3.BÖLÜM"terkedilmiş"

57.8K 2K 187
                                    

Merhaba herkese😇
Sizlere şöyle uuzuuun bir bölüm yayınlıyorum.Satır arası yorumlarınızı düşüncelerinizi bekliyorum.💕

10.12.2021

Keyifli okumalar...

Söylediklerim üzerine uzunca bir düşündü.Sanki anlatmaya hazır değildi ama anlatmak istiyormuş gibi suratında bir ifade yer edindiğinde "Şöyle düşünün: Ağzına kadar dolu bir kovaya taş attığımızda içindeki su taşar.Eğer ki suyu boşaltırsak, o zaman kovada ki suya zarar vermeden onu oraya koyabiliriz.Şayet suyu sakince almazsak taş ona sertçe çarpar." dedim onu tereddütten almaya çalışarak."Anlatın lütfen.Ağzına kadar dolu kovayı rahatlatalım."

Karanlığın yer edindiği bal rengi gözlerin titreşimi ile kararsızlığına saf bir renk aldı.Yutkundu ve "Lisede tanışmıştık." dedi cılız tutmamaya çalıştığı sesi sertti.

Durması ile "Devam edin lütfen." dedim.

Derin bir nefes alarak "Devam etmek istemiyorum." dedi sert bir sesle."Bitirelim şunu."

Daha fazla zorlamamam gerektiğini anladığımı belli eder gibi kafamı salladım."Bora bey," dedim ve çantamda ki boş ajandayı çıkartıp çantayı ve defterimi berjere koyarak Bora beye adımladım."Buna her şeyi yazabilirsiniz." dedim ajandayı ona uzatarak."Günlük olarak düşünebilirsiniz ya da onunla ilgili anılarınızı yazabilirsiniz.Ben bunu haftaya sizden alırım ve bunu her hafta tekrarlayabiliriz.Sadece anlatmakta zorlanacağınız şeyleri yazarsınız."

Elimdeki ajandaya sert bakışlarla bakmaya devam edince ajandyı komodinin üzerine bırakarak doğruldum.Bana bakması ile tebessüm etim."İnsanların yaşantılarına burnumu sokuyormuşum gibi düşünüyorsunuz biliyorum.Sadece şunu unutmayın bunları siz ve ben dışında kimse bilmeyecek.Buna inamalısınız.İnanmaya çalışmalısınız."

Histerikçe güldü."Sen benim yağmura olan hırsımı, nefretimi silebilecek misin?" dedi.

"Yağmur yağdığında kötü mü hissediyorsunuz?" dedim.Bunu Esra hanım laf arasında söylemişti.

Yüzü kasıldı."Yeter artık çık git!"

"Pekala.Bu defteri haftaya okuyacağım." dedim tebessüm ederek."Görüşürüz Bora bey.Kendinize iyi bakın."

Hafif soğumaya başlayan havayı soluyarak kaldırımı aşıp yürümeye başladım.Bora beyle ilgi düşünmem gerekenleri bir kenara iterek bir süre beklettim.Bu konuya oldukça hassas yaklaşmam gerektiğini düşünerek Çiğdem'in evine doğru ilerledim.

Çiğdem'de bizimle aynı mahallede kaldığı için vaktimin çoğunu hemen hemen onunla geçiriyorum.Liseden beri olan arkadaşlığımızın sağlamlığı bazen abim ve ablamın kıskançlıklarına sebebiyet verebiliyor.

Bir kere ablamın hasta olduğu birgün "Sen gitsene!Zaten beni değil en çok o seni bizden çalan arkadaşınla ilgilen!" diyerek bana trip atmıştı.Ha bu arada ablam tripleriyle ailemizde ün kazanmış bir bireyi!Cidden bazen öyle boyutlarda oluyor ki şaşırıp karşılık bile veremiyoruz.

Aklıma üşüşen anılara gülerek apartmana girmeden markete uğrayarak bir kaç şey aldım.Çiğdem işten yorgun döndüğü için hızlıca bir kaç şey hazırlayıp randevuya yetişmek için taksiyle ofisime geçtim.

***

"Bir, iki, üç, dört, beş..." diye köfteleri sayan abim kaşlarını çatarak anneme baktı."Ee bende niye beş tane var?" dedi.Ablamla benim tabaklarımızı kafasıyla işaret ederek "Onlara sekiz tane koymuşsun.Bu ailede ayrımcılık var!" dedi huysuzca.

"Sen doymuyorsun ki oğlum?Tüm köfteleri alsan da neden bu kadar az yaptınız diye söylenirsin." dedi babam gözlerini devirerek.

"Cüssem büyük benim." dedi ciddi bir ifadeyle.Ablamla beni göstererek "Birde şunlara bakın.Dışarıdaki kurumuş otlardan halliceler." dedi.

Kadın DüşmanıWhere stories live. Discover now