72

2.3K 139 16
                                    

selamın aleyküm arkadaşlar
Bayramınız mübarek olsun 🙏🤍

bu bölüm çorbadan hallice çünkü herkes var sara-john da var, nil-akın da var, nida-alex de var. var allah var
uzun bir bölüm yani soluklanarak okumanız tavsiye edilir

neyse keyifli okumalar🦦🦦

***

Sara Jenner'dan,

"Tamam baba, dikkat ederim. Sizde kendinize iyi bakın babaneme selam söyle." Babam Türkiye'de yaşadığı için ve bende muhtemelen bir aya düğün için gideceğimden babam tabiki gelmemi istemiş bir süre kalmamı söylemişti. Halamları sevmesem de babanem ve babamı çok seviyordum. Her ne kadar yılda en fazla 3-4 kez görüşebilsek de.

Telefonu kapatıp masanın üstüne bırakmamla tekrardan çaldı. Bu sefer arayan Alex'ti.

"Efendim?"

"Sara senden büyük bir iyilik isteyeceğim." Keyifle arkama yaslandım. Çünkü bu bana borçlanacağı bişey olacaktı muhtemelen.

"Niye şaşırmadım acaba, aahh her gün istediğin için olabilir mi?"

"Laf yapacaksan istemem ha, zaten mecbur kaldım yoksa kendim halledecektim."

"İyi be söyle hadi söyle ne istiyorsun?"

"Ya ben uyuyakalmışım da dün akşam geç yatmıştım. Şimdi senin geçen söylediğin seçmelere gidecektim ama John'a bırakmam gereken bi paket vardı rica etsem bırakabilir misin?" John'a mı?

"Ne paketi? Ben onun evini bilmiyorum ki ayrıca. Hem ne diye uyuyakaldın, sen çıt sesine uyanırsın zaten alarm çalmadı mı?" Karşı taraftan ses gelmeyince Nida ile konuştuğunu anladım. Sesli bir iç çektikten sonra konuşmaya devam ettim. "Tamam ya, at adresi bırakayım. Paket nerede?"

"Ofisin önüne bıraktım çabuk in biri almasın." Oflayarak telefonu yüzüne kapattım.

Nida bu çocuğa nasıl katlanıyordu cidden?

Hızla kabanı ve çantamı alıp aşağı indim. Dediği gibi kapının önüne atmıştı gerçekten. Paketi alıp, gerçi paket dediği de kocaman bir koliydi, arabama doğru ilerledim. Atılan adrese doğru sürerken üstümde bir gerginlik vardı.

Adrese gelmemle dikiz aynasından yüzümü kontrol ettim. Çok bir makyaj yoktu yüzümde, gündelik sade bir makyajdı.

Üstümde siyah korseli gömlek crop, altımda bol siyah bir pantolon vardı. Sabah evden çıkarken üşür müyüm diye düşünsemde şuan havanın durumuna bakılacak olursa sıcaklayabilebilirdim.

Asansörde kendimi iyice inceledikten sonra 8. kata çıkınca asansör açıldı. Kim bu katta otururdu ki? Ya asansör bozuk olsaydı?

Kapısının önüne gelip zili çalmamla içerden sesini duydum. "Gelmeseydin!" Muhtemelen bunu Alex için söylemişti ve zaten kendisi de gelmemişti. Kısa bir süre sonra kapı açıldı. Üstünde polo yaka siyah bir tişört altında ise yine siyah bir eşofman vardı. Onu ilk kez takım elbise dışında bir kıyafetle görüyordum ve bu tarz ona çok yakışmıştı.

Beni görmeyi beklemiyor olacak ki bir iki saniye bişey demedi ardından konuştu.

"Hoşgeldin?" Elimdeki kutuyu görünce kaşları çatıldı. "O salak seninle gönderdi değil mi? Kendisinin ne bok işi varmış?"Omuz silktim.

"Kendisi gece sevgilisi ile konuşup gündüz uyanamıyor ve görüşmelerine geç kalıyor." Cık cıklayarak elimden koliyi aldı, benim iki elimle zor taşıdığım koliyi tek eliyle alttan destekleyerek rahatça tutmuştu.

OPİA (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin