Bölüm 38: kavgalar ve stresler

5.2K 327 13
                                    

Sizleri çok bekletmeden yeni bölümle geldim. Keyifli okumalar!

⚡️

Hoca dersi bitirdiğinde bize son olarak ödevleri dağıttı ve çantasını da alarak odadan çıktı. İki kişilik bir ödevdi ama Yalın'a şimdilik sormaya çekiniyordum. Onur abi onu kendi haline bırakmamı söylemişti.

Avucumu şakağıma yasladım ve defterime rastgele şekiller çizmeye başladım. Yalın ders işlenirken bir kere bile gözlerini bana çevirmemiş ve sadece hocaya bakmıştı. Şimdi de aynı şeyi yapıyordu.

Onu anlıyordum aslında. Onlara hala alışmadığım için üzülüyor ve kırılıyordu. Elimden geleni yapıyordum ama bazen adapte olamıyordum. Bir ayı geçiyordu gerçek ailemi bulalı. Benden hemen her şeye alışmamı bekleyemezlerdi ki.

Üzerimize bir gölge düştüğünde Yalın'la başımızı senkronize bir şekilde kaldırdık ve karşımızda duran Sercan'a baktık.

Sercan ellerini cebine koydu ve alayla dudağını büktü. "Ders boyunca bir üzgündün Yalın. Yoksa baban kartlarını elinden mi aldı."

Yalın dişlerini sıkarak ona cevap verdi. "Defol git."

Sercan yine pes etmedi ve Yalın'ın üzerine gitmeye devam etti. "Yoksa sen anneni mi özledin? Ölüm yıl dönümü gelmemişti oysaki."

Yalın'ın nefes alış verişlerinin an be an hızlandığını fark ettim. Yumruklarını sıktı ve saliselik bir sürenin ardından bir hışımla ayağa kalkıp Sercan'ın yüzüne yumruğunu geçirdi.

Hızla ayağa kalktım ama yanlarına yaklaşamadım. Ellerimi dudaklarımın üzerine örttüm ve olanları izledim.

Yalın onu yere yatırmıştı ve durmadan yüzüne yumruğunu geçiriyordu. Sercan ise neye uğradığına şaşırmıştı. Yalın'ı üzerinden itmeye çalışıyordu ama yapamıyordu.

"Yalın! Yapma!" Durması için koluna asıldığımda kolunu elimden savurarak kurtardı.

Sınıftakilere baktığımda onların de benim gibi şok içinde Yalın'a ve Sercan'a baktıklarını fark ettim. Kuzenlerim daha yeni kendilerine gelmiş gibi yerlerinden fırladılar ve koşturarak yanımıza geldiler.

Poyraz ve Serkay onları ayırmaya çalıştığında Yalın daha da sinirlendi ve şiddettini arttırdı. "Öldürüm seni! Annem hakkında konuşmayacaksın! Duydun mu beni! Seni öldürürüm!"

"Bıraksana oğlum!" Poyraz ona tekrar ulaşmaya çalıştı ama Yalın'ın hareketleri o kadar hırçındı ki yetişemiyordu.

"Ben müdürü çağıracağım!" Duvarın dibinde oturan Burçak ayağa kalktı ve hızla sınıftan çıktı.

Yalın durmadı ve Sercan'ın kanayan burnuna vurmaya devam etti. "Şimdi de açsana o siktiğimin ağzını! Konuşsana!"

"Köpek!" Sercan öksürdüğünde ağzından kanlar akmıştı.

Panikle yanımda duran Pelin'e baktığımda kollarını göğsünde birleştirmiş ve sıraya yaslanmış olduğunu gördüm. Bakışlarımı fark ettiğinde omuz silkti. "Beter olsun."

Serkay onları ayırmaya çalışırken duyması için bağırdı. "Öldüreceksin Yalın! Dur artık!"

Sınıfın kapısı büyük bir gürültüyle açıldığında müdür görüş açımıza girdi ve sinirle olanlara baktı. "Ne oluyor burada!"

Yalın kuzenlerinin yardımıyla Sercan'dan ayrıldığında nefes nefese ayağa kalktı ve patlamış dudağını sildi. Onun da yara aldığını yeni fark ediyordum.

Müdür neye uğradığına şaşırmış olacak ki kravatını çekiştirdi ve kapıyı gösterdi. "İkiniz de derhal odama!"

Sercan kanlı yüzünü koluna sildikten sonra Yalın'ı süzdü ama bir şey demeden sınıftan çıktı. Durumu gerçekten berbat görünüyordu.

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now