Final: düğünler ve oynamalar

3.3K 255 50
                                    

Final mı?

Ne!?

⚡️

"Sizce güzel oldum mu kızlar?" Şeyma abla etrafında döndükten sonra gelinliğinin eteklerinden tuttu ve referans yaptı.

"Çok güzel oldun." Dedik Pelin'le aynı anda.

Şeyma abla yüzünden düşüremediği gülümsemesiyle tekrar aynaya döndü ve kendini yüzüncü defa tepeden tırnağa incelemeye başladı.

O korkutucu günleri arkada bırakalı çok olmuştu. Bu süreçte herkes kendi çapında her şeyi içinde tartmış ve sindirmişti.

Dün köye gelmiştik çünkü bugün çok önemli bir şey olacaktı. Alihan abi ve Şeyma abla bugün evlenecekti. Bu biraz Serkay'ın verdiği gazla gerçekleşmişti. Alihan abi de birkaç gün önce köye gelmiş ve Şeyma ablaya evlenme teklifi etmişti. O da kabul etmişti.

Şimdiyse Şeyma ablanın odasında ona hazırlanması için yardım ediyorduk. Annesi ve teyzeleri aşağıda yemek yapmakla meşguldü. Tipik bir köy düğünü olacaktı ve ben gerçekten çok heyecanlıydım.

Pelin çenesini ellerine yasladıktan sonra iç çekti. "Benim de şimdi evlenesim geldi."

"Senin daha yaşın küçük." Dedi Şeyma abla ona gülümseyerek.

"Yaşımı geçtim ben. Ortada biri yok zaten." Dedi Pelin elini havada gelişi güzel sallayarak.

Şeyma abla bu sefer bana döndü ve merakla sordu. "Sende birileri var mı? Babaannenden bir şeyler duydum ama?"

Babam nenem ve dedemle telefonda konuşurken ara sıra anlatıyordu beni ve Doğu'yu. Oradan biliyorlardı beraber olduğumuzu.

"Ohooo. Bunlar Doğu'yla kaç aydır birlikteler." Diye cevapladı sorusun Pelin.

"O kadar da olmadı." Dedim abartmamaya çalışarak. Yalan da değildi. Birkaç ay olmuştu sadece.

"Sen öyle san." Dedi Pelin burnunu kırıştırarak.

Kapı çalındığında ve Şeyma abla bir yanıt verdiğinde bakışlarımız oraya çevrildi. Gelenler yengelerdi. Hazırlanmışlardı sonunda.

"Serkay sizi arıyordu. Bir gidip bakın isterseniz. Dışarıda süslerle ilgileniyordu." Dedi Nur yenge Pelin ve bana bakarak.

Pelin oturduğu yerden kalktı ve elbisesini düzeltti. "Bir bakalım o zaman. Artık neyse karın ağrısı."

"Bir bakalım." Dedim bende onu onaylayarak.

İkimiz de kapıya doğru yürürken Pelin bilmiş bir şekilde konuştu. "Kesin her şeyi bize süsletecek."

Şeyma ablaya el salladıktan sonra odadan çıktık. Koridoru geçtik ve merdivenlere yöneldik. Pelin eteğini tutuyordu takılmaması için. Üzerinde uzun bir yaz elbisesi vardı. Ne çok şıktı nede sade. Tırnaklarına pembe bir tonda olan oje sürmüştü ve saçlarını taç yaparak örmüştü.

Benim üzerimde ise dizlerimin üzerinde biten çiçekli bir elbise vardı. Birkaç ay önce çiçekleri sevmeyen ben son zamanlarda hep çiçekli elbiseler giyiyordum. Yavaş yavaş kendimi buluyordum sanki.

"Öyle deme. Sadece yardım için çağırıyordur." Dedim günahını almaması için.

Burnundan nefeslenerek güldü ve bana onaylamaz bakışlar attı. "Sen bu dünya için fazla safsın Yağmur. Serkay hep seninle oynuyor ama sen farkında bile değilsin."

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Bazen farkına varıyorum, ama kıyamıyorum."

Dışarı çıktığımızda gözlerini kısarak etrafa bakındı. Masaların arasında çiçeklerle ilgilenen Serkay'ı gösterdiğinde oraya doğru yürüyerek yanına gittik.

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now