lover | jungkook

eightteen

Saatler sonra bir bölüm daha geldi. Yorum atın :(

Bir insan kendi hikayesine aşık olur mu? Ben bu hikayeye resmen aşığım kızlar.

Namjoon ile buluşmak için sokağın köşesini döndüğümde korkum iki katına çıkmıştı.

Kafede girdiğim an bana seslenip el salladı, onu görmem için.
Yanına gittiğimde bana sinirli bakıyordu.

" Sen ne yaptığını sanıyorsun? "

" Oppa ben- "

" Sana karışmamanı söylüyordum değil mi? Ama sen inatla burnunu soktun! "

Bağırması üzerine herkesin gözleri benim üzerine çevrildi.
Şimdiden kendimi berbat hissediyordum.

" Bazen bir abin olduğunu unutuyorsun. Sözümü dinlemezsen çok kötü şeyler olur Haru! "

" Yeter! " diye bağırdım ona karşı. Nereden geldiğini bilmediğim bir cesaret doldurdu içimi.

" O sizin yakın arkadaşınız olmasına rağmen ondan bunu gizliyorsunuz. Ne amaçla? " diye bağırdım.

" Ben onun gözünü açtım oppa. Etrafındaki insanlar onun arkasından iş çevirirken ben gerçekleri görmesini istedim. "

Bir anda " Neden? " diye sordu.

" Onu neden umursuyorsun Haru? "

Verecek cevabı düşünmeye çalışırken gözlerim dolmaya başladı, ve kendimi ölesiye kötü hissetmeye başladım.
Bir kaç saniye sonra kafamı çevirdiğimde yanımızda bir kaç kişi belirdi.

Jimin, Yoongi ve diğerleri. 

Benim gözlerim dolu doluyken Jungkook un gözleri gözlerimi buldu.
Ağlayacak zaman mıydı şimdi?

" Neler oluyor? " diye sordu Yoongi.

Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında daha fazla dayanamayarak arkamı dönüp kaçmaya başladım.
Ona bu kadar tutulmuş olmak canımı yakıyordu.
Ve onun beni hiç sevmeyecek olması;
Her geçen gün beni öldürüyordu.