Bölüm 44 - Kız Verme Krizi

6.5K 324 77
                                    

Pazartesinize neşe olmaya geldim millet. Şu saate kadar sarkmış olabilir ama önden müthiş bir şarkıyla gönlünüzü alıp daha sonra da bir Kasırga ailesini hayal dünyanıza saygı ile sunarım. Öyle aman aman uzatacağım bir şeyler yok ancak...

Kalbi Kor ve BELDAR hikayelerine bakarsanız da çok sevinirim. 

E hadi o zaman size iyi mi iyi okumalar. O hayal dünyanızda şekillendirdiğiniz karakterlerle mutluluklar...

Tam bütün cevapları bulduğunu düşünürsün,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tam bütün cevapları bulduğunu düşünürsün,

Sorular değişir.

-Paulo COELHO

--------------------------------------------

'Bir daha nerede yakalarız bu ortamı. Bırak romantik olayım kırk yılın başında baş başayız.' 

'Sanırım biraz erken konuştun.' Doğa başıyla ileriyi işaret ettiğinde dönüp bakmıştı ki Aren ve Savaş'ın birbirlerinden beter surat ifadesiyle kendilerine yaklaştığını görmüştü.

'Çifte kumrular.' Aren yüzündeki gergin ifadeyi anında silerek samimi bir gülümseme sunduğunda ikisi de başlarıyla selam verip gülümsemekten geri kalmamıştı.

'Hayırdır Aren amca? Kuşatmaya gider gibiydiniz yaklaşırken.'

'Savaş beyin işleriyle uğraşıyoruz. Malum Ceren tam bir Rollas olduğu için acaba ölmeden bizim oğlanı nasıl kurtarırız diye plan kuracağız. Var mı önerebileceğiniz bir şeyler?'

'Ben anlamam dayı, elimden hiçbir şey gelmese o konsolosluğa bomba ihbarı yaptırırım yine de annemin Hilde'yi kaçırmasına engel olurum. Savaş Hendarson'um ben.' Ortaya alakasız şekilde dalan Savaş'la hepsinin kaşları havalandığında adam elini pardon dercesine havalandırmıştı.

'Ben kendi kafamdaki senaryolara çare bulmaya çalışıyorum çok tınlamayın beni.'

'İyi de Ceren teyze bebeği duyunca-'

'Ne bebeği lan!' Aren'in kükreyen sesiyle Savaş'ın gözleri belerdiğinde Tibet dudaklarını birbirine bastırsa da iş işten geçmişti.

'E dayı boşuna mı evleneceğim diye tutturuyorum ben.'

'Oğlum Ceren köküne kibrit suyu döker, ananı tanımıyor musun lan. Şu saatten sonra seni o idam masasından feriştahı gelse alamaz Savaş. Bittin oğlum sen, bütün ihtimaller artık bir mezar taşı ve musalladan ibaret senin için.'

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Where stories live. Discover now