19.BÖLÜM PART 1 "Göz Yaşları"

3.3K 191 25
                                    

Herkese merhaba. Biliyorum çok uzun süre oldu. Hepinizden çok çok çok özür diliyorum. Sizi daha fazla bekletmek istemedim. Ve kısa da olsa bir bölüm yazmaya karar verdim.

Bildiğiniz gibi 22 Nisan'da düğünüm var ve haliyle düğün telaşı içerisindeyim. Oraya buraya koşturmaktan bıkmış durumdayım. Bir kaç ay daha böyle olabilir fakat sonra her şey yoluna girecek sizlere söz veriyorum. Bir kaç sıkıntım var onları atlatmak için uğraşıyorum. Hepinizi çok seviyorum. Hala burada bu hikayeyi okuduğunuz içinde hepinize minnettarım ❤️

Keyifli okumalar ❤️😘 Olumlu olumsuz yorumlarınızı bekliyorum

******************

ECE

Sakin bir gece gibiydi. Sanki yıllar önce sorun yaşanmamıştı. Taner ve Eric'in muhabbet ettiğini gördükçe bir hayli şaşırıyordum. Ciddi anlamda karşı kanepe de oturan iki adam iş muhabbeti yapıyordu.

"Anne" kafamı geriye çevirip Lily'ye baktım. Bana arada anne derdi. Genel de ciddi konular olduğunda bana bu kelimeyi kullanırdı. Bu geceden beri bir tuhaflık vardı üzerinde. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Ekin sırıtırken, bakışlarımı ona çevirdiğimde yüzü düşmüştü. Yaptığı şeyden pişman olmadığı her ne kadar belli olsa da, bu davranışını onaylamıyordum. Bir erkeğin, kızımın vücudunda ellerinin dolaştığını düşündükçe sinirlensem de, sakin olmak için kendimi zorluyordum.

Mutfaktan içeriye açılan küçük ahşap camı kapattım. Lily'nin yanına oturup "Anlat bakalım" deyip derin bir nefes aldım. Masanın üzerinde ki elleri birbirine kenetlenmiş babasından aldığı aşık olduğum mavi gözleriyle bana bakıyordu.

"Abrek bana evlenme teklifi etti" mutluluk ile kurduğu cümleyle "Ne?" Diyerek çığlık atmıştım. Beynim durmuş gibiydi. Bu kadar çabuk ilerlemeleri çok tuhaftı.

"ECE!" Eric'in gür sesiyle irkildim. Ahşap cama koşar adım gidip, camı açtım.
"Efendim hayatım?" Gülümseyerek konuşmama, kaşlarını çatarak cevap verdi. Bakışları neler oluyor der gibiydi.

"Bir şey yok" dediğimde Taner bir bana bir Eric'e baktı. Manidar bir gülümseme dudaklarına yayılırken, tekrar Eric'e döndü.

"Pekala öyle olsun" deyip Taner'e döndüğünde, camı kapatıp, kızlara döndüm. Yüzümde kocaman bir gülümseme ile kollarımı açarak "Lily" dediğimde sandalyeden hızla kalkıp, kollarım arasına girdi. Gözlerim dolarken, kalbim mutluluk ile çarpıyordu. Kollarım arasından sıyrılırken, ellerim ile yanaklarını kavrayıp "Senin adına çok sevindim" dedim ağlamaklı bir ses ile.

"Biliyorum çok ani oldu fakat birbirimizi seviyoruz" dedi Lily yanağında ki ellerimin üzerine ellerini koyarak.

"Abrek seni gerçekten seviyor. Tatilde gördüm sana nasıl baktığını" gülümsedim tekrar. Lily'de gülümsedi.

"Babama nasıl söyleyeceğiz?" En büyük sorun buydu. Eric'e nasıl söyleyecektik. Yüzümü buruşturup "Ben bir yolunu bulurum" dedim.

"Sonsuza kadar bizi yanında tutamaz" kaşlarımı havaya kaldırıp, ona baktım.

"Ablanda da çok sinirlenmişti fakat evlendiler. Çocukları bile var" deyip onu teselli etmeye çalıştım. Eric kızlarımız üzerine bir hayli düşkündü. Öyle ki Katy ile Ömür'ü ilk öğrendiğinde ortalığı ayağa kaldırmıştı.

BAKICI- GEÇMİŞİN İZLERİ (ASKIDA)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ