24.BÖLÜM"ağız alışkanlığı"

29.7K 1K 138
                                    

05.04.2023

Keyifli okumalar🌸

Hayatımda çok şey yaşamış gibi hissediyorum bazen. Yetmiş yaşında bir kadın gibi tüm dünyanın sorunlarını yüklenip yaşamaya çalışıyormuş gibi. Ben bebekliğinden beri bir mücadelenin içinde debelenip duran birisiyim. Evet bir ailem var. Öz olmasalarda bana bunu asla hissettirmeyen bir ailem var. Ama kendimle yalnız kaldığım her an o kaldırıma bırakılıp terkedilmiş bir bebek gibi yapayalnız hissediyorum. Kendime ettiğim en büyük yanlışlardan birisi. Yalnız değilim ama öyle hissetmekte buna vurulmuş bir yanılsama. Yinede kendime iyi gelemiyorum. Çok kişiye yetişsemde kendime yetişemiyorum.

Babaannemi çok seviyorum. Hiç bir zaman bana üvey gibi davranmadı. Hatta en çokta bana düşkündür. Ama anannem hiç öyle olmadı. Dedelerimde... Anannem çocukluğumdan beri beni hep en son tuttu. Komşu çocuğu gibi...Sokaktaki herhangi biri gibi... Bayramlarda onları her ziyarete gidişimizde abim ve ablama öyle hasretle sarılırdı ki imrenerek bakardım. Bana elini öptürüyor, harçlık veriyor ama sıradan biri gibi. Annem beni her zaman korurdu ananeme karşı. Kendi annesiyle kavga ederdi. Bu yüzden sadece bayramlarda ziyarete giderdik. Hatta annem bizi babama bırakır sadece kendisi giderdi ziyarete. Dedem daha katıydı. Beni görene kadar gözlerinin içi gülerdi ama beni görünce suratı düşerdi. Anneme neden bana böyle davrandıklarını sorduğumda "Babam küçükken annesi vefat etmiş. Babasıda bir başka kadınla evlenmiş. Kadınında oğlu varmış. Babası her zaman onu sever onu kollarmış. Babama hiç sevgi göstermemiş. Öfkesi sana değil, o öz olmayan kardeşine." demişti ve ağlayarak saçlarımı okşayıp "Özür dilerim mucizem. Benim ailem seni kabullenemedi özür dilerim." demişti çaresizce.

Anneme o kadar kıyamıyorum ki bana ne derlerse desinler görmemezlikten gelir üzülmüyormuş gibi yapardım. Ama gece her yalnız kaldığımda ağlardım. Annem ve babam beni öyle çok severler ki asla kabullenemiyorum öz olmadıklarını. O kadar çok benimkiler ki inanamıyorum öz olmadıklarına. Abim ve ablam hiç bir zaman beni dışlamadılar. Birbirleriyle nasıl kavga ederlerse benimlede ederlerdi. Nasıl aynı şeye ağlarlarsa benimlede ağlarlardı. Ama ne anannem ne de dedelerim beni sevmedi.

Babannem çok kavga ederdi dedemle. Bana böyle dışlayarak davrandığı için. Onun benimle sorunu ne hala anlamıyorum. En azında sesini bile çıkartmayabilirdi. Ama o hiç çekinmeden sözleri ile beni zedelerdi. Bir kere ablamla bisiklet sürdüğümüzde ben düşmüştüm. Ablamda bana bakmak isterken o da düşmüştü. O esnada dedem bahçeden içeri girerken bizi yerde gördü. Korkuyla ablama koştu. "İyi misin kızım?" demişti. Ablam iyiyim ben diyerek ayağa kalkıp benim yanıma gelmişti. Dedem benide o zaman farkedip "Tutturdun bisiklet diye! Büşra'yı düşürdüğü yetmez gibi kendini de düşürmüş!" demişti.

O günü hafızamdan hiç silemiyorum. Ablam dedeme bağırmıştı. Kardeşime böyle davranma dede, diye. Dedem ablamın sözlerine daha bir yükselip "Sokaktan gelmiş şuna bir de kardeş diyor!" demişti. Korkudan ağlayamıyordum bile. Babannem bir hızla yanıma gelip beni yerden kaldırmıştı. Dedeme "Sen ne ettiğini sanıyorsun Osman efendi! Günahtır şuncacık çocuğa bağırıyorsun." demişti. Babannem beni kucaklayıp eve götürülen "Git Tarık'da kal! Yavrularım gidene kadar bu eve giremezsin! Gözüm görmesin seni! Kocam demem vururum topuğundan!" diyerek bizi eve sokup kapıyıda kilitlemişti.

O günden sonra onlara her gidişimizde dedemi hiç görmedim. Liseyi yeni bitirmiştim. Dedem çok hastayken yanına gitmiştik. Benden helallik istediğinde gözlerim dahi dolmamıştı. O küçük çocuğu koruyan bir 'ben' vardı artık. "O çocuk sana hakkını helal eder mi bilmem ama ben o çocuktan sonra seni görmedim. Bende bir hakkın yok." demiştim. Ölmek üzere olan birisine bunu söylemeyecek olan ben, o gün kendini tutamamıştı.

Kadın DüşmanıWhere stories live. Discover now