Bölüm 31: önlükler ve göz devirmeler

7.9K 451 66
                                    

Kadınlar günümüz kutlu olsun! 🤍

⚡️

Pelin'le bavulumuzdaki kıyafetleri yerleştirirken birbirimizle hiçbir şey konuşmadık. İkimiz de sessizlik içinde kıyafetlerimizi dolaba koyduk ve diğer eşyalarımızı da yerleştirdik.

Şimdiyse üzerimi değişmiş bir şekilde yatağımda oturuyordum. Pelin'in nereye gittiğini ise bilmiyordum. Yirmi dakika önce odadan çıkmıştı ve geri gelmemişti.

Acıkmıştım ve aşağıya inmek istiyordum. Evi gezmek ve nenem ile dedemle kaynaşmak istiyordum, ama üzerimde bir çekingenlik vardı. Sanırım hala aile mevzusuna alışamamıştım. Kendimi istemeden onlardan soyutluyordum ama bu elimde olan bir şey değildi. Tanımadığım bir yere geldiğim için stres yapmıştım.

Kapıya vurulduğunda bir şeyler mırıldanarak gelen kişinin içeri girmesini istedim. Çok geçmeden Yamaç abim göründüğünde kapıyı arkasından kapattı ve yanıma oturdu.

"Nenem kahvaltıya çağırıyor."

"Hıhı." Diye mırıldandım kucağımdaki ellerimle oynayarak.

Elini çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı. "Ne oldu Yağmur? Canını sıkan bir şey mi var?"

İç çektikten sonra içimdekileri dökmeye başladım. "Sanırım hala bir ailemin olma düşüncesine alışamadım. Çok fazla insan var ve ben kendimi biraz yabancı hissediyorum. Ait değilmişim gibi."

Söylediklerim onun da canını sıkmıştı. Bunu düşen suratından anlamıştım. "Sana böyle mi hissettiriyoruz?"

Kendini kötü hissetmemesi için gülümsedim ve başımı iki yana salladım. "Sorun bende, abi. Zamanla alışırım."

Yanağıma düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve kaşını kaldırdı. "Seni iyi hissettirmek için ne yapabilirim?"

Kollarımı açtım ve ona gülümseyerek baktım. "Sarılabilirsin."

"Sarılırım tabii." Beni direkt kollarının arasına aldı ve sıkı sıkı sarıldı. Saçlarımdan birkaç kez öptüğünde kendimi tutamadan kıkırdamıştım.

Biraz öyle kaldıktan sonra benden ayrıldı. Ellerine uzandım ve tutup içimden gelenleri söyledim. "İyi ki varsın abi."

Önce sağ elime, sonra da sol elime bir öpücük kondurdu. "Sende iyi ki varsın Yağmur."

Birbirimize sevgi dolu gülümsemeler göndermeye devam ettiğimiz sırada kapı tıklatıldı ve çok geçmeden açıldı.

Serkay kapının aralığında durup ellerini beline koydu ve bizi süzdü. "Nenem kahvaltıya çağırıyor. Diyor ki; nerede kaldılar."

"Geliyoruz." Yamaç abim yataktan kalktıktan sonra beni de kaldırdı ve kolunu omuzuma attı.

Serkay gözlerini kıstıktan sonra yanımıza adımladı ve diğer yanımda durup koluma girdi. Ona baktığımı fark ettiğindeyse omuz silkti. "Benim de canım çekti."

İkimiz de bu dediğine kıkırdadığımızda odadan çıktık ve aşağıya indik. Büyükler masaya geçmişken, çocuklar yerde oturuyordu. Bizde boş olan yerlere kurulmuştuk.

Mutfaktan çıkan nenem elindeki ekmek sepetini masamızın üzerine koydu ve bize gülümseyerek baktı. Tabağımın henüz boş olduğunu gördüğünde kaşlarını çattı ve bir şeyler koymaya başladı.

"Teşekkür ederim." Dedim işini bitirdiğinde. Mahçup olmuştum biraz.

Kocaman gülümsedi ve elini omuzuma koyup geri çekti. "Afiyet olsun kuzum."

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now