31 3 0
                                    

Sevgili Maria'm güzel sevgilim,
Ülkenin o halini hatırladıkça hala nasıl hayatta kaldığıma şaşırıyorum. " Yeni yıl belki iyi gelir " dediğimiz senenin daha başlarında bir sürü kaos yaşanmıştı. 1978 yılının ilk günlerinde siyasi kavgalar bitmiyor hatta üstüne ekleniyordu. 30'a yakın siyasi cinayet yaşanmıştı ve insanlar haber dinlemekten korkar olmuştu. O yılın tek iyi yanı, sendin. Yılın başında seninle tanışmıştık ve o kaosa rağmen aklımı kaybetmiyordum. Sıkıyönetim haberleri, isyanları çıkıyordu fakat başkan yanaşmıyordu. O zamanlar gittiğin okulda kapanmıştı ve bu senin boşluğa düşmene, bizim de sonumuza sebep olmuştu.
O günler sana kavuşmak için sağlığımı geri kazanmaya çalışıyordum. Bazen odamdan sıkılır, salona giderdim. Annem gazetelere bakardı. Onunla birlikte bakardım. Baktıkça içim daralır, ağlamak isterdim. Gazeteye bakıp ölen kişilerin sayısının çok fazla olmasına üzülürdüm. Bir gün bu sayıların birinde abim olabilirdi ve biz her şeyden habersiz sayfayı çevirip, günümüze devam ederdik. Hayat bu kadar kısa ve tesadüflerle dolu bir sistemdir.
İki bazen üç günde bir Gül bize geliyor, senin bana yazdığın notları getiriyordu. Notlarını okudukça daha çok kendime dikkat ederdim. Seni görebilmek için iyileşmeye başlamıştım. Buluşma planları yaptığımız günün üstünden tahminen beş gün geçmişti. Biraz daha iyiydim. Annem bu hallerime şaşırıyordu.
Ailemizde bazı akşamlar kavga çıkar, yemeklerimiz zehir olurdu. Artık kavgalarda ben yoktum. Sadece abim ve babam arasında oluyordu. Abim bu aralar -bana ceza verildiği günden beri- evi otel gibi kullanmaya başlamıştı. Bazen iki, bazende dört gün eve gelmiyordu. Yine de annem abimi korumak istiyor ve araya kendini atıyordu. Kavga daha çok hararetleniyor ve akşamlar şiddetle bitiyordu. Yine de bulaşmazdım. Kavga çıktığı an odama giderdim. Kendimi örgüye vermiştim. İyi hissettiğim anlarda elime şişleri alır örmeye başlardım. Seninle aynı eşyamız olsun diye kendime de kırmızı atkı örüyordum. Senin verdiğin kitabı, ailem görmesin diye yatağımın altına koyup, orada unutmuştum.
Aradan geçen günlerde kendime oldukça dikkat etmiştim. Artık bana yazdığın o güzel notlarını değilde, ellerini tutmak istiyordum. Seninle buluşma günümüz gelmişti. Okulun olmadığı için evindeydin. Dükkanda buluşmak için sözleşmiştik. Gül bize gelmişti ve annemden izin istemişti, Gül izin isterken, ben senin için hazırlanıyordum. Annemin Gül'e olan güveni, bana olan güveninden fazlaydı. O yüzden izin almak uzun sürmemişti. Dışarı çıktığımızda biraz halsizdim fakat seni düşündükçe halsizliğim gidiyordu. İçim içimi kemiriyordu. Benimle konuşmak istediğin konu ne olabilirdi ki?
Dükkana geldiğimizde, içeride bir şeyler hazırlıyordun. Seni uzaktan görmek bile yetmişti. Kalbim hızlanmıştı, ellerim titriyordu, vücudum soğuk terler atıyordu ve o an anlamıştım. Seni uzun süre görmediğim için değil, sana büyülenmiş biri olduğum için böyle hissediyordum. Beni görür görmez koştun. Sarıldık. Sana sarıldıktan sonra iyileştiğimi hissettim. Hastalığım hasrettendi. Sarılmamız bitince koluma girdin. Hasta olduğum için daha şefkatli davranıyordun. Masaya oturmama yardım edip, dükkanın kenarındaki yatağından Şans'ı kucaklayıp getirmiştin. Yanıma oturmak için sandalyeni dibime getirmiştin.
" güzel Nilüfer nasıl hissediyorsun? "
" seni gördüm iyi oldum. Görüşmeyeli sen nasılsın?"
" ah bir bilsen sensiz ne kadar zor geçti şu günlerim. Günler haftalar, haftalar aylar gibiydi fakat sana kavuştum ya artık iyiyim. "
Ellerimi tutup öpmüştün. Şans kucağındaydı. Özlediğim için kucağından almıştım ve ellerini sıkıca tutmuştum. Ellerimi masadan kalmadıkça bırakmamıştın. Gül'e dönmüştün.
" sanada tekrardan çok teşekkür ederim. Bu arada sen nasılsın? "
" sizi kavuşturdum, Nilüfer'i güldürdüm ya. İyiyim. "
Bana değer veren iki kişinin yanındaydım. Şifamda sizdiniz, mutluluğum da.
" bekleyin size bir şeyler getiriyim. "
O gün bize çok güzel kek yapmıştın. Hasta olduğum için şifa çayı diye isimlendirdiğin çayı yapmıştın. Açıkcası biraz acıydı fakat sen yapmıştın ya, hepsini içmiştim. Bir şeyler yerken sohbet etmiştik. Gül senden kek tarifini almaya çalışmıştı. Dışarı da yine kavgalar olmuştu fakat biz yerimizden bile oynamamıştık. Şans korkup yerine geri yatmaya gitmişti. Sohbete devam etmiştik. Sen bize okulunu anlatmıştın. Okulun kapatılmasının seni ne kadar üzdüğünü görebilmiştim.
" hayallerimizi gerçekleştirmek için o okula ihtiyacım var. Napabilirim bilmiyorum. Tüm yollarım kapandı. Başka okula gidemem, gitsem o okulda kapanır. Sıkıştım kaldım. "
" Maria'm lütfen kötü düşünme. İlla bir yolu olur. "
" hayalleriniz ne? "
Dedi Gül. Masadaki o mutsuzluğu yok etmek istiyordu. Sen ona hayallerimizi anlatmıştın. Gül orayı görmek istediğini söylemişti. Şakalar yapmıştık. Sohbetimiz bir türlü bitmiyordu. Her saniye farklı konu ekleyerek konuşuyorduk.
" Maria "
" efendim? "
" benimle konuşmak istediğin konu neydi? "
Bir an durmuştun. Gözlerini kaçırıyordun. Korkuya kapılmıştım. Sen de benim gibi ayrılığı düşünüp yanıma gelince vaz mı geçmiştin?
" konuşmak istiyordum ama şuan zamanı değil? "
" neden, zamanı değil? "
" eğer özelse gidebilirim? "
" hayır Gül özel olmasından değil. İleride konuşacağım bir konu olduğu için, zamanı değil. "
" anladım. "
Dedim. İçime kuşku düşüyordu. Kesin kötü bir konuydu, iyi olsa söylerdin.
Hava iyice kararınca evlere dağılmıştık.
Günüm çok iyiydi. Eve gelince hasta olduğum için günün geri kalanını uyuyarak geçirmiştim.

Aradan yine günler geçmişti. Beş gün olmuştu ve seni görememiştim. Gül, ablası doğum yaptığı için bir haftalığına onun yanına gitmişti. Geri dönmesine - eğer bir sorun çıkmazsa - iki gün vardı. Bu yüzden seni görmek için dışarı çıkma bahanem de, senin notlarını okumak için getirecek biri de yoktu. Penceremdeki o tahtalar duruyordu. Sökmeye çabamda yoktu. Yine kasvetli oda da tek başına yatan Nilüferdim. Bir şeyler düşünmeye başlamıştım fakat aklım çalışmıyor gibiydi. Salona gidip annemle konuşmam lazımdı. Hoş ne diyebilirdim ki? Ekonomik olarak sıkıntı yaşadığımız, kuyrukların olduğu dönemde ilaç gibi bahanelerle sokağa çıkamazdım. Annem salonda gazetelere bakıyordu. Eskiden olsa annem, babam gazetelere bakınca kızardı. Abim annemi paranoyak yapmıştı.
" Anne "
" gel otur. "
" bir şey mi oldu? "
" dün hiç abinle konuştun mu? "
" hayır konuşmadım. Neden? "
" Nilüfer abin çok kötü işlere bulaşıyor. Oğlum elimden gidiyor. Naparım, ne ederim? "
Annemin sadece abim için döktüğü göz yaşları akmaya başlamıştı. Ailelerin evlat ayırması ne kadar korkunç bir durum. Abim bu işlere kendi isteğiyle bulaşmıştı. Hayatını mahvediyorsa, kendi hür iradesiyle yapıyordu. Sanki birileri onu kötü yola sürüklemiş gibi davranıyordu. Sinirlenmiştim. Dışarı çıkma hevesim bile kaçmıştı. Bu aile için üzüldüğüm günlere bile sinirlenmiştim.

Ertesi gün olmuştu. Seni altı gündür görmüyordum. Her hafta bir kere mi görmem lazımdı, bana bu kadar yasak olmak zorunda mıydın? Tanrı tarafından yasak kılınman yetmiyormuş gibi ailem tarafından da yasaktın. Tanrıya karşı gelip seni görmek için çaba harcayan biriyken, aileme bir şey diyemiyordum. Yine ailemden korktuğum için seni görememiştim fakat yarın kesin görmeliydim. Gül'ün gittiğini bile bilmiyorsundur. Kim bilir aklından neler geçmiştir? Zaten boşluğa düştüğün bu süreçte yanında olamadığım gibi, dertlerimi sana yansıtıyordum. Bu yüzden pişmanlık yaşıyordum. Yine de beni alttan alıyordun.
Aklım bana söylemek istediğin konuya gitmişti. Acaba ne demek istemiştin. Belki artık beni alttan almak istemiyordun. Belki de bu çabasızlık seni yormuştu. Aslında haklıydın. Sana bu yüzden laf edemezdim. Maria'm benden beklentilerin olduğunu biliyorum. İnsanlar hayatına aldıkları kişilerden beklenti duyarlar. Sen de öyle yaptın fakat beklentilerini asla karşılayamazdım. Davul bile dengi dengine derler. Ben senin asla dengin olmadım, olmaya çalışmadım. Bizi biz yapan şeyler bile denk değildi. Bizim tek ortak yönümüz, geleceğimiz için hayal kurmuş olmamızdı. Sen, ben değilde biz olalım diye hayaller kurmuştuk fakat o hayallere de engel olan bizdik. Sen hayallerimiz için okumayı, şehir değiştirmeyi sorun bulup, bunlar için çabalıyordun. Ben ise hayallerimiz için ailemi nasıl siliceğimi düşünüyordum. Yasaklarına rağmen senden kopmamaya çalışıyordum. Bu konu da bile denk değildik. Aynı hayal fakat farklı engeller ve sorunlar vardı.

Maria'm (GXG)Where stories live. Discover now