Bölüm 36 - Sınav Gibi Sınav

4.6K 287 13
                                    


İyi akşamlar millet. Yepisyeni bölümle geldim, çok uzun aralar verdikten sonra zamanım varken daha fazla arayı açmayayım istedim. Çok uzatmadan da bölüme geçelim. Hepinize iyi okumalar canlar...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


'Peki ya gerçekten o kadın sandığımız gibi otuz yaşında Nerissa Scarlett isminde bir modacı değilse?' Barlas'ın sesiyle hepsi bu kez ona baktığında o da duvara sapladığı gözlerini usulca dayısına çevirmişti. Üst dudağını hafifçe havalanıp histerik tebessümünü gün yüzüne çıkardığında Tibet'de başını sakince salladı.

'Saçma, sırf bizimle başka derdi var diye bu kadar yıl bekler mi?' Çınar'ın sorusundan sonra Ateş derin bir nefes alarak adama dönmüştü.

'Bekler, derdi olan bir kadınsa değil beş sene beş asır zamanı olsun yine bekler. Çünkü kadınlar öldürmeyi değil, uygun anda istediği gibi süründürmeyi sever.' Mırıldanmasıyla beraber Tibet'e dönüp tek kaşını kaldırdığında adamın kafasında bir şeyleri tarttığını görerek susmayı tercih etmişti.

'Benim bu zamana kadar sevgili meselem olmadı, kimin olduysa o çıksın ortaya.' Adamdan sonunda gelen sesle beraber hepsi anında yüzlerinde şaşkın ifadeyi göstermişlerdi. Evet, Tibet'in bu zamana kadar sevgilisi olmamıştı ama peşine düşen çok kadın olmuştu. Onları bu gün başlasalar sıralamaya üç gün sürerdi.

'Saçmalamayın, oyalayıp yıpratmadım hiç birini, bu derece kinlenme-' kapının gürültülüce açılıp kapanmasından sonra Vuslat, Aras, Eymen ve Yiğit sinirlice düşmüşlerdi salonun ortasına.

'Kızlar nerede? Var mı yaralı?' Vuslat hızlıca duvardaki koskoca aile tablosunu indirip arkasındaki yazılım kasasının düğmesine bastığında cd sürücüden çıkan diski alarak salondakileri bir bir kontrol etmişti.

'Kızları odalara gönderdik, Ateş abi vuruldu, kurşun sıyırdı büyükbaba.' Barlas şaşkınlıkla babasını izleyen dayısının konuşmayacağını anlayınca kısaca alt yazı geçmişti ki Vuslat'ın gözleri Ateş'in sakin halini buldu.

'Gel benimle oğlum.' Kimsenin şaşkınlık nidasına izin vermeden üst katı gösterip merdivenlere yöneldiğinde salondakilerin kaşları havalansa da Ateş itiraz etmeden ayaklanarak arkasından ilerlemişti. Adamı takip ettiğinde ise kendisini çalışma odasının ortasında bulmuş ve ardından kapının kapatılma sesini duymuştu.

'Çıkar gömleğini, yarana bir de ben bakayım.' Mırıldanarak masanın üzerindeki bilgisayarı açtığında Ateş'in ortada hiç kıpırdamadan dikilen bedenine usulca bakışlarını çevirdi Vuslat.

'Vuslat amca Emir ilgilendi zaten, iyiyim merak et-'

'Ben bir lafı bir kere söylerim.' İtiraz istemeyen bal köpüğü hareleri adamı tekrar inatla süzüp açılan bilgisayar ekranına çevirmişti. Ateş'de oluşan hareketlenme ile elindeki diski sürücüye yerleştirip adamın yanına ilerleyerek yeni kapatılmış bandajın bir tarafını araladı. Kısaca kontrol edip kenarda duran cam dolabın çekmecesini açtığında eline aldığı kremi adama uzatmıştı.

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin