Bölüm 54: ortaya çıkanlar ve kızgınlıklar

3.6K 321 27
                                    

Bayramınız mübarek olsun. Size bayram hediyem yeni bölüm.

Keyifli okumalar!

⚡️

Annemle tanıştığım günden beri aradan üç hafta geçmişti. Bu üç hafta içinde babamın yüzünü zar zor görmüştüm. Sabah akşam araştırıyor, onu yapmayınca da şirkete gidiyordu.

Yine hiçbir mesaj almamıştım. Bana son kez attığı mesajdan sonra sular yine durulmuştu. Bu beni rahatlatmak yerine korkutuyordu çünkü son mesajında beni de annemin yanına göndereceğini söylemişti. Bu bile tüylerimin ürpermesine yetiyordu.

Doğu'yla ilişkimiz ise güzel gidiyordu. Yaklaşık bir aydır birlikteydik ve iyi anlaşıyorduk. Çok fazla görüşemesek de onunla birlikte olmak iyi hissettiriyordu. Onu gerçekten seviyordum.

Şimdiyse sınıfta oturuyor ve proje ödevini nasıl yapacağımız hakkında konuşuyorduk. Hocanın bir hafta önce verdiği ödevi yeni yeni konuşuyor olmak ise bizim suçumuzdu. Teslim etmemize sadece beş gün kalmıştı.

Serkay başını kederle iki yana salladı ve arkasına yaslandı. "Ben yapamayacağım."

Pelin caymasına izin vermeyerek ensesinden tuttu ve onu defterine bakmaya zorlardı. "Adam gibi yapacaksın."

Serkay yalandan gözlerini doldurdu ve acı dolu bir ses tonuyla konuşmaya çalıştı. "Acı bana Pelin. Ne anlarım ben."

Pelin neredeyse ağlayacak olan Serkay'a yüz vermedi ve kafasını iyice deftere gömdü. "Bana ne. Bal gibi de yapacaksın."

"Keşke Yağmur'la yapsaydım ödevi. Pis Yalın kaptı yine kızı." Serkay başını Pelin'in elinden kurtarmış ve büyük bir üzüntüyle bana bakmıştı.

Pelin'in yanında oturan Poyraz ise ona inanamayarak baktı. "Ben varım ya oğlum."

Serkay dediğini takmadığını gösteren bir şekilde omuz silkti ve kollarını göğsünde bağladı. "İkinizi de istemiyorum."

"Maalesef bizimle yetineceksin." Dedi Pelin gıcık olmuş bir sesle.

Serkay büyük bir üzüntüyle gözlerini ben ve Yalın'da gezdirdi. "Beni neden yanınıza aldınız ki? Ben ne güzel Yağmur ve Yalın'la gruplaşacaktım."

Pelin gözlerini büyük bir abartıyla devirdi ve defteri sinirle kendi önüne çekti. "Sanki biz sana çok meraklıydık."

"Kalbimi kırıyorsun ama Pelin." Dedi Serkay yapmacık bir şekilde.

Bu halleri gerçekten çok komikti. Deminden beri böyle birbirlerine sataşıp duruyorlardı. Serkay birazcık çaba sarfetse arada bir problem kalmayacaktı.

Dikkatimi dağıttıklarını fark ettiğimde kendi defterimi çantamdan çıkardım ve yazdığım başlığı okudum. Bu da bir başlangıçtı ama şimdi bir şey yapmazsam yetiştiremeyebilirdik.

Yalın kollarını sıraya yaslayarak bana doğru eğildi ve açtığım deftere baktı. "Benim de yapabileceğim bir şey var mı?"

Çok zor bir konu olmadığı ve ders çalışmayı zaten sevdiğim için başımı iki yana salladım. Yalın'ın içten içe zaten yardım etmek istemediğini biliyordum. En az Serkay kadar nefret ediyordu okuldan.

Serkay hissettiği efkarla başını iki yana salladı ve başını Pelin'in omuzuna koydu. "Ne olurdu sende şu kadarcık insaflı olsaydın."

"Ben Yağmur değilim. Şimdi çeneni kapat ve şunu tamamla." Dedi Pelin işaret parmağıyla bir paragrafı göstererek.

Serkay yanaklarını şişirdikten sonra içlerindeki havayı Pelin'in suratına boşalttı. Pelin bunun üzerine gözlerini sinirle yumdu ve sakin kalmaya çalıştı.

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now