BÖLÜM 25

8.5K 653 108
                                    

BÖLÜM 25: KORKU

Okuduğum mesaj ile hızla oturduğum yerden kalktım. Benim kalkmam ile Buğra ve Ali'de kalkmıştı. Ders zaten boş olduğu için direkt sınıftan çıktım ve bir alt kata inmeye başladım. Arkamdan Ali ve Buğra'da geliyordu.

Merdivenlerin sonuna geldiğimde hızla sağa doğru döndüm ve koridorun sonundaki sınıfa doğru koşar adımlarla ilerledim. Buğra ve Ali'de bana yetişip yanıma geçmişlerdi. Sınıf kapısının önüne geldiğimizde kapıyı çaldım ve direkt açtım. Hızlı açmam ile bütün sınıf bana dönmüştü. Ders işleyen hocaya döndüm ve konuştum.

"Hocam Ege'yi alabilir miyim?" Acele bir şekilde sorduğum soru ile hoca kafasıyla onayladı ve Ege'ye döndü.

"Gidebilirsin Ege." Ege oturduğu sıradan kalkıp yanıma geldiğinde sınıftan çıktık. Hemen Ege'nin elini tutup, kantine inmeye başladık.

Bir masaya geçtiğimizde üçüde bana anlamaz şekilde bakıyorlardı.

Telefonu elime alıp Barın abimi arayıp beklemeye başladım.

Meşgul.

Bir kere daha aradım. Meşgul.

Barın abimi boş verip babamı aradım bu seferde. Çok şükür ki ikinci çalışta açmıştı babam.

"Efendim kızım?" Derin bir nefes alıp konuştum.

"Baba. Okula gelir misin?" Sıkıntılı çıkan sesim ile babam hemen konuşmuştu.

"Bir şey mi oldu kızım?"

"Evet. Okula gelecek misin?" Bana bakan üçlü ile daha çok gerilirken babam hızla tamam diyip telefonu kapatmıştı.

Elimdeki telefonu kapatıp masaya koydum ve Ege'ye döndüm.

"Abla n'oluyo? Niye bu kadar telaşlısın?" Az önce masaya koyduğum telefonu aldım ve açıp mesajlar kısmına girdim. Mesajı açıp onların göreceği şekilde masaya koydum.

Mesajı okumaya başkadıklarında geriye yaslandım ve beklemeye başladım.

"Bu ne lan?" İlk tepki Ali'den gelmişti. Hemen sonrada Buğra'dan.

"Ne diyor bu it?!" Bakışlarımı Buğra'dan çekip Ege'ye baktım. Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu.

"Gitmeyeceksin!" Kaşlarını çatıp sinirli şekilde konuştuğunda gülüp bir elimi Ege'nin saçlarına attım. Salak mıyım ben? Niye gideyim? Babamlar varken Ege'ye bir şey yapamazlardı hem.

"Ege, salak mısın koçum? Gidecek olsam şu anda burda olurmuyum? Babamı niye aradım sanıyorsun?"

"Salak gibi oraya gitseydin bu sefer Barın abi seni öldürürdü heralde." Ali gülerek konuştuğunda diğerleride gülmüştü.

Onların bu güldükleri şey benim dramımdı.

Aradan on dakika geçtiğinde kantine babam ve Barkın girmişti. Babam gözlerini kantinde gezdirip bize döndüğünde hızlı bir şekilde buraya gelmişti. Hemen arkasından Barkın geldi.

"Kızım, n'oldu? Telefonda sesin kötü geliyordu." Ayağa kalktım ve elime telefonumu aldım. Bir elimi enseme attım ve konuştum.

ARIN DENİZ (Gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin