Bölüm 66: vakit geçirmeler ve öpücükler

2.5K 243 16
                                    

Duvardaki saate baktım ve gözlerimi tekrar toparlanan kuzenlerim ve Yalın'a çevirdim. "Biraz çabuk olsanız keşke."

"Sen ne sabırsız bir şey çıktın kızım." Dedi Serkay başını iki yana sallayıp gülerek.

Pelin onun bu dediğine kocaman sırıttı. "Sevdiceğini görecek ya. O yüzden bu heyecanı."

"Hediye bulmak zaten çok sürecek." Dedim dudaklarımı ısırarak.

Poyraz çantasını omuzuna taktıktan sonra yanıma geldi ve kolunu omuzuma attı. "Buluruz onu, merak etme."

Yalın bir omuzumdaki kola birde Poyraz'a bakıp burnunu kırıştırdı. "Size ne oluyorsa. Ne güzel ben gidecektim Yağmur'la. Neden hep her şeye maydonoz olmak zorundasınız ki?"

"Sana ne." Serkay da eşyalarını toplayıp yanımıza geldi ve diğer yanımdan kolunu omuzuma, daha doğrusu Poyraz'ın koluna, attı.

Yalın gözlerini kıstıktan sonra kıskançlıkla beni kendi yanına çekti ve kuzenlerime tehditkarca baktı. "Ayağınızı denk alın."

"Aman, çokta şey." Dedi Serkay yüzünü buruşturarak.

"Hazırım." Pelin de çantasını alıp yanımıza geldiğinde topluca sınıftan ve okuldan çıktık.

Sokakta yürümeye başlarken Poyraz sorarcasına baktı bana. "Babanın haberi var. Değil mi?"

Babama sormuştum o da izin vermişti. Onlar şirketteydi ve Yamaç abim de ders çalışıyordu. Dolayısıyla onlar götüremezdi. Artık bir tehlike kalmadığı için Kamil abiyle de gitmek zorunda değildik. Beraberce yürüyecektik.

Başımı salladım onu onaylayarak. "Var."

Serkay yürürken zıpladı ve ellerini coşkuyla çırptı. "Çok eğleneceğiz!"

Pelin zıplayıp duran Serkay'a sen şaka mısın der gibi baktı. "Kız daha demin demedi mi oyalanmayacağız diye? Öyle hemen heveslenme. Hediye alıp Yağmur'u sevdiceğinin evine bırakacağız ve bizde eve gideceğiz."

Serkay'ın omuzları anında çöktü. "Biz niye gelemiyoruz ki? Belki bende Doğu'yu görmek istiyorum?"

"Kapıda görürsün. Zaten çok vakit geçiremiyorlar. Ayrıca çocuk daha henüz tam olarak iyileşmedi. Gidip de darlama onu." Dedi Pelin açık açık konuşarak.

Serkay yönünü bana doğru çevirdi ve dudağını bükerek sordu. "Sen ne düşünüyorsun Yağmur?"

Alt dudağımı ısırdım ve ılımlı bir şekilde konuşmaya çalıştım. "Biraz yalnız kalsak olabilir bence Serkay."

"Ama niye ya!" Dedi Serkay küskünlükle ayağını yere vurup itiraz ederek.

Pelin'ın sabrı taşmış olacak ki ellerini saçlarından geçirdi ve elleriyle ona anlatmak ister gibi konuştu. "Niyesi mi var Serkay! Delirtme beni! Bunlar sevgili be! Tabii ki de yalnız kalmak isteyecekler! Nesini anlamıyorsun?"

Poyraz da Pelin'e destek çıkarak başını salladı ve onun koluna girdi. "İkizim haklı kuzen. Kara kedi gibi girme aralarına."

"İyi tamam! Yazıklar olsun!" Dedi Serkay başını başka bir tarafa çevirerek. Kollarını da göğsünde birleştirmişti.

Çantasından çekiştirerek dikkatini çekmeye çalıştım. "Küsmesene Serkay."

"Bana ne." Dedi omuz silkerek ve hızını biraz arttırarak.

"Takma sen onu." Yalın kolunu omuzuma attı ve kulağıma doğru eğildi. "Seni uyarıyorum. Sakın gaza gelip de artı on sekiz şeyler yapmayın. O Doğu'ya güvenmiyorum. Geçen gün gördük olanları."

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now