1. Bölüm: Lambrook, Elveda

1.3K 134 125
                                    


ELANORE NERISSA

Okulun bahçesinde gördüğüm bu insanları belki de bir daha göremeyecektim. Lisenin bu kadar çabuk geçmiş olması beni üzüyordu. Yıllardır tek düşündüğüm lise mezuniyeti ve 18. yaşımdı. O zamanlar niyetim üniversite değildi. Büyüklüğün bu olduğunu sanıyordum. Arkadaşlığın yalnızca lisede olduğunu sanıyordum oysaki hiçbir şey filmlerde görüldüğü kadar da büyülü değilmiş. Herkes bir kenara kaybetmek istemediğim tek dostluk Bailey'ninkiydi. Belki de okulun en havalı kızlarından biriydi ama o diğer kızlar gibi itici değildi. Onunla tanıştığım günü hiç unutmuyorum. O sıradanlığıma el koymuştu. Beni -dış görünüş anlamında- çok fazla değiştirdi.

Havalı bir görüntüsü olmasına karşın yine de o gördüğüm en tatlı ve anlayışlı kızdı. Mezuniyet balosu onun sayesinde o kadar eğlenceli olmuştu ki ona bu konuda borçluyum galiba. Gözden kaybolan arkadaşımı ararken resim sınıfında buldum onu. Diğer kızlara lise anılarını anlatıp beraber gülüyorlardı.

"Bende seni arıyordum." Kahverengi gözleri çok cana yakındı. Elimden tutup beni kendi etrafımda döndürdü.

"Buraya gel Elanore. Asıl aranan sensin." Gözleriyle beni süzdü.

"Erkekler tarafından en çok arzulanan kızsın sen." Ben hariç tüm kızlar kahkaha atmaya başladı. Her şeyi boş verip bende onlara katıldım. Bu sadece onun sevdiği şakalardan biriydi. Son günümüzü iyi geçirelim istedim. Telefonumun cebimde titrediğini hissettim.

"Birazdan dönerim." Telefon annemdendi. Koridorda yürürken mesaj gönderdi.

Baban seni almaya gelecekmiş. Çıkışta onu bekle.

Mesajı kapatırken birine çarptım ve telefon elimden düştü. Tam kızacaktım ki karşımdakini görünce gülümsedim ve kendime kızdım. Telefonu eğilip yerden aldı ve bana geri verdi.

"Etrafına daha dikkatli bakmalısın." Bu sözün üzerine ona yalnızca gülümseyebildim.

"Üzgünüm, görmedim." Ne diyeceğimi bilemedim. Onun önüme neden çıktığını bile anlayamamıştım. Elini alnına götürdü.

"Akşam bir parti veriyorum."

"Mezuniyetten sonra biraz erken değil mi ?" Ne demiştim ben öyle. Partinin zamanı mı olurdu. Tabi ki hayır. Cümlemi toparlamak için ne diyeceğimi düşünüyordum ki Brad devam etti.

"Ulusal Bağış için bir yardım kampanyası niteliğinde." Ulusal Bağış mı ? Bu şey her neyse ilk defa duyduğuma emindim. Yine de bozuntuya vermedim.

"Yardım için partiler vereceğin hiç aklıma gelmezdi." Buna gülümsedi. Telefonum yeniden titredi. Mesaj Bailey'dendi. Bizi mi dinliyordu. Arkamı döndüm ve resim sınıfına göz ucuyla baktım ama görünürde kimse yoktu. Koridorun sonundan bir karaltı geçti. Gözlerimi kısıp bir süre daha aynı yere baktım ama kimse yoktu.

"Elanore, bir şey mi oldu?"

"Hayır, sadece bir şey gördüğümü sandım."

"Diyorum ki..."

Bir mesaj daha geldi. Daha fazla dayanamadım ve okudum. Bailey partiye davet edilmek istiyordu.

"Partiye gelir misin ?"

"Bailey bu tarz şeylere bayılır eminim o da gelmeyi çok ister."

"Elbette." Ellerini şişkin pazılarında bağdaştırdı ve gülümseyerek devam etti.

"Bu akşam saat sekizde, Villstrain Caddesi,119."

"Tamam, orada olacağız." Brad gider gitmez Bailey önümde bitiverdi.

İNCİ'NİN GÖLGESİWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu