28 4 0
                                    

Sevgili Maria'm sonbahar yağmurum,
Büyüdükten ve sensiz yaşamaya devam ettikten sonra aşk filmlerine gitmeyi hiç sevmedim. Bana hep saçma gelirdi. Mutlu son görmek mi o filmi saçma yapardı yoksa karakterlerin yaşamaya çalıştığı o sahte aşklar mı filmi saçmalaştırırdı?
Arkadaşlarımın ağladığı o aşk filmlerinde bir duygu bile hissedemezdim. Beni ağlatan tek şey seninle olan anılarımız ve yaşanma ihtimali varken kaderin bize o aşkı yaşatmamasıydı. Bu evrende her şey bizi uzaklaştırdı. Kaderin önüne geçemedik.
Arkadaşım " filmde yaşanan şeylere değilde millet izledikçe aklına gelen eski, imkansız aşklarına ağlar. " derdi. Bir sonraki filmi o düşünceyle izlemeye gittim. Filmdeki çift ne olursa olsun bir araya gelmişti. Biz gelememiştik. Oturup salonun en köşesinde hüngür hüngür ağladım. Annesini kaybetmiş küçük çocuklar gibiydim. Biri elimi tutup sarılsa geçer miydi? Bu kişi sen olsan tabiki geçerdi. Bugün koşarak eve geldim. Normalde mektubu bitirmeden bu masadan kalmak istemiyordum fakat o anılar aklıma geldikçe ağlamaktan kendimi mahvetmiştim. Ah Maria'm narin ellerinde bu mektubu tutup okurken sen de ağlar mısın, o gözyaşların,öpmeye doyamadığım yanaklarından süzülür mü ? Tabiki de diyorum. Bir yanımda beni unuttuğunu söylüyor. En azından kötü hatırlamazsın diyorum fakat sonra çok ağlıyorum. Beni unutman bana azap olur. Bil ki o zaman ölürüm. Kötü de hatırlatasan, hatırladıkça kızsan da hatırla lütfen. Ben seni unutamıyorum. Unutupta şu hayatıma devam edemiyorum. Etsem nereye kadar ederim ki ? Emin ol seni silsem yaşamam. Bu bir türlü susmayan, sadece uyudukça susan zihnimde ölürüm. Bir uçurum kenarından sarkarım ya da bir tavandan sandalyeye ayaklarım değmez. Başımı yastığa koydukça neden böyle oldu der ve her şeye kızarım. Uyuyamam. Daralırım. Yataktan kalkar pencereye koşarım. Pencereyi açar ucunda oturup dışarıya bakarım. Seni beklerim. Senin gelmeni beklerim. Gelip o pencerenin ucuna tuğla koymanı beklerim. Şuanki evime alışamadım. İkinci kattayız. Bir sürü tuğla dizsende çıkamazsın fakat bu evin uzunluğundan değil. Bizim imkansız olmamızdandır. Senden sonra bir kitaplık dizdim fakat elim senin önerdiğin kitaplar dışındakileri kabullenemiyor. Onları alıpta okuyamam. Belki imkansız olmasaydık, kendimi bu kadar hırpalamazdım fakat olduk işte. Hayatıma devam da edemiyorum. Seni de unutamıyorum.

Gizlice kapıya çıkmıştım. Kapının önünde kedi seviyordum. Seni bekliyorduk. Benim de kedinin de sana ihtiyacı vardı fakat sen o gün gelmedin. Okul çıkış saatin geçmişti. Bir saatten fazla beklemiştik. Yoktun. Aklım sendeydi. Evini bilmiyordum. Belki de bugün dışarı çıkasın yoktur diyip eve girmiştim. Odama gitmiştim. Aklım sendeydi. Biraz da pencerede beklemiştim. Yine yoktun.

Ertesi gün olduğunda Yine gizlice kapıya çıkmıştım fakat sen bugün de yoktun. Artık iyice merak etmiştim. Dükkan dışında sana ait bir yer bilmiyordum. Koşar adımlarla dükkana gitmiştim. O gün ki gibi harabe olan dükkanda kimse yoktu. Sokakta birini bulsam dükkanın sahibi nerede yaşıyor diyecektim fakat kimseler yoktu. Eve dönmüştüm. Gelirsinde göremezsin diye korkuyla yürümüştüm. Döndüğümde yine yoktun. Eve girmiştim. Dün ki gibi biraz da pencerede beklemiştim fakat sokakta arada geçen satıcılar dışında kimse yoktu.

Yine yeni gün ve yine sen yoktun. Artık korkum çoğalmıştı. Fazlasıyla aklımda kuran biriyken bir de o olaylardan sonra seni göremeyince delirmiştim. Hazırlanıp evden gizlice kaçmıştım. Annem o günden sonra abime bir zarar gelmesinden kafayı bozmuştu. Benim evden çıktığımı bile fark etmiyordu. Oysa küçücük seste tedirgin olurdu.
Evden çıktıktan sonra eve en yakın Üniversite'ye koştum. Yolda sürekli etrafıma bakıyordum. Yol bir türlü bitmiyordu. Orada okumuyor bile olabilirdin fakat bunu bilmek, bunun için çabalamak bile bana iyi gelirdi.
Sonunda Üniversite'ye varmıştım. Bekçi beni içeri almamıştı. Hoş alsa napardım ki? Burda mısın , değil misin? Bilmezken okula girip napıcaktım?
" abi içeri girmek istemiyorum. Yardımın lazım. "
" tamam yardım edicem. Kenara geç. "
Okulun kapısından çekilmiştim. Bekçinin karşısına geçmiştim. Önce nefesimi düzenlemeye çalışmıştım. Çünkü korkudan dilim tutulmuştu. O yolu koşarak gelmiştim ve şimdi nefessizlikten konuşamıyordum. Beni bilirsin Maria. Ben göz teması kuramam. Bekçiye durumu tam anlatıcakken gözüm sana takılmıştı. Okul bahçesinde birileriyle gülüyordun. İyiydin. Sen de beni fark etmiştin.
" kızım iyi misin?"
" iyiyim abi ben cevabımı aldım. İyi günler ."
Eve dönüyordum. Kırılmıştım. Kendime çok kızmıştım. Senin için telaşlandığım için kendime çok çok kızmıştım. Senin için o okula gelirken bile büyük bir risk almıştım fakat sen zaten iyiymişsin. Ağladığım için bakışlarımı yere çevirmiştim. Seni dinlemem lazımdı fakat şuan senin haklı olduğunu bile düşünemiyordum. Kırgındım. Peşimden gelmiştin. Elimi tutmuştun. O güne dair sana çok kızgın olduğumu hatırlıyorum. Beni konuşmak için kenara çekmiştin.
" Nilüfer burda ne işin var? Ailen kızacak. "
" benim aile olaylarım seni ilgilendirmez. "
" o ne biçim laf Nilüfer, niye böyle konuşuyorsun?"
" iki gündür yoksun senin için korktumda geldim ama sen beni düşünmüyormuşsun. Arkadaşlarınla gülüşüyordun. Haber bile vermedin. "
" özür dilerim. "
" bu mu, bir açıklama yapmayacak mısın ?"
" aslında görünür de bir açıklamam yok. Ne gördüysen o fakat zihnimde öyle değil. Ben korktum Nilüfer. "
" neyden korktun ?"
" biraz ileride dükkan var oturup konuşalım. "
" eve gitmem lazım. "
" seni böyle bırakmam. "
Seni dinlemeden arkamı dönüp gitmiştim. Arkamdan seslendiğini hatırlıyorum fakat dönmek bile istememiştim. Kırıldığımda yanımda birileri olsun istemem. Kendi dünyama çekilirim. Düşünürüm. Kafamda kurarım. Kafam patlıcak kadar düşünür ve ağlarım. Bol bol ağlarım. Biri teselli etsin isterim ama kimseyi yanımda istemem. Böyle biri olmak çok mu kötü dersen hayır ben kendime alışmıştım. Zaten kimse beni teselli etmek için gelmezdi. Yolda sulu göz yürüyordum. Abime denk gelmiştim fakat o yanıma gelene kadar fark etmemiştim. Bir anda arkaya çekildiğimde çok korkmuştum.
" Nilüfer senin burada ne işin var ?"
" abi "
Yalan arıyordum fakat aklım çok doluydu ve düşünemiyordum.
" sen ağladın mı?"
" sen burada napıyorsun, onlar kim?"
Gençlerin okula baktığını gördüm. Düşündüğüm şey olmamalıydı.
" abi okula zarar vermiceksiniz di mi ?"
" bu işler seni ilgilendirmez. Doğru eve git. "
" abi o okulda Maria var. "
" o kim, alman kız mı ?"
" evet "
" şu kızı düşünüp durma. Sen türksün. "
Abimi ittirip okula koşmuştum. Sana zarar gelmesinden korkuyordum. Bahçeye yaklaştığımda bekçi yoktu. Okulun önünde bağırmıştım. Bahçedeydin.
" Maria"
Abimin sinirle bana geldiğini görmüştüm fakat vursa da umrumda değildi. Sana kızgında olsam zarar gelsin istemezdim. Beni duymuştun. Bana doğru geliyordun. Abim yanıma gelip bileğimden çekmişti.
" Nilüfer napıyorsun ?"
" sadece Maria'yı uzaklaştırıcam. Söz sonra onu da alıp gidicem. "
Abim derin nefes almıştı. Sinirlendiği belliydi fakat Maria'yı görünce uzaklaşmıştı. Bahçe kapısının ardından elini uzattın.
" bir şey mi oldu ?"
" Maria hadi gidelim. Konuşalım. "
" Nilüfer noldu birden. "
" Maria nolur sana ihtiyacım var. "
İkna olmuştun. Yüzündeki yumuşamadan belliydi. Bana gülümsemiştin.
" arkadaşımdan çantamı alıp geliyorum. "
" hızlı ol. "
Koşar adımlarla seni gördüğüm o arkadaşlarının yanına gittin. Hepsi bana garip garip bakmıştı. Hiç sevmezdim o arkadaşlarını, hep onları bana savunurdun. Yanıma koşa koşa gelmiştin. Gülümsüyordun ya iyi hissediyordum. Elini tuttum ve seni oradan uzaklaştırdım. Koşarak gidiyordum. Bana yetişmek için koşuyordun. Okuldan baya uzaklaştıktan sonra bir kenarda durmuştuk. Okul gözükmüyordu.
" Maria sakin bir yere gidelim. Baş başa kalalım. "
" ilerde bir park var olur mu ?"
" oraya başka zaman gitsek ben buradan uzaklaşmak istiyorum. "
" şey kabul eder misin bilmem ama bizim ev var. "
" olur hadi gidelim. "
Tekrar elini tuttum. Yolda sakin gidiyorduk. Kötü hissediyordum. Abime engel olmamıştım. Sadece seni kurtarmıştım. Maria bunları okurken bana bencil diyebilirsin fakat o da abimdi. Ben ona karşı gelsem o arkadaşlarına karşı gelemezdi. Amacım sadece seni kurtarmaktı. Sadece sana zarar gelmesinden korktum. Sonra bana çok kızmıştın. Haklısın ama ne benim gücüm ne de senin gücün onlara yetmezdi. Onlar bunu her türlü yapacaktı. İnsanların inatları ve planları asla bitmez. Kötü planlar ve aptal idealler olmadan nasıl yaşanır ki ? Kötüler olmadan iyiler de olmaz. Ben senin için kötü olmuştum fakat bu senin iyiliğini bitirmemişti. Aynı durumda olsan sen de böyle davranmaz mıydın ? Yoksa ben bencilliğimi ve kıt düşüncelerimi ört pas edip vicdanımı mı rahatlatıyorum?

Maria'm (GXG)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora