BÖLÜM 17

12.5K 749 105
                                    

BÖLÜM 17 : DAVET

Telefonu komidinin üstüne koydum ve banyoya girdim ılık bir duş alıcaktım.

Üstümdeki kıyafetleri çıkardığımda tamamen çıplak kalmıştım. Ilık suyla doldurduğum küvetin içine girdim ve ayaklarımı uzattım.

Aradan geçen zaman içinde saçlarımı ve vücudumu yıkayıp banyodan çıktım.

Kıyafet odasına girdim ve gri bol bir eşofman ve üstüne Tugay dan çaldığım koyu mavi sweetheart ü giydim ve saçlarımı taramaya başladım. Saçlarımla işim bittiğinde odamdan çıkıp aşağı inmeye başladım. Saçlarım hafif nemli olduğu için kızıcaklardı ama fön makinesi ile kurutursam kabaracaktı...

Umursamayıp hızla salona girdim. Herkes bana dönünce günaydın diyip kendimi tekli koltuğa attım.

"Kızım, birazdan hazırlanmaya başla." Hızla anneme dönüp konuştum.

"Daha erken değil mi?" Annem kafasını hızla iki yana sallayıp bana cevap verdi.

"Hayır kızım. Anca hazırlanırsın zaten. Tam 20.00'de orda olmamız gerekiyor. Kahvaltıdan sonra seni hazırlamak için birkaç kişi gelicek." Dediğinde derin bir nefes verip kafamı olumlu şekilde salladım ve başımı geriye attım. Annemle konuşurken fark ettim de Barın, Barkın ve Bora yoktu salonda.

"Melek hanım, sofra hazır." Fatma teyzenin söylediği şey üzerine hepimiz kalkmıştık.

Boş bir sandalyeye oturdum ve diğerlerinin gelmesini beklemeye başladım. Bahçe kapısından giren üçlüyü gördüğüm de şükür edip arkama yaslandım.

"Hahh. Muhteşem üçlüde geldiğine göre yemeğe başlayabiliriz." Gülerek söylediğim şeyler ile diğerleride gülmüştü ama Barın ve Barkın gülmemişti. Yüzlerinde sıkıntılı bir ifade vardı. Aslında Bora'dada vardı ama o belli etmemeye çalışıyordu.

"Afiyet olsun." Dedem konuştuğunda hemen önüme döndüm ve tabağımı doldurmaya başladım.

Çatalımdaki zeytini tam ağzıma atacakken aklıma bir şey gelmişti.

"Hihhğğ!" Diye bağırdığımda herkes bana bakmaya başlamıştı.

"Acaba aklına ne geldi de yemeklere öyle bakıyorsun?" Bunu diyen Atakan'a, gözlerimi kısarak baktım ve konuştum.

"Biraz daha konuşmaya devam edersen Google'dan kurbağaya dönüştürme büyüsü bulur, senin üstünde denerim." Dediğim şey ile Diyar ve Pamir gülüp aynı anda konuştular.

"Yapar cidden de."

"Yapar cidden de."

Yine aklıma bir ikizim olmadığı gelmişti...

"Yav siz konuştuğunuzda aklıma hep ikizim olmadığı geliyor. O yüzden susar mısınız?" Hüzünlü bir şekilde konuştuğumda sofradaki herkes gülmüştü.

"Keşke şu Kuzey gereksizi yerine bir ikizim olsaymış." Sinirle mırıldandığımda yanımda oturan Barın gülmüştü. Ama gülüşü kısa sürmüştü çünkü ıslak saçlarımı görmüştü

"Neden saçlarını kurtmadın?" Hafif sinifle sorduğu soru ile gülümseyip konuştum.

"Saçlarım kabarırdı çünkü." Dedikten sonra tekrar Atakan konuştu.

"Eeeğğ? Niye bağırdın az önce?" Sorduğu soru ile tekrar hatırlamıştım.

"Birkaç gün sonra ramazan."

ARIN DENİZ (Gerçek ailem) Where stories live. Discover now