65

2.6K 183 15
                                    

"Ali bey, kalbinizde herhangi bir sıkıntı görünmüyor.  EKG raporu temiz. Yakın zamanda stres, üzüntü gibi durumlar yaşadıysanız belki o yüzden anlık bir sıkışma yaşanmıştır." Bakışlarımı bilgisayardan çekip 40larının sonundaki adama döndüm. Bugün iş başı yapmıştım ve sanırım bütün hastalar benim gelmemi bekliyor gibi hiç boş saatim yoktu.

"Vallahi ben oğlan evlendirdim, kızım. Ondan olmuş olabilir mi?"

"Olabilir tabi, düğün işi gergin ve stresli olur. Eğer tekrar bir sıkışmanız olursa gene gelin ilaç yazayım. Ama şuan ilaçlık bir sıkıntı görünmüyor raporda." Tamam diyerek çıktı odadan. Diğer hasta girdi. Genç bir kadındı.

"İyi günler."

"İyi günler buyurun hoşgeldiniz." Elimle koltuğu gösterdim. Her hastanın muayeneye gelmeden önce çektirdiği EKG rapor kağıdını ve kimliğini uzattı. TC'sini girdim bilgisayara.

Sena Kaleli.
34 yaşında.
Kalp ritminde yavaşlık şikayeti var.

Sena Kaleli mi? Teyzemin kızı olan Sena Kaleli mi? Yaşı tutuyor, kadına döndüm. Aynı Sena gibi yeşil gözlü, kumral saçlıydı.

"İyi misiniz? Bembeyaz kesildiniz, sonuçlar çok mu kötü? Normalde Nolan Bey bakıyordu bana ama sanırım Almanya'ya gitmiş, yolu açık olsun."
Konuşma şekli aynı teyzem gibi. Bunca zaman hep bu hastaneye gelmiş miydi yani?

"Sena ben Nida, annenle beraber yaşadık ya 3 yıl?" Kaşlarını çattı.

"Nida?" Yüzü bembeyaz olmuştu. "Nida Yerel? Ben isim benzerliğidir diye," Elleri titredi.

Annesi intihar ettiğinde Sena sınava hazırlandığı için dershanedeydi. Buraya ziyarete gelmiş bir arkadaşıyla eve gelmiş polisleri ve yerdeki cesedi görmüştü daha sonra bana onu öldürüp öldürmediğimi sorduğunu hatırlıyorum.

"Doktor olmuşsun?" Önlüğüme bakıp gülümsedim.

"Evet, sen neler yaptın?"

"Bodrum'a gitmiştim ya orada biriyle tanıştım ve evlendim. Bir pastane açtık. Cafe gibi biraz. Şimdi de İstanbul'a açtık daha yeni sayılır bakalım hayırlısı."

"Umarım başarılı olursun." Bilgilerine döndüm. Hızla değerleri kontrol ettim.

"İlacını düzenli alıyorsun değil mi?"

"Evet. Nolan bey o konuda çok titizdi. İlk geldiğimde kalbim çok yavaştı, tedavisi ve iyimserliği sayesinde bu kadar hızlı iyileştim. Neden gitti biliyor musun?" Benim yüzümden.

"İngilizce konuşuyordu bu da Türk hastalarda sıkıntı olabiliyordu bu yüzden gitti. Belki geri döner. Değerlerin yine de normalin altında ama iyileşme sürecine bakarsak ilk zamankinden baya iyi. Bir kalbini dinleyebilir miyim?"

Ayağa kalktım ve baş parmağını holter cihazına bağladım. Yaş ve diğer bilgileri girdikten sonra başladı. Bazen çok yavaş bazen ise normale dönen bir ritim ile atıyordu.

Tedavisi hakkında konuştuk biraz. Daha sonra bana pastahanenin kartını verdi ve "İstediğin zaman gel, daha konuşacak çok şeyimiz var." diyerek çıktı.

Akşama kadar hiç durmadan hasta baktım. Hava kararırken eve dönmüştüm. Kapıyı çaldığımda yardımcılardan biri açtı.

"Hoşgeldiniz Nida hanım." Kafa salladım.

"Anne, gözünü seveyim bişeyler ye. Otelde de yememişsin zaten."

Akın'ın sesi ile salonun önünde durdum. Zehra hanım eve mi gelmişti?

OPİA (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin