Bölüm 3 - Hastane

7.1K 404 42
                                    


Merhaba millet... Karanlığın Şafağı daha yeni olduğu için ve birazcıkda alışalım istedim diye bir bölüm daha yayınlayayım dedim. Çok değerlisiniz benim için, hepinizi seviyorum... 

Şiirle, şarapla ya da erdemle, nasıl isterseniz

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Şiirle, şarapla ya da erdemle, nasıl isterseniz. 

Ama sarhoş olun...

                                                             -Baudelaire

                                             ----------------------------------

'Doğa hanım hastaneye kaldırılıyor Tibet bey, en son aramada sizin isminiz olduğu için sizi aramak istedik. Trafik kazası geçirdi.' o an Tibet için ne kaçıracağı uçağın, ne ülkesindeki insanlara olan özlemin, ne de supervizorden geçen bavulun önemi vardı. Hızlı adımlarla geldiği yolu tekrar koşarak adımlamaya başladı.

'Durumu ne!'

'Sakin olun ağır değil durumu. Massachusetts General'e sevk ediliyor' Tibet hastanenin ismini duyar duymaz telefonu kapatarak otoparka koşar adımlarla inmişti. Arabasına biner binmez gaza yüklendiğinde ise buz tutan elleri direksiyonu sıkıca kavradı. Ne kadar durumu iyi derlerse desinler gözleri ile Doğa'nın iyi olduğunu görene kadar inanmayacaktı adam. Hastanenin park alanına büyük bir gürültü ile girdiğinde park ettiği alana dahi bakmadan koşarak içeri dalmıştı. Karşılamadaki ekibin yanına ilerlediğinde ise elini hızlıca danışman masasına indirdi.

'Doğa Yıldıray, nerede?'

'Ne için gelmişti?'

'Trafik kazası'

'Acilde' kadının arka tarafı işaret etmesi ile Tibet bu kez o tarafa koştuğunda gözleri de acil odalarının hepsini taramıştı. Sonunda gözleri kızı bulduğunda ise personeli önemsemeden daldı içeri adam.

'Doğa!'

'Ti-Tibet' kız şaşkınlıkla açtığı gözlerinden sonra adama bakmaya devam ederken Tibet bu defa kızın elini tutup gözlerine bakmıştı.

'İyi misin?'

'İyiyim, şey şaşkınlığıma geldi, fazla büyük bir şey yok, sen neden burdasın?'

'Ne demek neden burdasın Doğa. Hiç bir şey yok gibi Türkiye'ye gidip amcama Doğa trafik kazası geçirdi ama gitmemi gerektirecek bir şey olmadığı için geldim mi diyecektim?' adamın çatık kaşları bu defa doktorlara döndüğünde adamların hem çekinen hem de şaşkınca bakan gözleri ile buluşmuştu bakışları.

'Durumu ne?'

'Bacağında kırık var, onun haricinde ufak sıyrıklar.' Tibet tekrar başını sallamış bu defa da Doğa'nın karışmış saçlarına bakmıştı. Gözleri kanlı sarı saçlarını bulduğunda ise derin bir nefes aldı adam.

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora