde yatakta uzanıyordu.

Kapı sesini duymuş olacak ki kafsındaki yorganı yavaş bir şekilde indirdi. Beni gördüğünde şaşırmıştı.

Daha fazla beklemeyip yatağa doğru yürüdüm ve elimdeki sürahiyi komidinin üzerine koyup konuşmaya başladım.

"Ege, iyimisin?"

"Sanane?! Çok mu umrunda? Sen de Aylin gibi dalga geçiceksin." Dediğine kaşlarımı çatıp anlamaz şekilde Ege'ye bakmıştım. 

Ne yani, o aptal kız Ege ile dalga mı geçmişti?

Anladığım kadarıyla Ege gök gürültüsünden korkuyordu.

"Saçmalama, neden seninle dalga geçiyim?"

Saç malanmaz, taranır.

Sus mükremin su.

Ege omuzlarını silkip konuştu.

"Sen de Aylin gibi korkularımla dalga geçiceksin işte."

"Bak ergen velet, birdaha sakın beni o aptal kızla karşılaştırma," Dedim ve devam ettim.

"Şimdi anlat neden ağlıyorsun?" Dediğimde daha fazla dayanamamış olmalı ki konuştu.

" Gök gürültüsünden korkuyorum." Demişti kısık bir sesle, ve kafasını önüne eğmişti.

Yavaşça elimi çenesine götürdüm ve kafasını kaldırdım diğer elim ile de yanağındaki göz yaşlarını sildim.

"Şşhh tamam. Bak, ben burdayım. Yalnız değilsin." Dedim ve onu kendime çekip sarıldım.

Tekrar gök gürlediğinde irkildi ve o da bana sarıldı.

Şu anda Ege'nin kafası göğsüme yaslıydı. Ege'nin ağlaması yavaşça iç çekişlerine döndüğünde sakinleştiğini anladım.

ARIN DENİZ (Gerçek ailem) Where stories live. Discover now