14.BÖLÜM'geç kalmışlık'

37.2K 1.2K 212
                                    

29.05.2022

Keyifli okumalar🌸

Günün birinde çok geç kalacağın bir mutluluk olacak deselerdi 'yazık ne kadar üzücü' derdim.Öyle değilmiş: Çok daha kötüsü.Yaşarken ölmek, acı çekerken ölümü dilemek gibi bir şey...
Yaşadığımız yılları rakama döksek en az kaç tane geç kalınmışlıklarımız vardır?
Yirmi?Otuz?Ne kadar yaşadığımıza bağla tabi.Yirmi altı yaşındayım.Ömrümüm yarı dönemlerinde çok kez yaşadığım ama hiç birinde bu kadar kötü hissetmediğim bir geç kalmışlığım var.

"Yar yanına geleceğiiim, yar seni hep seveceğiim...."

Detone seslerin uçuştuğu ve herkesin delicesine eğlendiği şu anda ilk kez kendimi çılgınlar gibi eğlenirken buldum.Onsekizini çoktan doldurmuş bir bireydim artık.Kendi arkadaşlarımla gece saatlerinde güzel bir partide olabiliyorum ama tabi abiminde olması şartıyla.Yahu büyüdüm artık ben kabullenin desemde 'İnsanlar kötü Ahsen, biz sana güveniyoruz onlara güvenmiyoruz' falanlar filanlarla zar zor izinlerini alıyorum.Diğer yaşlarıma oranla daha bir özgürüm.Bu su götürmez bir gerçek.

Çiğdem müzik sesini bastırmak için kulağıma yaklaşıp yüksek sesle bağırdı. "Kızım çok eğleniyoruz bee!"

"Bende hiç bu kadar eğlenmedim!" Onun gibi bağırdım kulağına yaklaşıp.

"Yalnız abinde baya iyi dans ediyor!"

Çiğdem gülerek abimi kafası ile işaret ettiğinde, abimin deli dana takliti yaptığını söyleyebilirim ama ispatlayamam.Karnımı tutarak kahkaha attım."Güya bana göz kulak olacaktı!"

İrem ondokuncu yaş gününe kumsalda küçük bir kafede parti düzenlemişti.Lisede sınıf arkadaşıydık ama çokta yakın değildik.Yinede böyle bir eğlenceği kaçıramazdık.

"Zeliha geç kaldı!"

Gülümseyerek "Bak orada geldi!" dedim ellerimle bizi arayan Zeliha'yı işaret edip.Çiğdem yerinde zıplayarak elleri havada kendimizi Zeliha'ya farkettirmeye çalıştı.İşede yaradı.

Zeliha heyecanla yanımıza gelip "Burası efsane olmuş!" dedi."İrem paraya kıymış!" dedi kahkaha atarak.

Güzel bir gün daha bitmişti.Abim, ben ve Çiğdem partiden sonra beraber mahalleye dönmek için taksiye bindik.Zeliha'yı babası aldığı için bizle gelmemişti.

Yorgunlukla Çiğdem'in omzuna yattım.O da kafasını kafamın üzerine koyalarak uyuklamaya başladık.Abim önde camı açmış ayık kalmaya çalışıyor.Gülmek istesemde uykudan gözlerimi açamıyorum.O sıra telefonum çaldı.Gece saat onikiye geliyordu.Bu saatte arasa arasa annemler arardı.Yorgunca telefonumu çantamdan çıkartıp arayan numaraya baktım.Kayıtlı değildi.Açıp kulağıma götürdüğümde abimde merakla omzunun üzerinden bana bakıyordu.

"Alo?" dedim mahmur sesimle.

"Ahsen." Bir erkek sesiydi.Kaşlarım çatılmak üzereyken "Kimsiniz?" dedim.

Abimin dikkatli bakışları ile Çiğdem'in omzundan kalktım.O da kafasını kaldırıp uykulu gözlerle yaptığıma sitemli bir bakış attı.

"Benim Doruk."

Gözlerimi fal taşı gibi açmak istedim fakat kendimi durdurdum.Bir şey söyleyemedim o da sustuğumu farkedince devam etti."Biliyorum bu saatte neden aradığımı sorguluyorsun.Aslında..." Sesinde yorgunluk hakimdi.Kalbim hızla atarken abim kim olduğunu sordu fakat yanıt veremedim.Doruk konuşmaya devam etti."Aslında ben şey diyecektim..."

Kadın DüşmanıWhere stories live. Discover now