60

4K 238 26
                                    

dostlar zaman hızlı mı geçiyor ne? 60'a gelmişiz🥹🥹

iyi okumalar çiçeklerim pardon lalelerim💐

***

"Şimdi son karar olarak bunu mu giyeyim yani?"

Aynadan son bir kez kendime bakıp kızlara döndüm. Straplez, vücuda yapışan siyah bir elbiseydi üstümdeki. "Kızım, şaka mısın? Cennetten düşmüş gibisin. İnmiş miydi?" Amy'in söylediği şeyle gülümsedim.

Nil dolap karıştırıyordu. Sonunda aradığını bulmuş gibi zaferle doğruldu. "Üstüne de bu kürk gibi şeyi al, şöyle omuzlarına. Evet, evet, çok yakıştı."

"Sade çok boşmuş şuan farkettim. Böyle daha güzel oldu."

Amy bir yandan Ted ile mesajlaştığı için her şeyi onaylıyordu. Oysa onun da kalkıp hazırlanması lazımdı. Ted benim kaza yaptığım sıra bir defile düzenlemişti bu yüzden onunda adaylığı vardı. Amy de defilenin tanıtılmasında yer aldığı için Ted'in yanında gidecekti. Çift oldukları için birinin aldığı ödülü diğeri de alıyordu. Finn, En İyi Erkek Şarkıcı; John ise Yılın İş Adamı dalında adaydı. Sara ve ben konuk olarak gidiyorduk. Sara zaten menajeri olduğu için tüm planı o yapmış en erken de o hazırlanmıştı.

"Amy! Kalk hazırlan artık! En zor sen hazırlanıyorsun ve en geç sen başlıyorsun!" Sara'nın pembe saten elbisesi ile içeri dalması ile tüm gözler ona döndü.

"Haklısın evet, şunu da yazayım geliyorum." Telefonu elinden çekip aldı. "Hazırlandıktan sonra yazarsın, kalk!"

Oflayarak kalktı yerinden ve elbisesinin olduğu odaya geçti. Sara, Nil ve ben kaldık.

Nil gelmiyordu Sara gelmesini teklif etmişti ama o tür kalabalık yerleri sevmediği için evde takılırım demişti. "Nil, son kez soruyorum hâlâ bir yer bulabilirim kesin gelmiyor musun?"

"Hayır." dedi harfleri uzatarak. "Heceleyeyim isterseniz? Sevmiyorum ya, bi ton kasıntı adam."

"Tamam be gelmezsen gelme kız sonradan ağlama diye diyor. Ayrıca napacaksan evde."

"Film izleyeceğim? Yatacağım, bir oraya yatacağım bir şuraya tamam mı? Haftaya gidiyorum zaten sürünme mesaisine. Yatabildiğim kadar yatacağım."

"Naparsan yap."

"Teşekkürler."

"Cidden çok tuhaf bir ikilisiniz." Saraya döndük ikimizde. Omuz silkti.

"Bişey diyeceğim şimdi magazinciler falan soru sorar mı?"

"Oha haberlere çıksanız çok ironik olur."

"Aslında daha geçen gün çıktılar," Telefonundan bir haber gösterdi. "Havalimanında çekmişler."

Alex Cameron ve yeni Türk sevgilisi havalimanında görüldü!

"İnanır mısınız, haberin sadece başlığı Alex ile ilgili daha sonra başka birini anlatıyor. Ne alakaysa. Ve sen soru yanıtlamazsın merak etme Alex veya ben soruları yanıtlarız. Sana yönelik bir soru elbette gelecektir. İstersen yanıtla tabi ama çok açık verme."

"Açık verme derken?" Karşıma oturdu.

"Bak mesela kesin bir şekilde uzak mesafe iması yapılır. Sen zor oluyor birbirimizi pek göremiyoruz demek yerine zor evet ama sorun değil birbirimizi seviyoruz falan diyeceksin ki haber yapamasınlar." Nil'e döndü.

"Geçenlerde böyle bişey demiş kızın biri, yok efendim ayrılmanın eşiğindeler falan on tane haberleri çıktı."

"Yuh deli mi bunlar?" Omuz silkti. "Her haber onların için para demek, saçma-gerçek çok bir şey ifade etmiyor."

OPİA (texting)Where stories live. Discover now