66

2.6K 201 23
                                    

selaaamm!
not: medyadaki sarkıya bi göz atın derim:)

bölüm yazardan, keyifli okumalar

***

Sara hışımla girdi barın kapısından içeri. İlk girdiğinde burnuna gelen yoğun alkol ve sigara kokusu onu dehşet derecede rahatsız edip anında ordan çıkma isteği yaratsa da hızlı adımlarla yürümeye devam etti.

Alex'e günlerdir ulaşamıyordu, en son aramalarını açtığında arkadaki seslerden bu barda olacağını tahmin etmişti ve bar masasında oturan Alex'e bakılırsa tahmininde yanılmamıştı.

"Alex sen deli misin?" Sinirle yanına oturdu. "Kaç gündür seti oyalıyorum biliyor musun? En sonunda rapor götürdüm de sustular. Amy, Finn, hepimiz seni arıyoruz ve tenezzül edip açmıyorsun bile! Ne hale getirmişsin kendini, kalk gidelim." Önündeki bardağı çekiştirdi Alex'in ise bardağı tutacak gücü bile yoktu.

"İstemiyorum." Masanın üstündeki sigara paketinden bir sigara çıkartıp ucunu alevlendirdi.

"Alex ne oldu? Seni en son babanlarla tartıştığında sigara içerken görmüştüm. Hem Nida nerede? Ona da ulaşamıyorum."

"Gitti." Sara şaşkınlıkla gözlerini belertti. "Nereye? Neden? Bişey mi oldu?" Sigarasından derin bir nefes çekti içine.

"Benim yüzümden gitti. Söyleyemedim, ona söyleyemedim." Sesi çatallaşıyordu.

O gün eve gelmeden önce Nida'nın babası aramıştı. Ona hastanede ettiği laflar yüzünden Nida'dan ayrılmasını yoksa onun kariyerini bitireceğini söylemişti.

Alex elbette Adnan beyden korkmuyordu, ona istediğini yapabilirdi Alex bunu umursamazdı bile. Ama Nida'nın kariyerini bitirecek olması, işte buna bir şey yapamazdı. Nida'nın ne zorluklarla doktor olduğunu bizzat kendisinden dinlemişti. Adnan Yerel gibi büyük bir adam için birinin kariyerini bitirmek zor olmayacağından ne yapacağını bilememişti.

Alex'in ise elinden gelen sadece ona fazla yakın davrancağını bildiği arkadaşını çağırmaktı. Nida'nın buna çok kızacağını tahmin etmişti. Ondan nefret etmesi için böyle bir yol denemişti ama gene de ağzından çıkan sadece ara verelim olmuştu. Oysa ayrılalım bir daha yüzünü görmeyeyim dese Nida onun yüzüne bakmazdı. Olması gereken de oydu aslında.

Ama diyememişti, onun görmek için dünyaları sereceği gözlerini bir daha asla görememek yıkımı olurdu. Sadece bu işi halledene kadar böyle olması lazımdı. Gerçi sonrasında Nida onu affedecek miydi orası meçhuldü.

"Neyi söyleyemedin? Alex, kendine gel! Ne oluyor sana!"

"Sara, ben onun iyiliği için yaptım. Yemin ederim, tek düşündüğüm babasının ona zarar vermemesiydi." Sara dehşete düşmüş gibi ona bakarken Alex'in gözünden günlerdir akmayan yaşlar döküldü. Sildi ama hemen yaşları.

Sevdiği kadının iyiliği için yapmıştı, buna üzülemezdi. Sevinmeliydi, gülmeliydi, belki onu bir daha göremeyecek olmasına rağmen en azından sevdiği kadın ne zorluklarla kazanabildiği işinden olmamıştı.

"Bak neyden bahsediyorsun asla anlamadım. Yürü gidelim şuradan sakin kafayla anlat yarın. Uyuman lazım."

Uyku mu? Hayır uyku ona haramdı, sevmek gibi. O ne zaman birini sevse hep onu korurken zarar veriyordu.

İşini sevmişti, hâlâ seviyordu, ama bu ailesi yüzünden kendine çok zarar vermişti.

Bir kadını sevmişti, hayır sevmek az kalırdı aşık olmuştu, onu korumak uğruna yaptığı davranışlar sevgisini zehir etmişti.

OPİA (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin