Bölüm 43 - Vuslat Nasıl Delirir 101

5.1K 294 43
                                    

Ben geldim millet... O kocaman olup göze sadece iki hafta gibi görünen sınav haftasını bitirdim. Nasılsınız, neler yapıyorsunuz demekten geri kalmayacağım ama sizi de fazla bölümsüz bırakmayayım diyorum. 

Cansınız...

'Sende seviyorsun onu değil mi? Yani düşündüğü gibi-'

'Oyun gibi başladı ama sadece uzaktan izleyecektim, sonra sonra başka bir şey oldu Adin. Düşündüğü gibi biri değilim. Hayatına girmeyecektim, sadece uzaktan gizlice birkaç kare fotoğraf çekmekti amacım geri kalan her şey benim duygum, benim isteğimdi.'

'Nasıl sakin olayım abi nasıl!' Savaş'ın bağrışından sonra bir gürültü koptuğunda herkesin bakışı tavana dönse de Hilde bir anda ayaklanmaya kalkmıştı ki Doğa kolundan yakaladı.

'Bırak sakinleşsin. Sakinleşmezse konuşsanız da anlamaz, dinlemez.'

'Zarar verecek.'

'O deliyse diğeri ondan deli, sabret, gelirler şimdi.' Doğa anlayışla başını sallayıp kızın kolunu okşadığında Adin derin bir nefes alıp Hilde'yi tekrar tekrar süzmüştü. Koltuğun altındaki çekmeceden kağıt peçete kutusunu çıkarıp ortadaki kartonunu yırttığı gibi kadının kucağına bıraktığında Hilde'nin kendine dönen yüzüne tepkisizce bakıp mutfağa yöneldi. Haklı dahi olsa abisinin o halini görmesini sağlayan birine hemen destek olamazdı. Hepi topu bir tane abisi vardı, o yüzden sonuna kadar aileciliği savunabilirdi. Ne zaman abisinin gözlerindeki o sis kalkıp temizlenir ancak o zaman Hilde'ye destek olurdu.

Bakışları çaydanlıktan salona yeni giren abisini ve Tibet'i bulduğunda dolaba uzanıp bardakları çıkarmaya başladı. Bir kulağı dibindeki insanlarda bir kulağı çayın kaynayan suyunda tek tek yerleştirip sonunda ince bellileri doldurduğunda da abisinin sesini duymuştu.

'Hilde, her şey, iş için miydi?' adamın korka korka yönelttiği soruyla kadının bakışları ona odaklandığında gelecek cevaptan korka korka almıştı çayı.

'Sadece o gece orada olmam iş içindi. Geri kalan her şey benim isteğim. O gece yapmam gereken tek şey kulüpte fotoğraflarını gizlice çekmekti.' Hilde iç çekip peçeteyle akan rimelini sildiğinde adam ciğerine birikip tıkanan nefesini bir çırpıda bırakıp elindeki bardağı da sehpaya bıraktı.

'Sana henüz güvendiğim falan yok, bunu sadece merak ettiğimden sordum, toparla kendini doktora gideceğiz.'

'Ne-ne için?' her yutkunuşu gırtlağına dizilmeye başladığında saçma bir yalvarmayla bakışları adamın çakır gözlerine odaklanmış eli ise direk karnını bulmuştu.

'Var mı yok mu ona bakacağız. Varsa iyi misiniz, sağlığınız yerinde mi kontrol edeceğiz. Olur da yoksa, bu da yalan çıkarsa, boşa benim yüreğimin çarpmasını sağladıysan o zaman çekeceğin var elimden.'Savaş'ın kararlı tınısı herkeste bir miktar tedirginlik yaratsa da Hilde hızlıca oturduğu koltuktan kalkarak etrafa bakmıştı. Eğer ki bazı şeylerin yanıtlarını alınca bu aşağılayıcı gözleri üzerinde olmayacaksa hemen toparlanmaya razıydı haliyle. Bari biraz olsun içi rahatlasın ve gözlerindeki kin gitsindi yoksa Hilde kendi kendini yemeye devam edecekti.

Sesin soluğun hastane telaşından ibaret olduğu anda Savaş oturduğu koltukta başını geriye atarak duvara yaslanmış nefesini sertçe havaya savurmuştu ki Emir'in önlerine dikilmesiyle bedenini düzeltti.

'Buyurun oda da konuşalım.' Adamın işareti üzerine ikisi de ayaklanıp içeri girdiklerinde masanın önündeki koltuklara yerleşmişlerdi ki Savaş bakışlarını üzerine dikmekten kaçınmadı. Emir ise hem karşısında gördüğü adama hem yanındaki kıza dahası gelme nedenlerine şaşkındı ilk başlarda ama şimdiki şaşkınlıktan çok biraz daha profesyonelliğe dönmüştü.

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Where stories live. Discover now