37. Bölüm

707 168 94
                                    

Bir bebeğiniz olacak.

Doktorun söylediği cümle beynimin içinde dönüp dururken iki gözümden birden akan yaşları sildim.

Bir bebeğimiz olacaktı. İçimde ikimize ait bir parça taşıyordum. Bir çocuk dünyaya getirecektim. Deniz ve ben aile olacaktık. Bir bebeği büyütecektik. Hastalandığında başında bekleyecek, düştüğünde yaralarını saracak, ağladığında gözyaşlarını silecek ve onu kocaman bir sevgiyle büyütecektik.

İçimde onlarca farklı his vardı. İlk hissettiğim duygu, yüzüme de yayılan saf ve büyük mutluluktu. Bu mutluluğun yanında kaygılı ve korkuluydum da. Ona yetebilecek miydim? Mutsuz olduğunda fark edebilecek miydim? Fark edebilirsem ona yeterince yardımcı olabilecek miydim? Onu bu kadar kötü bir dünyadan koruyabilecek miydim?

Kalbim yerinden çıkacakmışçasına atarken Savaş'a döndüm. ''Bizi Doktor Hanım'la yalnız bırakır mısın?''

Savaş ne söyleyeceğini bilemediği bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Benden daha şaşkın olduğunu hissedebiliyordum. Beni yargılayamazdı, hayatımda hiçbir yere sahip olmayacağını her seferinde belli etmişti ve bu yüzden onun hiçbir söz hakkı olamazdı. Gerçi aramıza yıllar girmemiş olsaydı bile bir şey söyleyemezdi. Deniz buna izin vermezdi. Ben ona çıkması için ısrarlı gözlerle bakarken yavaşça sandalyeden kalktı ve hızlı adımlarla odadan çıktı. ''Doktor Hanım.'' dedim tedirgin bir sesle. ''Bir yanlışlık olamaz değil mi?''

Doktor kaşlarını çattı ve telaşla beni izledi. ''Ada Hanım bir sorun mu var? İstenmeyen bir gebelik mi?''

Elimi hızla karnıma koydum ve telaşla başımı iki yana salladım. ''Hayır, hayır. Öyle bir şey değil. Bebeğimi istiyorum, çok istiyorum.'' İçimden bir of çektim ve derin bir nefes verdim. Deniz'le ilk kez beraber olalı sadece bir hafta olmuştu. Tamam hamile kalmam mümkündü ama bu kadar kısa sürede belirti göstermesi normal miydi? Ve ben bunu doktora nasıl söyleyecektim? ''Bir sorun yok ama şey. Yani nasıl desem? Henüz sadece bir hafta geçti. Bu kadar çabuk belirti göstermesi normal mi?''

Doktor anlamaya çalışırken daha açık nasıl anlatabileceğimi düşündüm ama neyse ki ben daha fazla düşünmeden beni anlamıştı. Yanaklarımın biraz da olsa kızardığını hissettim. ''Anladım.'' dedi doktor beni daha fazla utandırmamak için. ''Sorunuza gelelim. Aslında bu kadar çabuk belirti görülmüyor diğer gebeliklerde. Ama anlaşılan bu küçük yaramaz varlığını bir an önce öğrenmenizi istemiş ki böyle mide bulantınız başlamış." Gülümsedim. "Ve açıkçası bu işte bir uzman değilim. Bir kadın doğum uzmanına gitmenizde fayda var. O size daha detaylı bir bilgi verecektir.''

Derin bir nefes alıp sandalyeden kalktım. Elim hala karnımdaydı. "Teşekkür ederim Doktor Hanım. En kısa zamanda bir uzmana görüneceğim. Kolay gelsin."

Doktor kocaman gülümsedi, ona karşılık ben de gülümsedim. "Teşekkürler Ada Hanım. İyi günler."

Odadan çıktığımda Kerem telaşla yanıma geldi. "Neyin varmış Ada? İlaç verdi mi?

"Bir şeyim yok Kerem. Bahsettiğim gibi kan değerlerim düşmüş biraz. O kadar. Ama şimdi bana biraz müsaade eder misin? Savaş'la konuşmam lazım."

Kerem yan gözle Savaş'a bakıp ardından yine bana döndü. "Emin misin Ada? Bak şimdi yine canını sıkacak bir sürü şey söyleyecek."

"Bir şey olursa hemen seni çağırırım Kerem. Onunla konuşmam lazım."

"Tamam ben dışarıda bekliyorum o zaman. Kapının önündeyim."

Elimi Kerem'in koluna uzattım ve ona dostça dokundum. "Tamam, hemen döneceğim."

GEÇMİŞİN TUTSAKLARI  (+18)Where stories live. Discover now