BAKICI- GEÇMİŞİN İZLERİ (ASKIDA)

1.Bölüm "İlk Gün"

Selam canlar ben geldim :) umarım hoşunuza gider keyifli okumalar :)

************************************

ERİC

Merdivenlerden gelen gürültüyle başımı giriş kapısına çevirdim. Bugün okulun ilk günüydü dimi? Yukarıdan "Koşturmayın şu merdivenlerde!" diye Ece'nin bağırmasıyla, elimde ki çatalı masaya koyup, kollarımı göğsümde kavuşturdum. Çocuklar oturma odasına girdiklerinde beraberinde gürültüde gelmişti.

"Çek şu elini omzumdan" Kaan'ın Toprak'a söylediği söze derin bir nefes alıp verdim. Sonunda kahvaltı masasına oturduklarında, onlara gözlerimi diktim. Kaan her zaman ki gibi saçlarını dağınık bırakmıştı. Gömleği dışarıda kravatını yarıya kadar indirmişti. Çağan ise gömleği pantolonun içinde, kravatı yarıya kadar inmiş, üzerinde ise kot ceket vardı. Toprak ise hepsinden vahimdi. Kravat yok. Gömlek dışarıda. Üzerinde siyah deri ceket. Elinin üzerinde ki dövmelerinin bir kısmı belli oluyordu. Onları serbest bırakmıştım. Hiç bir konuda sıkmamıştım. Hiç bir şeyide yasaklamamıştım. Gün geçtikçe bunun doğru olup, olmadığını düşünmeye başlamıştım.

İki yanağımda hissettiğim yumuşak dudaklar ile düşüncelerimden sıyrıldım. Yüzüme yayılan gülümsemeyle, kızların masaya oturmalarını izledim "Günaydın babacım" aynı anda konuşmaları beni hep mutlu ediyordu "Günaydın kızlarım." deyip sandalyemde geriye doğru yaslandım. Omuzlarıma dokunan elleri ile kafamı geriye çevirdim. Gün geçtikçe güzelleşen karıma her gün aşık olmam, benim için en güzel duyguydu. Dudaklarıma öpücük bırakıp "Günaydın hayatım." deyip çaprazımda bulunan sandalye'ye oturdu.

EKİN

Masada bulunan kahvaltılıklardan tabağıma yerleştirip, kahvaltıma başaldım. Yanımda oturan Toprak'ın sürekli masa altından mesaj atmasına gözlerimi devirdim. Babamın bize baktığını görünce, gülümseyip, kolumla Toprak'ı dürttüm "Ne var?" deyip Toprak bana baktığında kaşlarımla babamı gösterdim. Toprak, babamın ona baktığını görünce, telefonunu cebine sokup, Kaan'ı dürttü. Kaan kahvaltı tabağından başını kaldırıp sağ sola bakındı. Toprak babamı gösterince, hemen Çağan'ın dürttü. Çağan bize bakınca kaşlarımızla babamı gösterdik. Hepimiz babama bakınca, babam boğazını temizledi. Sanırım yine Kaan, Çağan ve Toprak'a nasihat verecekti.

"Öncelikle günaydın. Bu konuşmadan sonra belki de benden nefret edeceksiniz." deyip sustu. Annemle göz göze gelice, endişeli olduğu her halinden belliydi "Bu sene saçma sapan davranışlar istemiyorum." babamın sert sözleri üzerine, her şeye muhalefet olan Çağan "Baba biz ne zaman saçma sapan hareket yaptık?" dedi.

Çağan böyleydi işte. İlk o geçerdi savunmaya, aklında ve dilinde ne varsa direkt söylerdi. Babamın tek kaşı havaya kalkınca annem, babamın kolunu tutup "Yani Çağan'ın demek istediği şu, yaptık ama bir daha böyle şey olmayacak öyle değil mi?" annem dişlerinin arasından konuşup, hepimize gözlerini pörtleterek baktı "Evet baba, bu sene öyle bir şey olmayacak" diye araya girdi Toprak. Babamın havaya kalkmış kaşı aşağı inerken annem derin bir nefes aldı. Lily ise büyük bir dikkatle bize bakıyordu.

"O yüzden, bazı kurallar belirledim." deyip dirseklerini masaya dayadı "Birincisi, Toprak motoruna sadece hafta sonları binebileceksin." "Ne? Hayır baba ama..." affallayan Toprak'a şaşkınca bakıyordum "Sözümü kesme ben senin babanım!" babamın sesinin yükselmesiyle Toprak sustu.

"Kaan ve Çağan arabalarınızı sizlerde hafta sonu kullanacaksınız."

"Ne? Hadi ama baba bunu yapma. O bütün kızları öpüyor diye bizim suçumuz ne?" Kaan'ın fevri davranışına babam sinirlensede, derin bir nefes alıp "Peki ya sizin yaptıklarınız? Okullar tatil deyip bütün okulu kandırmanız? Sınav sorularını yürütmeye çalışmanız? Okulda herkesle kavga etmelerinize ne demeli?" yüksek sesle konuşan babama şaşkınca bakıyordum. Üç yıldır her şeye çok iyi dayanmıştı. Bunların olması gerekti artık "Hafta içi saat on da herkes evde olacak." vay canına işte bunu beklemiyordum. İtiraz nidaları yükselince "Susun!" diye babam bağırdı.