Bölüm 29 - Deprem

4.3K 292 13
                                    


Ben geldim... Yemin ederim bilgisayarı açmaya emindi bünyem, en sonunda bölümün taslağının hazir olduğu düştü aklıma hemen yayınlayayim dedim. Fazla uzatmayacağım haydi iyi okumalar.

Bu arada iletişim için;
Instagram; Biceruvar
Mail; ceren_ozturk_38@hotmail.com kullanıcıdan bahset

Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum.
Bir deniz kenarı mı olur, bir dağ başı mı olur.
Kaçsak bu kalabalıktan.
-Ümit Yaşar Oğuzcan

◾◽◾◽◾◽◾◽◾◽◾◽◾◽◾

İnsanoğlu eksik kaldığı her yanı için bir sızı hissederdi. Masadaki bir eksik, odadaki bir nefesin yok oluşu, birinin sadece fotoğraflarda anı olarak kalması... Hayatta bunlar çok ağırdı ancak hafifletecek bir güç vardı. Aile bütün yükü tek başına sırtlanmana izin vermezdi. Eğer ki bir şey düşecekse ayağa hepsinin parmağı o düşenin altında olur bu sayede daha az acıtırdı. Bu da aile olmanın en güzel yanıydı.

Tekrar dönüşleri en azından ailenin yine bir arada olmasına yardım etmişti. Sessiz kalsalar da el ele verdiklerinde çok fazla olayın fırtınalı bir deniz ortasından kurtulup sakin bir kıyıya demir atabileceğinin farkındalardı. En azından Kasırga ailesi yine birlik olmanın en iyi seçenek olduğunu biliyordu.

'Bu Tibet beye, bu Güneş beye.' Doğa hızlıca elindeki dosyaları karşısındaki asistanına vererek ince topukluların üzerinde hızlıca toplantı odasına yönelmişti. Ne kadar sakin ve eğlenceli çocuklukları olsa da büyükler bu şirketten yavaş yavaş çekilmeye başlamıştı. Bu da fazlasıyla yoruyordu hepsini. Daha da fenası yürümek için daha az koşmak için ise saniyeleri vardı.

'Doğa hanım.' Arkasından gelen kızla duraksayıp ona döndüğünde uzattığı belgeye göz atarak bakışlarını turuncu saçlara tekrar çevirmişti.

'Bunu Evrim hanım kontrol edecek, dosyayı o teslim aldı.'

'Peki efendim.' Doğa tekrar toplantı odasına yöneltiğinde geldiği odanın şeffaf kapısını açarak içeri adımını atmıştı. Etrafta hala düzenlemeler dönüp duruyordu ama çoğu iş bitmiş ve asa üzerinde görmek istediği herşey tamdı.

'Doğa hanım, program hata veriyor.' Tabletin başındaki adama döndüğünde onun uğraşını görerek derin bir nefes aldı kadın.

'Tableti alıyım.' Anında kilitli cam altından çıkan tablet eline yerleştiğinde odadan çıkıp bu kez dipdibe olduğundan emin olduğu iki adam için Tibet'in odasına ilerlemişti. Önünden geçtiği cam duvardan içeriye bakıp iki adamında son kez dosya üzerinden geçtiğini fark edip odanın kapısına vurup içeri girdi. Doğa'nın gelişi bile resmen iki adama şükür çektirmişti.

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Where stories live. Discover now