Bölüm 18 - İtirafta Devrim

6.2K 347 17
                                    


Ben geldim.... Güç olmasın da geç olsun tabiri bu aralar benim için geçerli olabilir. Yemin ederim yorgunluktan göz kapaklarımı kaşıya kaşıya bölüm paylaşıyorum. Saç ev topuzu olmuş, üzerime şortu çekmişim, su içme isteğim olmasına rağmen eringeçliğim yatak başındaki komidinin üzerinde duran şişeye kadar devam edecek. Bölümü paylaşıp direk kendimi uykuya adamak istiyorum. İyi okumalar, hepiniz çok seviliyorsun. 

Unutmadan medyadaki şarkı dehşet, bölüme feci uyuyor okurken dinleyin derim... Ve... Whatsapp grubuna gelmek istiyenler dm'den veya Instagram: BiCeruVar'dan bana ulaşabilirler... Cansınız...

             Öyle sessizce öldüm ki defalarca

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

             Öyle sessizce öldüm ki defalarca

Hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum...

                                       -Ümit Yaşar Oğuzcan

                                     -----------------------------------------------------

'Ne Tibet, Tibet. Seviyorum kızım seni, geberiyorum ulan. İstediğini al yanına, isteyen sevsin ben senden vazgeçmiyorum. Gerekirse hepsinin kafasına sıkarım! Sana bir şey diyim mi, şu kainat var ya, şu kainat şimdiye kadar sana yaklaşan birini öldürmediğim için bana madalya vermeli. Beraber büyümüşüz! Sikerim lan beraber büyümesini! Seni ilk öpen erkek benim! Ve son öpende ben olacağım! Anladın mı beni!'

'Öküz.' Doğa'nın şok içinde konuşmasıyla Tibet kaşlarını çatıp 'ciddi misin' dercesine kıza bakmıştı.

'Doğa şu itirafla kendini kaybetti gençler, e benden bu kadar, bana müsade.' Evrim kendi kendine konuştuğunda Tibet'den gözlerini çekmek üzereyken adamın bir anda atağa geçip Doğa'nın dudaklarına kapandığını görmüştü. Gözleri son raddesine kadar açılırken Doğa'nın da karşılık vermesiyle çenesi de harekete geçmişti.

'Lan bunlar zaten birbirine yanıkmış.' Emir'in konuşmasıyla Güneş'in başı aşağı yukarı şaşkınca sallandığında Evrim sırıtmaya başladı.

'Bilmiyor muydunuz?'

'Neyi?'

'Hiç, fasülye diyorum çok yararlı, baklagillerden sonuçta.'

'Evrim, bana Tibet'i alevlendirme oyununun içinde bize de oyun oynadığını söylemeyeceksin demi?'

'Aşk olsun ikiz, öyle bir şey söyler miyim?'

'Yaptın mı öyle bir şey?' Güneş bakışlarını Evrim'e çevirdiğinde kız anında çatmıştı kaşlarını.

'E karar verin söyleyim mi söylemeyim mi?' iki adama sorar gibi baksa da aslında üzerindeki gerilimi atmak istiyordu kız. Yoksa beş dakika içerisinde iki adam da kendine uçabilirdi, en azından o elektiriği hissedebiliyordu.

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora