lover | jungkook

birinci özel bölüm

Eveeet!

Bu birinci özel bölümümüz :')

Arada smutumsu bir şey var ama çok hafif bir kısım. Hatta yazarken bir yandan survivor izledim bir yandan yazdım sgskshdskkfkl Cidden çekiniyorum yazarken. Ve beceremediğimi düşünüyorum, bu yüzden kızmayın ~

Diğer iki özel bölümü bekleyin. Umarım beğenirsiniz!

Gözlerimi yeni bir güne açtığımda daha sabahın çok ta erken olmadığını fark ettim. Kafamı solda duran saate çevirdiğimde 11.30 olduğunu fark ettim.

Ah, tabii.

Daha balayından döneli bir hafta olmuştu fakat biz gece geç yatmayı adet edinmiş gibiydik. Kafamı jungkook' a çevirdiğimde gözlerinin hala kapalı olduğunu gördüm.

Onunla uyanmak o kadar mükemmel hissettiriyordu ki. Gözlerinizi her açtığınızda karşınızda bu güzelliği görüyor olmanız, hayattaki en güzel şeylerden biriydi. Evliliğin en güzel yanı sanırım buydu. Onunla uyuyup, onunla uyanmak.

'' Jungkook. ''

Sessiz bir tonda fısıldadığımda, bir mimik bile oynatmadan uyumaya devam etti. Vücudumu ona döndürdüm, ve bir iki kez daha seslendim.

'' Jungkook. '' diye konuştum. '' Uyanmayacak mısın? ''

Cevap vermemeye, ve uyumaya devam etti. Sinirlerimi bozuyordu. Daha bir hafta olmuştu döneli, ama ben sabahları onu uyandırmakla uğraşıyordum.

'' Ah, cidden sinir bozucusun. '' diye konuştum kendi kendime. '' Böyle olacağını bilseydim.. ''

Bu cümleyi söylemem aslında bilerek yapılan bir hareketti. Belki beni duyarsa tepki verir diye düşünmüştüm, ve haklı olduğumu jungkook' un hareketlenen bedeninden anlamıştım.

Kapadığı gözlerini aniden açtı ve vücudunu bana döndürdü.

'' Eee? '' diye konuştu, uyku dolu bir ses tonuyla. '' Böyle olacağını bilseydin? ''

Kendi kendime kıkırdayarak ona baktım. '' Sadece seni uyandırmak için söylenen bir sözdü jungkook. Ve amacıma da ulaştım. ''

O öylece beni izlerken ben kıkırdamaya devam etmiştim kısa bir süre. Gözleri uykulu bakıyordu ve bu gördüğüm en güzel manzaralardan biriydi.

Kıkırdamam onun ani bir hareketle vücudumu tutup kendi vücudunun altına çekmesiyle kesilmişti. Üzerimde hissettiğim beden nefesimi kesmeye yeterken, gözlerimi kısarak ona baktım.

'' Ne yapıyorsun? ''

Gözleri gözlerime kilitlenirken bir elini saçlarıma götürüp yavaş hareketlerle okşamaya başladı. '' Sence ne yapıyorum? ''

'' Kalk üstümden. '' derken göğsüne yerleştirdiğim ellerimle onu itmeye çalışıyordum, ama heyecandan titriyorlardı.

Sözümü umursamıyormuş gibi gözlerime bakmaya devam etti. Temas içime dolan heyecanı kat kat artırıyordu.

Kalkması yönünde yaptığım uyarıyı dikkate almayarak dudaklarını boynuma yönlendirdi, ve yerini aldıktan sonra hafif öpücükler kondurmaya başlamıştı.

'' Ne yapıyorsun sabah sabah? '' dediğimde beni dinlemeden hareketlerine devam etti. Heyecanın etkisiyle gözlerimi yumduğumda, ona engel olacak gücü kendimde bulamamıştım.

'' Artık bana engel olamazsın, Haru. '' dedi, öpücüklerinin arasında. '' Başında her dakika bizi basmaya yer arayacak bir namjoon hyung da yok. Buna alışmalısın. ''