fifty eight

11K 864 336
                                    


Sınır: 70 vote (hatta geçsin)

Bu bölümü ilk defa Jungkook' un ağzından yazacağım. Umarım beğenirsiniz, hoşunuza giderse böyle yazmaya devam edebilirim. Fikirlerinizi istiyorum. 

Ayrıca profilimde Jin ve Taehyung ficleri var, onlara da bu hikaye gibi özen göstererek yazmaya devam edeceğim. Göz atarsanız çok sevinirim, onlara da destek verin. 

Not:  Medyaya bakın ve çarpılın.

Jungkook' un ağzından

Hayatımın en karmaşık dönemlerinden birini yaşıyordum. Daha geçen gün ölümden döndüğüm doğruydu ve yine beni aynı kız çekip almıştı. 

Bu kadar kısa süre içerisinde nasıl her şeyim olabilmişti? Bilmiyordum. Evin kapısında sevgilime gözlerini diken kız artık sabrımı taşırmaya başlamıştı, ve bir anlık hamleyle kendimi Haru' nun yanına atıp dudaklarımı yanaklarına bastırdım. 

Kısa bir süreliğine bunu dudaklarına uygulamayı düşünmüştüm. Ama bunu kızın yanında uygulamak pek sağlıklı olmayacaktı. Onu her öptüğümde daha fazlasını istiyordum ve o etkiye girersem, çıkmam pek mümkün olmayacaktı. 

Elimi bana ait olan kızın beline atıp kendime çektiğimde o da sinsi sinsi kıza bakıp gülümsedi. Bu halleri, fazla çekici geliyordu. Eskiden bana böyle davranmasından nefret ederdim -nasıl bir mantıksa- ama şimdi çok etkileniyordum. Çok çok fazla. 

Yanımdaki güzellik '' onun bana ait olduğunu söylemiştim, değil mi? '' diye konuştu. Ses tonuna sinen siniri fark edebiliyordum. Cümle çok hoşuma gitmişti. '' Ne halt yemeye buradasın? '' 

Eski sevgili bozuntusu '' oppa- '' diye cümlesine başlamıştı ki, Haru bir hışımla onu susturdu. '' Oppa derken? '' 

Boğazımı temizledikten sonra kulağına eğildim. '' Güzelim, bu tavırların çok hoşuma gidiyor ama bu kadar büyütmesek? '' diye fısıldadım, aynı zamanda da kıkırdıyordum. 

Dirseğini hafifçe belime geçirdi. Şiddetli yapsa da bir şey fark etmeyecekti çünkü o minik vücuduyla tüm gücünü bana uygulasa yine de canım yanmıyordu. Çünkü bilirsiniz, biraz yapılıydım. 

'' Bırakayım da sana oppa mı desin? '' 

Diye sordu. Karşımızdaki kız gözlerini benden ayırmazken, sonunda ben de konuşma gereği hissetmiştim. Başımıza çok bela açmıştı ve görünüşe bakılırsa da, duracak gibi durmuyordu. 

'' Bak, sana kızgın falan değilim. '' dedim. '' Eğer duymak istediğin buysa, rahat ol. Fakat sevdiğim kızdan uzak dur. '' diye konuştum, ve sesimdeki siniri fark etmesi gerekiyordu. 

'' Onu gerçekten seviyor musun? '' diye sorduğunda buna gülmeden edememiştim. Bu kadar mı belli edemiyordum? 

'' Her şeyden çok. '' dediğimde gözleri yere doğru eğildi. Yanımdaki Haru' ya baktığımda gözleri şaşkın şaşkın bakıyordu, ve o an ona sarılmak istemiştim. Bunu kızı gönderdikten sonra mutlaka yapmalıydım. 

'' Rahatsız ettim sanırım. '' diyerek boğazını temizledi. '' İyi günler. '' 

Bu olayın burada kapanacağını hiç zannetmiyordum fakat bundan sonrası için daha dikkatli olmalıydım. Kız arkasını dönüp gittiğinde kapıyı kapatıp Haru' ya döndüm. Sonrasında ise kollarımı onun minik vücuduna dolayıp sımsıkı sarıldım. Kollarımın arasında böyle kaybolmasına bayılıyordum.

Mükemmel hissettiriyordu. 

O da kısa kollarını bana doladıktan sonra vücudunu bana bastırdı. Bunu her sarılışımızda yapıyordu ve ben söyleyemesem de bu beni rahatsız ediyordu. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin