2.Bölüm "Saniyelik kurtuluş!"

6.9K 260 18
                                    

"Hadi bakalım ufaklık. Eğlence zamanı!"

Eğlence zamanı?

"Ne saçmalıyorsun sen?" Bu dediğime karşın gözlerini devirdi. Sonra yüzüme biraz daha baktı ve hemen arkasından kocaman bir kahkaha attı. Küçücük odada yankılanan sesi bile tüylerimi diken diken etmeye yeterken gözlerindeki parıltı başımın dertte olduğunu çok güzel belli ediyordu.

"Sen gerçekten fazla safsın."

"Ben mi safım? Hadi ama senin önünde ana okulu çocuğu durmuyor!" sesimin benden habersiz yükselmesi onun kaşlarını çatmasına yol açtı.

"Bir daha sesini yükseltirsen ses tellerini beceririm!"

İlk kural: Bir daha sikseler sesini yükseltmiyeceksin.

"Beni anladın mı?!" Hızla kafamı aşağı yukarı salladım. Ama bundan pek tatmin olmamış olacak ki ikinci kez kulak zarımı patlatma girişiminde bulundu.

"Sana anladın mı dedim?!"

"A-anladım." kekelemem karşısında derin bir nefes verdi. Sonra sanki az evel ki konuşma hiç olmamış gibi odaya girdiği yüz ifadesini yüzüne yerleştirdi ve bana dudağının kenarıyla içimi eritecek bir gülümseme yolladı. Çift kişilikli tipler gibi davranıyor.

"Evet ne diyorduk. Hm eğlence zamanı." dudaklarını yaladı ve yavaşça yatağa yaklaştı. Sağ baş ucumda duruyordu ve yüzünü görebilmek için kafamı kaldırmam gerekiyordu. Artık boynumun ağrısından söylenmeye başlayacaktım ki bakışları susmama yetti.

"Eğlence zamanı ne?" diye çekilerek sordum. Oldukça inişli çıkışlı bir kişiliği vardı ve ne zaman neye kızacağını kestiremiyordum. Bu ondan çekinmeme neden oluyor.

Sanki hiç konuşmamışım gibi gözlerini üzerimde gezdirmeye devam etti. Bu fazla rahatsız ediciydi. Yerimde huzursuzca kıpırdandım. Sonunda ilgisini çekebildiğimi düşünmeye başlayacağım bir şekilde gözlerini yukarı çıkarmaya başladı ki bunuda dudaklarımda sabitlediği bakışları suya düşürdü. Sanki ortada bir malmışım gibi beni incelemesi sinirlerimi bozuyor. Boğazımı temizledim ve bana bakmasını bekledim. En sonunda sanki bir anda uykudan uyanmış gibi kafasını hızla kaldırdı. Bana biraz afallamış gibi bakıyordu ama bunu önemsemedim.

"Eğlence zamanı ne?" diye sorumu tekrarladım.

Kafasını iki yana salladı ve bana gözlerini dikti. Soruyu daha yeni kavrıyormuş gibi bir mırıltı çıkardı.

"A evet eğlence zamanı." Gözlerini tam olarak göz bebeğimin içine odakladı bu sefer ve sinsi bir şekilde gülümsedi. "Onu sonra öğreneceksin. Yakında." Sonrada göz kırptı.

Sesli bir yutkunuşun ardından gözlerimi ondan kaçırdım. Eğlence zamanının benim için eğlenceli geçmeyeceği oldukça ortadaydı.

"Kaç yaşındasın?" gelen soruyla kaçırdığım gözlerimi ona yönelttim ama sert ve ciddi yüz ifadesini görünce geldiği yoldan beton zemine geri gönderdim. Hâlâ bir cevap beklediği hatırlayınca tam ağzını bağırmak için açtığı anda cevap verdim.

"On sekiz." Durdu ve bağırmak için açtığı ağzını kapadı.

"Okuyor musun?" Kafamı aşağı yukarı sallarken mırıldandım.

"Son senem." Son kez kafasını sağladı ve benim yüzünü rahat görebilmem için girdiği eğilme pozisyonundan çıkarak dikeldi.

"Kalk içeri gidiyoruz." Ona anlamayan bakışlarımı yollarken kaşlarını çattı ve yine sesini yükseltti.

Fight For Nullity (Zayn Malik|Fan Fiction)Where stories live. Discover now