Bölüm 32: uykuya dalmalar ve küçük şaşkınlıklar

7.5K 445 24
                                    

Keyifli okumalar!

⚡️

"Yoruldum!" Tekrar salona indiğimizde Serkay kendini kederle yerdeki halının üzerine attı ve başını Kayhan abinin kucağına koydu.

Yamaç abim bilmem kaçıncı kez gözlerini devirdi ve Onur'un yanına oturdu. "Sanki biz ısrar ettik gel evi gezdir diye."

"Yağmur'umu yalnız bırakamazdım." Dedi başını iki yana sallayıp. Bana da göz kırpmıştı.

"Sanki Yağmur sana ölüp bitiyordu." Dedi Yamaç abim burnunu kırıştırarak.

Salondaki herkes kıkırdadığında bende gülümsedim. Bana bütün evi gezdirmişlerdi ama birbirleriyle sataşmayı bırakmamışlardı.

Rutkay abim oturduğu yerden bana gülümsedi ve elini kaldırıp beni yanına çağırdı. "Gelsene."

Birkaç adımda yanına vardım ve beni kolunun altına almasına izin verdim. Başım göğsüne denk geldiğinde saçlarımdan öpmüş ve sevmişti.

Bakışlarımı halıdan çektim ve bizi izleyen dedem ve neneme çevirdim. "Eviniz çok güzelmiş."

Dedem kaşlarını çattı ve dediğimi düzeltti. "Evimiz."

"Evimiz." Diye tekrar ettim hafif bir fısıltıyla.

Bu yaptığıma gülümsedi ve baş parmağını havaya kaldırdı. Bakışları sertten ziyade bu sefer sevgiyle bakıyordu.

Nenem oturduğu tekli koltuğundan kalktı ve örmeyi bitirdiği kazağı kucağıma koydu. Demek ki ev turumuz uzun sürmüştü ki bitirebilmişti örgüsünü.

Yumuşacık kazağı ellerimin arasına aldım ve şaşkınlıkla sordum. "Benim için mi?"

Elini yanağıma koyup sevdi ve bana sevgiyle baktı. "Tabii ki de senin için kuzum."

Ellerimin arasındaki kazağa baktım ve dolu gözlerle yutkundum. Benim için saatlerce uğraşmış, emek etmiş ve bir kazak örmüştü. Hissettiğim bu duygu tarif edilemezdi.

Ağlamak istemediğim için burnumu çektim ve gülümsemeye çalıştım. "Teşekkür ederim."

Harun amca oluşan duygusallığı dağıtmak için kollarını göğsünde birleştirdi ve neneme sorarcasına baktı. "Hani benim kazağım?"

Nenem yanımdan ayrıldı ve tekrar koltuğuna oturup başka bir örgüye başladı. "Sana da örerim oğlum. Hepiniz sırayla."

"Peki sırada kim var?" Diye sordu İdil yenge merakla. Herkes pek bir hevesliydi nenemin kazaklarına.

"Sırada Pelin ve Poyraz'ım var." Dedi nenem gülümseyerek.

"Küçükten büyüğe gidiyorsun yani?" Ardıç amca elini havada salladı. "O zaman bizim kazaklarımızın gelmesine daha çok var."

"Git al kendine bir kazak baba. Zaten zenginsin." Dedi Serkay babasının bu dediğine.

Kayhan abi kardeşinin alnına bir tane vurdu. "Sus."

"Ne dedim sanki." Dedi Serkay alnını ovarak, ama başını hala Kayhan abinin kucağından çekmemişti.

Gülümsedim ve üzerime çöken uykuyla başımı rahat bir şekilde abimin göğüne yasladım. Akşam çıkmış ve sabah köye varmıştık. Dolayısıyla uyuyamamıştım. Kendimi çok yorgun hissettiğim için gözlerimi yumdum ve dayanamayarak uykuya daldım.

Rutkay'ın anlatımıyla

Dedemin anlattığı bir şeyi dinlerken pek hareket etmemeye çalışıyordum. Yağmur birkaç dakika önce uykuya daldığı için onu uyandırmak istemiyordum.

Yalnızlığımı alamaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin