lover | jungkook

fifty nine

Sınır: 80 vote (dolmadan bölüm gelmez)

İyi okumalar.

Jungkook' un ağzından.

Karşımdaki kız bana güzel güzel bakarken ben de onun güzel yüzünde ellerimi gezdirdim. Çok güzeldi. Hayatımda sahip olduğum en güzel şeydi.

Haru ile geçirdiğim bir kaç güzel günün ardından o kendi evine gitmeyi tercih etmişti. Bilirsiniz ki, bir abisi vardı ve Namjoon hyung artık bizde kalmaması gerektiğini söyleyip duruyordu.

Fazla yakınlaşmamızdan korkuyordu tahminen. Ama biz zaten onu yapmıştık. İki kez. 

Haru' nun ısrarları yüzünden bunu kimseye anlatmama kararı almıştım. Abisinin kulağına gitmesinden korkuyordu. 

Tamamen iyileştiğime emin olduktan sonra okula gitmeye karar vermiştim. Okulun bahçesine girdikten sonra etrafa kısa bir göz attım ve çocukları gördüm. Ve tabii ki onların yanındaki Haru' yu.

Gördüğüm tablo kısa bir süre sinir olmama sebep olmuştu çünkü Taehyung yüzündeki o aptal gülümsemeyle Haru' nun koluna girmiş sohbet ediyordu. Haru' nun da halinden şikayetçiymiş gibi bir hali yoktu. O da gülüyordu. 

Çok mu komikti konuşmaları?

Sinirlendiğimi hissedebiliyordum. Yavaş yavaş onların yanına yürüdüm ve bir süre sonra beni fark ettiler. 

Taehyung gülümseyerek '' günaydın kookie '' derken ben de yüzümdeki ifadesiz tavırla '' günaydın '' dedim. 

Daha sonra bir hışımla Haru' nun kolunu tutup kendime çektim. O hızla vücudu vücuduma yaslanmıştı, daha sonra onu kolumun altına alıp kendime bastırdım. Bu hareketimden sonra tabii ki biraz.. kıkırdamışlardı. 

Namjoon hyung kenardan kenardan '' sen beni de geçtin '' deyip kıkırdıyordu. 

'' Sen de onunla aynısın Namjoon. İkiniz de kızın yanına erkek sinek dahi yaklaştırmıyorsunuz. '' dedi Yoongi. Sonra kahkaha atmadan edemedi. 

Tabii ki yakıştırmayacaktım. O benim sevgilimdi. 

'' Bizi bile kıskanıyorsun. Ne oldu da böyle değiştin? '' Yine Yoongi hyung konuşuyordu. 

'' Siz de birer erkeksiniz hyung. Kıskanmayıp ne yapacağım? '' dediğimde pis pis bana bakıyorlardı. '' Bakmayın öyle. Her erkekten kıskanırım. '' derken Namjoon da soru sorar bakışlarla bana baktığında;

'' Sen hariç hyung. '' diye ekledim. Sonuçta abisiydi, o kadar abartamazdım. 

Yanımdaki güzelliğin kalp atışlarını hissettiğimde gülümsemeden edememiştim. Yine heyecanlanmıştı.  Ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. 

'' Neyse. '' diye seslendim karşımdaki çocuklara. '' Ders başlamasına yarım saat var ve bunu kız arkadaşımla geçirmek istiyorum. '' 

Arkamdan gelen '' bize zaman ayırmıyorsun '' cümlelerine rağmen Haru' yu sürüklemeye devam ettim. Okula girdiğimizde arkamdan '' sınıfa mı gideceğiz? '' diye sorduğunda durup ona doğru döndüm. 

'' Nereye gitmemizi bekliyorsun? '' 

Bir şey söyleyememişti. Ben zaten ne demek istediğini anlamıştım fakat üstelemezsem olmayacaktı. '' Söyle söyle. '' 

'' Şey. '' diye konuştu. '' Zaman geçirelim demiştin ve şimdi de sınıfa götürüyorsun. '' 

'' Başka bir yere mi gidelim? '' diye sorarken pis pis sırıtıyordum, o da ne demek istediğimi anlamıştı. Onunla uğraşmak cidden zevkliydi.