forty five

13.5K 1.2K 225
                                    

Sınır: 50 vote (dolduğunda bölüm gelir)

Okurken yıldıza basarsanız çabuk dolar, ben de çabuk bölüm atıyorum zaten. Hepinize iyi okumalar.  ^^

not: taehyung ficime bakın!

Namjoon' u ilk gördüğüm an sebep olduğu şey için kızacaktım, evet. 

Evde yalnız kaldığım ilk gün değildi, daha önceleri de yapıyordu fakat bugün çocuklarla buluşacağım bahanesiyle çekip gitmişti. Gitmeden önce de ''jungkook u yanına yollayayım'' diye saçmalamadan edememişti. 

Şimdi ise evde yalnız olduğumu duyan Jungkook ''seni evde yalnız bırakmam'' bahanesiyle yanıma geliyordu.

Bana bahane gibi geliyordu, çünkü daha önceleri de evde yalnız kaldığımı o da biliyordu. 

Bazen gece de gelmediği oluyordu ve ben kendi kendime takılıyordum, zaten işime geliyordu diyebilirim. 

Gelmemesi için umutlanırken, kapının çaldığını duymuştum. Bu çocuk benim sevgilim sıfatına girdikten sonra daha da gergin bir moda girmiştim. 

Ne yaparsam yanlış anlayacak moduna girmekten heyecanıma engel olamıyordum. Umursamazlıktan üzerimdeki eşorfmanları değiştirmeden kapıya doğru yürüdüm. 

Kapıyı açtığımda Jungkook gülümseyerek karşımda duruyordu. Sırtında çantası, elinde de anladığım kadarıyla abur cubur torbası. 

'' Merhaba. '' dedi ve ben bir şey diyemeden içeriye sızdı. Çantasından anlaşıldığı üzere yatıya gelmiş gibi duruyordu. 

Bir dakika, ne?

'' Merhaba da, o çanta ne öyle? '' diye sorduğumda kafasını bana doğru çevirdi. '' Namjoon hyung' un eve gelmeme ihtimaline karşı yanıma giyecek bir şeyler aldım. '' 

Ciddi olamazdı değil mi? '' Ne yani? '' diye sordum. 

'' Burada mı kalacaksın? ''

'' Namjoon hyung eve gelmezse geceyi yalnız geçirmek zorunda kalacaksın. Sence bir sevgili buna izin verir mi? ''

Tepkisi gülme isteği oluşturmuştu, çünkü ne ara bu kadar düşünceli bir çocuk olmuştu bilemiyordum. Ayrıca, onunla aynı evde uyumak mı?

İmkansız! 

Yani, bunun bende oluşturacağı hissi tarif bile etmek istemiyordum. '' Aynı evde kalamayız. '' diye konuşunca bana sinsi sinsi bakmaya başladı. 

'' Sen ne ara bu kadar fesat bir kız oldun? '' diye konuşunca koltuğun üzerinde duran yastığı ona fırlattım. '' Ya, aptal mısın? '' 

'' Seni hyung' a şikayet etmek lazım. '' diye kahkahalarla konuşunca elime gelen yastığı ona fırlatmaya başladım. İnsanın cidden sinirlerini bozuyordu. 

Yastıklardan kaçtıktan sonra koluyla kolumu tutup beni kendine doğru çekti ve ikimiz de koltuğa düştük. Ve bulunduğumuz pozisyon da hiç hoş değildi. 

Ben koltuğa düşmüştüm, o da üzerime düşmüştü. 

Üzerimde oluşan ağırlık önemli değildi, kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Daha geleli 5-10 dakika olmuşken bu kadar yakınlık oluyorsa, ileride nasıl bir hale girecektik bilmiyordum. 

Korkmaya başlamıştım. 

Bir anlık hamleyle göğsüne doğru iki vurmaya başladım. '' Çekilsene üzerimden. '' 

'' Çekilmezsem ne olur? '' diye konuştuğunda sinirli sinirli ona bakmaya başladım. Bilerek yapıyordu pislik. 

'' Ağırsın Jungkook. Ben minnacık bir şeyim, kalkman lazım. '' 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin